Okumayı sevmeyen bir millet olarak sinema kitaplarına da fazla önem vermediğimiz aşikar. Kalkedon Yayınları elini taşın altına koyarak bir sinema kitaplığı dizisi çıkarmış.
Basılmayan kitabın sansürlenmesi tartışmaları henüz dinmemişken gündemimize gelen Edward Dmytryk imzalı Crossfire (1947), Hollywood’un 2. Dünya Savaşı sonrası yönelimlerine işaret etmesi bakımından büyük önem taşıyor.
Öyle bir film ki, üzerinde ne kadar düşünülse ve ne kadar yazılsa bitmez. Haneke, filmleri ve o garip sakallarıyla batı uygarlığının öcüsü gibi adeta..
A SERBIAN FILM, dürüst olmak gerekirse, gerçekten sağlam bir mideye sahip olmayı gerektiren şeyler içeren grafik şiddet muhtevası nedeniyle, birçok izleyici tarafından eminim ki yüzeyde görünen kısmı ile değerlendirilecek.
Öyle devam filmleri vardır ki, selefinin o türe getirdiği tüm beğenileri daha üst seviyelere taşır ve bir devam olmaktan uzaklaşıp hikâyenin aslı olmaya hak kazanır. Bu epey ender görülen bir durum olduğundan hatırlaması da hatırlatması da keyiflidir.
22. Ankara Film Festivali 17 Mart'ta başladı ve biz de 23 Mart itibariyle festivale akredite olduk. Ayağımızın tozuyla Kayıp Özgürlük'ü izlemeye koştuk.
Fritz Lang, 1890 yılında Viyana’da dünyaya geldi. Gençlik yıllarında babasının izinden giderek önce mimarlık, ardından da Paris ve Münih’te resim eğitimi aldı.
Greg Olliver ve Wes Orshoski, Lemmy gibi karakteri çok basit bir şekilde ama derinlemesine ele aldığı için oldukça başarı bir iş çıkartmışlar. Belgeselin montajı ve çekilme tazı Lemmy gibi ,yani olduğu gibi yapılmış olması herşeyi doğal olarak aktarma şansını yaratmış.
The Extraordinary Adventures of Adele Blanc-Sec şiddet kullanmadan sürükleyici bir fantastik nasıl çekilir diye merak ediyorsanız mutlaka görmeniz gereken bir film.
Geçtiğimiz 2 sene taqwacore’un git gide artan bir popülarite yaşamasına tanıklık etti. Önce Kanadalı yönetmen Omar Majeed’in belgeseli Taqwacore: The Birth of Punk Islam geldi.