Soom / Breath: ‘Zaman’ kavramına karşı bir hayli takıntılı yönetmen Kim Ki-duk, yine zaman üzerinden giderek değişik ve ses getiren bir filme imza atmış.
Kirli Harry Callahan, teşkilatın pis işlerini seve seve üstlenmesinden olsa gerek, lakabına uygun bir biçimde kente asayişi getirirken, soğuk ve mesafeli tavırları ve azınlıklara olan agresif yaklaşımıyla bir bütün oluşturuyordu.
Humanoids from the Deep, hiç aksamayan temposu ile eğlence katsayısı yüksek bir film. Filmin seksist söylemi bir kısım izleyeni rahatsız edebilir, ama en nihayetinde bu bir istismar filmi.
Kadınlar Robotlara Karşı: Ira Levin’in The Stepford Wives Romanının Forbes ve Oz Uyarlamaları Ira Levin’in The Stepford Wives (Stepford Kadınları) eseri 1972’de yayınlanmış, 1975’te Bryan Forbes, 2004’te Frank Oz tarafından sinemaya uyarlanmış ve çeşitli dizi ve filmlere de kaynak olmuş bir
Film, vizyon öncesi katıldığı Fantastic Fest ve Toronto gibi festivallerde bir hayli ses getirdi. Hatta Fantastic Fest 2010’da korku kategorisinde en iyi senaryo, en iyi erkek oyuncu ve en iyi kadın oyuncu ödüllerini toparladı.
Bir araba tekerleği düşünün ki adı “Robert” olsun, sebepsizce canlanarak sahip olduğu telekinetik güç ile önüne gelen canlı cansız her şeyi patlatsın. İşte Rubber!
Gran Torino, Ölüm ile yaşam arasındaki farktan, ırklar ve kimlikler arasındaki çatışmalara, onların getirdiği sınırlara ve dokunulmazlıklara ait çok başarılı bir film...
Altına Hücum, Chaplin ustanın beni bu yapımla hatırlayın dediği 1925 tarihli 95 dakikalık sessiz filmidir. Altına hücum o tarihte çekildiğinde, Little Tramp 10 yıldır sinema tarihinin en ünlü kurgu kahramanıydı ve artık usta işi bir şeyler yapması gerekiyordu. Ve yaptı da!
Aki Kaurismäki için Leningrad Kovboyları hiç kuşkusuz filmografisinde en önemli noktalardan birini işgal etmektedir. Buradaki sinemasal tercihleri, kendisinin sonraki projelerinin de pek çoğuna sinmiştir.
Pek Yakında Contagion. Tam manası ile bir korku filmi diyemeyiz belki ama Soderbergh’in elinden çıkma bir “hayatta kalma mücadelesi” izleyecek olmak heyecanlandırıyor.
Fantastik sinemanın mihenk taşlarından Maymunlar Cehennemi'nin ön bölümü olan Rise of the Planet of the Apes, uzun süredir izlediğimiz en keyifli filmlerden biri.