Sinema yolculuğu 80’li yıllar korku filmleriyle başladı. Ucuz filmlerle büyüdü. Sinema, yazından sonraki en büyük tutkusudur. Şuan LeMan, yeniHarman ve Bayan Yanı’nda araştırma dosyaları ve populer kült yazıları yazmakta ve medeniyet üzerine kafa yormaktadır.
Latin Amerika, yüzü hayata dönük herkesin kalbinde atan bir efsanedir. Politik duruşuyla ve direngen mizacıyla yüreğinde başka dünya mümkün umudu taşıyanların pusulasıdır.
Mr. Jones, ait olduğu türün genel özelliklerini taşısa da özgün yanlar da barındıran enteresan bir film bana göre. Ancak yakaladığı bu orijinal yan, filmin ortalarından itibaren kaybolmaya başlıyor...
Narco Cultura, kamerasını uyuşturucu üreticilerinin kültür dünyasına ve onların hikayelerini destansı bir dille anlatan “Narcocorrido” şarkıcılarına çeviriyor.
Meksika sinemasının en yetenekli yönetmenlerinden Amat Escalante: “Ticari sinema ile sanat sineması arasındaki fark, McDonald’s ile ev yemekleri arasındaki fark gibidir.”
Varg Veum, Gunnar Staalesen tarafından yaratılan bir karakter. Romanlar, özellikle Kuzey Avrupa polisiyelerini sevenler için çerez niyetine izlenebilecek filmlere uyarlanmışlar.