1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.
Detroit’te olağan bir gece sürerken ani bir elektrik kesintisi ile bütün şehir karanlığa gömülür. Karanlığın içinde kalan herkes bir anda buharlaşmışcasına arkalarında giysi ve takılarını bırakarak yok olur
Yaklaşık 200.000 dolar gibi düşük bir bütçeye sahip olan filmde çete lideri rolünde ünlü yönetmen Sam Raimi’yi, çetedeki elemanlardan Chain Man rolünde ise kardeşi Ted Raimi’yi izlemek kesinlikle ilginç bir deneyim.
80'lerin vurdumduymaz havasını çok iyi yansıttığını düşündüğüm The Burning döneme ait defolardan bolca barındırsa bile Tom Savini’nin zamanının ötesinde efektleri sayesinde her daim “en iyi slasher” listelerinde kendine yer bulmayı garantiliyor.
Gösterildiği sene Tayland'daki gişe rekorlarını alt üst eden Body sob 19 Uzakdoğu korku filmlerine yönelik şikayet sahiplerini tatmin edeceğini umduğumuz bir film.
Cannibal Holocaust ile sinema tarihinin belki de en rahatsız edici filmlerinden birini çekmiş Ruggero Deodato'dan şanına yakışır hasta ruhlu bir film La casa sperduta nel parco.
Maniac Cop üçlemesi özellikle ilk iki film ile çoktan kült statüsüne ulaşmış başarılı çöp film örnekleri. Üçü için de ortak söyleyebileceğim en önemli nokta oyuncu seçimlerinin çok başarılı olduğu.
Vigilante, intikam filmlerine düşkün bünyeler için kesinlikle doğru adres. Ayrıca Forster ve Williamson’ı beraber oynarken izleme keyfi de bir başka artı nokta.
The Maid'in tuhaf bir havası var. Filmin ilk bölümünde Rosa'nın çalıştığı evin içinde köşe bucak dolaşan kamera, her an bir hayalet ortaya çıkacakmış gibi yaparak izleyiciyi diken üstünde tutmaya çabalıyor.
The Black Hole enterasan hikayesine rağmen bir dizi bahtsızlık sonucu vasatın altında kalan bir bilim kurgu filmi olarak sinema tarihindeki yerini alıyor.