Baskın, yurtdışında aldığı övgüleri hak eden, eğer gişesi de iyi olursa Türk korku sinemasında suyun yönünü değiştirme potansiyeline sahip bir yapım. Çok karanlık ve çok kanlı…
Geçtiğimiz günlerde bir okur anketi yaptık, ülkemizde bu yıl gösterime giren başlıca korku filmlerini listeledik ve okurlarımızın en iyileri seçmek için oylamasını istedik.
I Spit On Your Grave, istismar sinemasının taze -ve adım adım daha fazla izleyiciye ulaşan popüler- bir örneği olarak, orjinalinin markasına bakıp beklentiye kapılanları pek de hayal kırıklığına uğratmayacak bir kan banyosu...
Dehşet Evi, Miguel Ángel Vivas'ın ilk uzun metrajlı filmi... Avrupa korku sinemasının tüm sert notalarını basan, kiminin çok beğeneceği türden bir film.
A SERBIAN FILM, dürüst olmak gerekirse, gerçekten sağlam bir mideye sahip olmayı gerektiren şeyler içeren grafik şiddet muhtevası nedeniyle, birçok izleyici tarafından eminim ki yüzeyde görünen kısmı ile değerlendirilecek.
Grotesque; sadizm, tecavüz, işkence, adam öldürme gibi öğeleri ardı ardına veriyor. Bir olay örgüsü kurmadan seyirciyi vahşetin doruklarında gezdiriyor.
Gore’ filmlerinin (kanlı filmlerin) babası sayılan Herschell Gordon Lewis’in adındaki ‘Gordon’ kelimesi, daha sonraları GOREdon olarak değiştirilerek, söylenmeye başlanmıştır.
Ninjalar, havada uçuşan Shurikenler, vücut uzvuna takılabilen makineliler ve tazyikle fışkıran kan! İşte karşınızda The Machine Girl!! Sam Raimi yıllar önce Ash karakterine testere takıp Army of Darkness’ın üzerine salı verdiğinde olayın buralara kadar gelebileceğini düşünmemişti sanırım. Planet Terror ile çıkış yakalayan
Önemsediğimiz yönetmenlerden Buttgereit’ın ölüm hakkındaki düşüncelerini kısa notlar şeklinde toparladığı Der Todesking, bütün Öteki’lere hararetle tavsiye edilir.