“Yaşadığımızı kanıtlamanın tek yolu ölmek… Belki de ölüm, bizim gibi göçmen işçiler için yaşadığımızı belgelemenin tek yolu.” (Çinli bir işçinin blogundan)
“Daughters of Darkness” (1971) en sevdiğim vampir filmlerinden biri. Bu sürprizlerle dolu kült filmi sekans sekans inceleyen ayrı bir inceleme yazma sözü vererek şimdilik bu kadar diyorum.
The Lady of the Lake ve The Possessed isimleriyle tanınan 1965 tarihli La donna del lago sinema tarihinin gizli hazinelerinden, zengin okumalara açık sessiz başyapıtlarından biri.
Viridiana, dini inançların, insani erdemlerin sınanmasını anlatan en iyi, en özgün yapımlardan birisi. Tabi bunda hiç kuşkusuz ünlü yönetmen Luis Bunuel’in anlatımı da en büyük etken… Banuel, İspanya iç savaşından beri ayrı olduğu ülkesinden 1960 yılında film yapmak üzere ülkesine davet edilir.
Maskeli güreşçilerin cesurca dövüştüğü bir gösteriler silsilesi olan Meksika Sineması; bir ara özgünlüğünü yitirmiş olsa da, son yıllarda yeniden kazanmanın peşinde.
1999 yapımı kült film Fight Club’ı seyredenler filmlerde gördüğümüz sigara yanığı adı verilen köşelerde çıkan yuvarlak lekelerin nedenini bilir. Film makaralarını birbirine bağlayınca ortaya çıkan lekelere aslında cue mark adı verilse de Fight club’daki ününden sonra dağarcıkta cigarette burns olarak kalmıştır. Artık