The Last Duel, ilk uzun metrajını 44 yıl önce çekmiş 83 yaşındaki İngiliz sinemacı Ridley Scott’tan -artık- beklemediğimiz kadar taze ve güçlü bir film.
Ridley Scott 1979’da vizyona giren ilk Alien filminden 33 yıl sonra seriye Prometheus‘la dönmüş, elde edilen iyi gişenin ardından olumsuz eleştirileri de dikkate alarak Alien Covenant‘ı çekmişti.
Alien: Covenant da öyle hissettiriyor. Eski filmlerden alıp harmanlayan, o filmlerin atmosferine çok yaklaşan, ama seri adına yeni bir şey söylemeyen bir film. İleri teknolojinin seriyi nerelere götürebileceğini görmek açısından güzel ama maalesef Alien cephesinde yeni bir şey yok.
Haçlı Seferlerinden birine komuta eden “Aslan Yürekli” Rişar ile Kudüs’ü haçlı işgalinden kurtaran Selahaddin Eyyübi’nin karşılaşmaları birçok anlatıya konu edilmiştir.
Alien Covenant’ın fragmanına bakmanın iki yolu var. Bunlardan biri, Prometheus’u yok saymak. Bu şekilde baktığınız zaman Alien filmlerinin en güzel sahnelerini harmanlayan bir film görüyoruz.
Robin Hood denince, ormanları mesken tutarak, zenginden alıp fakire veren, kötü kalpli yöneticilere dünyayı dar eden ve bir mil mesafeden attığı okla hedefi tam ortasından vurabilen romantik bir kahraman akla gelir.
Ridley Scott'ın yöneteceği ve Prometheus'un devamında; Alien'ın ise öncesinde geçenleri anlatacak olan serinin yeni filminin ismi Alien: Covenant olacak.
Hikaye ‘azılı’ Alien hayranlarını bütünüyle tatmin etmeyecektir belki ama Prometheus uyandırdığı ‘tam olmamışlık’ hissine rağmen harikulade bir deneyim.