Öteki Sinema Türkiye'nin en iyi sinema sitesi! 
İş Bankası Maximum Kart’ın ana partnerliğinde devam eden 17. !f İstanbul Bağımsız Filmler Festivali’nin beşinci gününün konukları, dünya galası festival kapsamında yapılan Arada ekibiydi! Cinemaximum Nişantaşı City’s Sineması’nda gerçekleşen gösterime filmin yönetmeni Mu Tunç ve oyuncuları Burak Deniz ile Büşra Develi de katıldı. Arada, bu yıl ilk kez verilecek !f Yeni Seyirci Ödülü için yarışıyor.
Mu Tunç’un 90’lar Türkiye’sinde geçen ve gerçekler ile hayalleri arasında sıkışıp kalmış iki gencin hikâyesini anlattığı, “Türkiye’nin ilk punk filmi” olma özelliği de taşıyan uzun kurmacası Arada, dünya galasını 19 Şubat’ta !f İstanbul’da yaptı.
Bu yıl ilki verilecek !f Yeni Seyirci Ödülü için seyirci karşısına çıkan Arada’nın gösterimine, yönetmeni Mu Tunç, oyuncuları Burak Deniz, Büşra Develi, görüntü yönetmeni Utku Sönmezer, müziklerini yapan Orkun Tunç, sanat yönetmeni Cemal Yagiz Alpfer ve uygulayıcı yapımcısı Aylin Çobanoğlu katıldı.
Mu Tunç: “Arada benim ve ailemin hikâyesi”
Konuşmasına “Arada çok kişisel bir hikâye” sözleriyle başlayan Mu Tunç, “Benim yaşadıklarımdan ve 90’lardaki ailemden çıktı. Duygusal bir süreçti. Hayatımdan ve yaşadığım yerden mutlu değildim. Bazı sorular sormaya başlamıştım. Hep babamı suçluyordum. Babam şarkıcıydı ve 70’li yıllarda çok ünlenmişti. Bir anda darbe oluyor ve askere gidiyor; geri döndüğünde de kariyeri sona ermiş oluyor. Onu suçladım hep; direnmediğini, devam etmediğini düşünüyordum çünkü. Babam devam etseydi, ben de istediklerimi yapabilecektim. Buna inanıyordum. Ama büyüyünce anlıyorsun her şeyi. Babam bunları yapmasaydı, yaşamasaydı ben de bu filmi yazamayacaktım” dedi.
Tunç sözlerine şu sözlerle devam etti: “Bu filmde inanılmaz bir yolculuğun içinden geçtik. Arada’yı 13 günde çektik. Yazma süreci zor oldu ama devamı inanılmazdı. Bu film, bir inancın örneği. Benim için kutsal bir andı. Bu kadar ilginç şeyleri yaşadığım hiçbir dönem olmamıştı. Herkes, her zaman, hiç vazgeçmeden içinde oldu ve projeye inandı. Ödülümüz de buymuş.”
Mu Tunç ayrıca, filmini !f İstanbul’da açmış olmaktan büyük mutluluk duyduğunu, sinema yolculuğunda !f’in çok büyük bir önemi olduğunu söyledi ve 17 yıl önce Requiem for A Dream ile festivalin konuğu olarak Türkiye’ye gelen Darren Aronofsky’nin imzaladığı !f biletini göstererek “Çünkü o zaman internet yoktu ve bunları !f getirebiliyordu. Bir film izlemek 15 sene sonra hayatınızı değiştirebilir. !f bu yüzden çok önemli, onlara teşekkür ederim” dedi.
Burak Deniz: “En zorlandığım sahne konser anıydı”
Filmde bir punk şarkıcısını canlandıran Burak Deniz ise, çekim sürecinin çok keyifli olduğunu ve çok sıradışı anlar yaşadıklarını anlattı: “Mu en başta, çekimler zor olucak demişti; ilginç mahallelere gideceğiz. Ama bu kadarını beklemiyordum. Bizim için çok farklı bir deneyimdi.” Filmde en zor sahnenin konser anı olduğunu söyleyen Deniz; “Konser sahnesi benim korkulu rüyamdı. Ortada bir film var ve bazı anlarını beklersin ya; fragmanda gördüğün ya da filmin koptuğu yerdir orası. Benim için de beni en zorlayacağını düşündüğüm, uykularımı kaçıran sahne işte oydu. İlk sinema filmim, bir punk filmi ve punk konseri… Mu ile birlikte punk temalı filmler, punk konserlerini müzikleri dinledik. Çok yorulduk ama değdi” diye konuştu.
Büşra Develi: “Sonunda punk olduk!”
Arada’da Burak Deniz’in sevgilisi rolünde izlediğimiz Büşra Develi, projeyi görmeden, Mu Tunç’un projeyi anlatmaya başladığının beşinci dakikasında kabul ettiğini söyledi: “Öyle bir ön hazırlığı vardı ki işin, inanılmazdı! Birçok işte çalıştım ama böyle bir hazırlık görmemiştim. Renkler, mekânlar, kıyafetler, her şey hazırlanmıştı; neredeyse fragmanı bile vardı filmin. 13 gün boyunca sadece gece yarıları çalıştık ve sonunda punk olduk. Benim izlediğim her şeyden farklı bir şey vardı bu projede; o yüzden Mu’ya inanmak çok uzun sürmedi. Şimdi de görüyorum ve iyi ki inanmışız diyorum.”
Kaçıranlar için Arada, 24 Şubat Cumartesi günü saat 11:00’de Cinemaximum Kanyon Sineması’nda bir kez daha gösterilecek.
CGV Arthouse sinemalarında gösterim şansı!
Son bir yıl içerisinde Türkiye sinemasında üretilmiş ya da Türkiye ile ilgili filmlerin yer aldığı !f Yeni bölümünde 7 film !f Yeni Seyirci Ödülü için yarışıyor. Festivalin bu yıl ilk kez vereceği bu ödülü kazanan bir film, CGV Arthouse’un İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya ve Eskişehir’de bulunan salonlarında gösterim olanağı yakalayacak.
