Öteki Sinema Türkiye'nin en iyi sinema sitesi! 
12 Eylül’den itibaren 200 salonda birden vizyona girecek olan filmin youtube fragmanı iki haftada 160 bin kişi tarafından izlendi. Fragmanı sosyal medya mecraları olan facebook ve twitter üzerinden en çok paylaşılan film olan Dabbe 5: Zehr-i Cin, her geçen gün izlenme rakamlarını yukarılara çekiyor. Türk sinemasında korku türü bir filmin fragmanının dahi büyük ilgi görmesi yapımcıların ve sinemacıların dikkatinden kaçmadı.
Son üç filmi Dabbe: Bir Cin Vakası, El Cin ve Dabbe:Cin Çarpması filmleriyle, Türk Sinemasında yeni bir konsept başlatan ve 1.3 milyona yakın izleyiciye ulaşan Hasan Karacadağ’ın, yeni filmi Dabbe 5: Zehr-i Cin, 30 yıl önce yaşanan gerçek bir öyküden uyarlandı.
Korku türü seven sinemaseverlerle 12 Eylül’den itibaren sinema perdesinde buluşmaya hazırlanan film, dünyayı şoka sokacak gerçek bir olay tüm detaylarıyla perdeye yansıyacak. 30 yıl önce Anadolu’nun ıssız bir köyünde yaşanmış ve dehşetengiz sırlar barındıran bu unutulmuş vaka, cinler aleminin ürperten zehirli bir öyküsüyle birleşiyor.
FİLMİN KONUSU: Kocası Ömer’le mutlu bir hayat sürmekte olan Dilek, için sakin ve sıradan geçen aydınlık günler, cehennem fırtınalarının gölgelerine gizlenmiş adı anılmaz cinnilerin ani bir saldırısıyla kararır. Herşey; Dilek’in bir rüyasıyla başlar. Bu rüyada Belirsiz suretler; şeytana dair bir takım sırları Dilek’in kulağına fısıldadıktan sonra ona musallat olmuşlardır. Kocası Ömer, rüyayı Dilek’in birkaç gün önce yaşadığı bir hırsızlık olayının psikolojik yansıması olarak görse de, Dilek kendisine git gide yaklaşan ve habis fısıltılarla onu bilinmez bir aleme doğru sürükleyerek sır fısıldayan bu cinnileri artık hissetmeye başlamıştır. Korku şiddete dönüşmeye ve Dilek bedeninin kontrolünü kaybetmeye başlayınca, Cinler alemiyle ilgili ilim sahibi bir kişi olan Bitlisli Belkıs Hoca’dan yardım almaya başlarlar. Kendine has yöntemlerle cinlerle temas kurabilen Belkıs Hoca, karşılaştığı bu vakanın tarihteki en korkunç bir cin kabilesiyle ilgili olduğunu anlayınca şok geçirir. Rüyalar yoluyla insan kanına giren ve orada bir zehir gibi dolanan bu cin kabilesini, musallat oldukları ruhlardan uzaklaştırmak neredeyse imkansızdır!
Zaman, Dilek için karanlık bir boyutun tesiri altına girdikçe, çaresizlik yerini teslimiyete bırakacak mıdır? İyi bir hayat süren, sıradan Bir insanın geçmişindeki karanlık anlar, geleceğini nasıl lanetler? Kana hükmeden zehr-i cin ve şeytanın en kindar kabilesi Dilek’in ruhunu neden kemirmektedir?
Ömer ÇelaKIL ın yönetmen karşılığı bu adam.Tamam bu filmler çekilsin –bir bu adam çekiyor,başka da çeken yok herhalde–birazda özgün,altmetin okuması,kamusal karşılığı olan korku filmleri çekilsin.İkisi de bu tezgahtan bayağı pasta yediler.–islami motiflerden çok daha yaratıcı hikayeler çıkar,bu filmler kitch bile değiller sadece sinir bozucular–
tarzım değil ama bir gerçek var ki adam artık cidden yapıyor,kendi çizgisi var.ilk filmlerini geçtim ama özellikle son filmi çok iyiydi.kendini epey geliştirmiş.dini motif olmadan bu ülkeyi korkutamayacağını iyi biliyor ve sinemaya hakim birisi.james wan conjuring the insidious gibi filmleri din içermyiyor mu?