Sinemamızın aykırı yönetmeni Kerem Topuz, Film isimli deneysel uzun metraj çalışmasının ardından, bu kez de bir kitapla karşımızda: Doğaçlama Film Çekmek.
Altıkırkbeş Yayın etiketiyle 24 Şubat 2014’te satışa sunulacak olan ve şu an ön siparişteki kitabın adı; Doğaçlama Film Çekmek. Lull Sinema Serisi’nden çıkan kitap, Kerem Topuz’un, Nisan 2012’de vizyona giren, tamamını doğaçlama olarak çektiği sinema filmi Film‘in yapım aşamalarına ışık tutuyor.
Sinemada doğaçlama yapmanın, sahne sanatlarındaki doğaçlama ile benzerlik ve farklılıklarının ele alındığı kitapta; özellikle yönetmen olarak, bir filmi yazılı bir metne bağlı kalmadan çekmenin ne olduğu, ne olmadığı anlatılıyor. Oyuncu ve ekip yönetimi, yapım, reji, ölçek, kadraj, anlam yaratmak, duygu, ritm, karşıtlık, kurgu, sekans, devamlılık gibi tanımların, klasik metotların dışında nasıl ele alınması gerektiğine dair yönetmen tecrübelerini aktarıyor.
Doğaçlama tekniği ile ilgili yetersiz bilgiden kaynaklanan bir takım kafa karışıklıklarını gidermek için yola çıktığını belirten Topuz, özellikle yolun başında olan yönetmen adaylarına, sinema öğrencilerine, amatör filmcilere, film yapımının başka yöntemleri de olduğunu göstermek ve sinema okullarında öğretilenlerin aksine, klasik yöntemlerin dışında, farklı bakış açıları kazandırmak olduğunu sözlerine ekliyor.
Doğaçlama tekniğini aynı zamanda gerilla usulü film yapma yöntemleriyle harmanlayarak, ‘ileri gerçekçilik’ olarak tanımladığı bir üslup deneyen Kerem Topuz, ‘Doğaçlama Film Çekmek’ isimli kitabıyla, sinema ile ilgilenen herkesin ilgisini çekeceği şüphesiz gibi görünüyor.
Kitaptan kısa bir alıntı: “Doğaçlama tekniği belirsizliklerden dolayı riskli, uzun süren tekrarlardan, harcanan metrelerce filmden ve yükselen yapım maliyetlerinden dolayı çok da tercih edilmemeye başlamıştı. Ancak artık gelişen teknoloji ve dijital devrim bize sınırları giderek genişleyen ve ucuzlayan bir alan açmaktadır. Artık cep telefonları üzerinde bulunan kameralar sayesinde bile yüksek görüntü kalitesine sahip çekimler yapmak mümkün hale geldi. Artık maliyetler düştüğüne göre geriye sadece yaratıcılık ve eylem kalmıyor mu?”