Gustav Leonhardt’ın aktör ve yorumcu olarak katılmasıyla filmin sloganı haline gelen Bach’ın tamamen müziğine odaklanılmasının ne anlama geldiğinin ilk ipucu verilmektedir.
Oldukça uçuk konulu bir filmde Scream serisinde yıllardır anlatılan onca klişeyi, bir arada görüp de sıkıntıdan ırak, keyifli bir doksan dakika geçirmek istiyorsanız Shark Night izleyin.
Irrfhan Khan ve Tillotama Shome’nin müthiş oyunculuklarıyla etkileyiciliğini arttıran Qissa: The Tale Of A Lonely Ghost, Toronto’dan ve daha pek çok festivalden ödülle döndü.
Cinsel isteklere yoğunlaşılmış, anlar dönemden ziyade daha bir önem kazanmış, dönemin diğer figürleri yerine bir evlat sevgisi daha fazla yer kaplamıştır metinde.
Mark Webb çıtayı düşürmeden, ilk filmden biraz daha duygusal bir filmi eli ayağı düzgün biçimde kotarmış. Eğer bir süper kahraman filminden çok fazla şey bekliyorsanız, beklentilerinizi biraz düşürmeyi deneyin.
Marnie her ne kadar erkeklerden nefret etse ve bir erkek tarafından asla yenilgiye uğratılamayacağını düşünse de, kendi doğasından yani feminen tarafından kaçamamaktadır.
Adından da anlaşılacağı üzere Cube Zero bir devam filmi değil, bir prequel. Bu sefer ilk filmden belirsiz bir zaman öncesine, dev küp projesinin muhtemelen ilk zamanlarına gidiyoruz.
Bugüne kadar yapılmış en iyi casusluk temalı filmlerden biri olan Spy Game (2001) rahmetli Tony Scott’ın geride bıraktığı en güzel seyirliklerden biri.
Örneğini beyazperdede defalarca gördüğümüz sıradan bir aşk hikayesi nasıl oluyor da, her yaştan ve her kültürden insanı böylesine etkileyebiliyor? Cevap basit: “Sahnede harika görünüyorlardı…”