Başkaldırıyorum, Öyleyse Varım! Günümüzde müzik bir filmin güçlü ve yadsınamaz kanatlarından biri olarak addediliyor ancak filmlerini müzikten bağımsız ve arınmış olarak çeken yönetmenler de mevcut. Michael Haneke’nin bugüne dek herhangi bir yapımında müziğe yer vermemesi ve müziğin sahnedeki yetersizliği kapatmak için sömürülmesini
Beyond the Hills, yetimhanede geçirilen zorlu koşullar sonrası gelişen özel ilişkilerinin ilerleyen zamanlarda yollarının ayrılmasıyla kesik yediği Voichita ile Alina’yı merkezine alıyor.
Seattle’da bir dergi çalışanının gazetede rastladığı ilginç ve bir o kadar da gizli ilandan hikaye çıkarma düşüncesi ile başlayan sürece iki stajyer/asistanın da katılmasıyla yapılan yolculuk...
Bir kez daha herkesin bilip de kimsenin seyretmediği bir şaheser ile karşınızdayım. Popüler sinemanın gayet basit bir denklemi vardır; Sylvester Stallone denilince akla iki R-Word’den biri gelir: Rambo yahut Rocky (İflah olmaz 90’lar hastaları arada Demolition Man’e ve üç istiridye kabuğu problemine
Pieta / Acı (2012) Ki-duk Kim sinemasına alışık olanlar için yahut daha önce bu şansa sahip olmayan izleyiciler için de farklı bir film bekliyor bizleri...
Oraklı İlah Abe! 16. ABD başkanı Abraham Lincoln’ün, bu kadar kısa sürede, çok sayıda absürt hikayenin baş karakteri olmasından yola çıkarak; ya garip bir dönemden geçtiğimizi ya da farkında olmadan bir şeyler kaçırdığımızı iddia edebilirim. Ya Lincoln adına bilmediğimiz bir şeyler zuhur
Amerikan militarizmini yücelttiği konusunda birtakım eleştirilere maruz kalan Bigelow, Zero Dark Thirty ile sinematografi dersinden geçer not alsa da etik dersinden fena çakıyor.