Bu sene Film4 Frightfest‘in en ”öteki” filmi, alternatif salonda oynayan bir belgeseldi. Geçtiğimiz senelerde Slamdance, Montreal Fantasia ve Austin Fantastic Fest gibi en iyi janr festivallerinde yer alan I Think We’re Alone Now (2008), bir hermafrodit ve bir otistiğin, ünlü bir şarkıcıya
District 9 son zamanların en iyi bilim kurgularından biri. Altmetinlerin en bariz olanı ise filmin Güney Afrika’daki apartayd rejiminin bir alegorisi olması.
Biri Beni Gözlüyor, başrollerini Tarık Tarcan ile Selin Dilmen'in paylaştığı, yaban ellerde "Turkish Shining" olarak bilinen bir gerilim filmi denemesi...
Inglourious Basterds, özellikle ünlü oyunculardan çok öne çıkan Avrupa sinemasına belki gelecekte yön verecek Fransız ve Alman oyuncular ile göz dolduruyor.
Combat Shock (1986), 1980’lerin en önemli, unutulmuş, kült, bağımsız filmlerinden biri. Hayatım boyunca izlediğim en depresif filmlerden biri olan Combat Shock, Vietnam sonrası eve dönen gazi Frankie’nin fakirlik ve sefalet içinde dipsiz bir kuyuya sürüklenişini anlatıyor. Combat Shock için Eraserhead (1977) kadar
Adı gibi delice bir seyirlik olan Killer Kowns From Outer Space, Chiodo biraderlerin 1988 yapımı, beraberce yaptıkları ilk ve tek uzun metrajlı filmleri.
Bütün klişeliğine rağmen, uzun süredir sinemada izlerken en keyif aldığım film Drag Me To Hell! Bu tarz bir korku-komedi uzun süredir sinemalara gelmemişti...
Romero'nun "Dead" üçlemesinin ikinci filmi Dawn Of the Dead serinin ilk filmi gibi büyük bir prodüksiyon olmamasına karşın gişede oldukça iyi bir başarı elde etti.
French Connection (1971), Exorcist (1973), Bug (2006) filmlerinin yönetmeni William Fredkin’in yapımcılığını ve yönetmenliğini üstlendiği, başrolde Jaws (1975) ve 2010‘dan (1984) aşina olduğumuz Roy Scheider‘in oynadığı Sorcerer (1977), tartışmasız son zamanlarda izlediğim en iyi film. Posteriyle beni daha baştan tavlayan Sorcerer, aslında
Mutant Chronicles: Sinemada evrim değil, mutasyon Ron Perlman, ne yaptın sen abi? Gülün Adı’nda (Der Name der Rose) Salvatore’ydin. Güzel ve Çirkin (Beauty and the Beast) dizisinin Vincent’ıydın. Dr. Moreau’nun Adası’nda (The Island of Dr. Moreau) Kanun Adamı olarak karşımıza çıktın. Blade
Natural City çok bilinen birkaç bilim kurgunun karışımından oluşuyor. Blade Runner'ı referans alması ise büyük bir cesaret örneği olarak gösterilebilir.
2001 yapımı, kült mertebesine erişmiş zaman yolculuğu motifli bilim kurgu filmi Donnie Darko‘nun bir devam filminin çekildiğini öğrenince ufak bir titreme yaşadı bünyem. Devam filmleri çekilebilecek filmler vardır, çekilemeyecek filmler vardır. Bence D. Darko da devamı çekilemeyecek nadir hikayelerden biriydi. Ancak yine