Hezarfen uçuyor! Tolga Arı liderliğinde uluslararası bir ekip tarafından hayata geçirilen bu proje, iyi işler yapma sıkıntısı çektiğimiz şu günlerde yüzümüzü güldürecek nitelikte. Yaklaşık üç buçuk dakika süren bu kısa anime kendi dilinde Hezarfen’i anlatıyor. Daha doğrusu Galata Kulesi’nin tepesindeki bu genç adamın başlattığı karışıklıklar zincirini…
İnsanlığın ilk uçuş denemesini eğlenceli bir dille aktaran ekip izlenildiği ilk günden itibaren mükemmel bir başarı elde etmiş. Hezarfen’in ses tasarımı Ozan Kurtuluş’a, müzikleri ise Yannis Dumoutiers’e ait. Aminasyon kamarasında ise beş kişiyi görüyoruz; Tolga Arı, Romain Blanchet, Chung- Yu Huang, Remy Hurlin ve Chao Ma…
Derin bir nefes alır genç adam, nitekim Galata Kulesi’nin tepesindedir ve yapacağı tek bir hata canına mal olabilir. Hayalidir insanoğlunun kuşlar misali uçmak, balık misali denizi arşınlamak nefessiz. İnsanoğlu yapamayacağı hiçbir şey olmadığına inanır özünde. Lakin yalnızca gerekli zekâ, hayal gücüne ve cesarete sahip olanlar tüm bunları gerçekleştirme yetisini elde eder.
Hezarfen Ahmet Çelebi 1632’de Galata Kulesi’nin tepesinde belirip de insanlığın ilk uçuşunu yaptığında o hayal gücüne inanmıştı. Yapabileceklerinin sınırı olmadığına ve tek sınırın gökyüzü olduğuna…
Hezarfen Ahmet Çelebi 17. yüzyıl’da Osmanlı’da yaşamış bir Türk bilgini idi. Kendi geliştirdiği takma kanatlarla uçmayı başaran ilk insanlardan olmuştur. 1623-1640 yılları arasında saltanat süren 4. Murat zamanında yaptığı uçuş denemelerinden ve geniş bilgisinden ötürü halk arasında Hezarfen olarak anılıyordu. Hezar farsça kökenli bir sözcük olup 1000 anlamına gelir. Hezarfen ise bin fenli yani çok şey bilen anlamına geliyordu.
1632’de kuşkanatları olarak tasarladığı aracını takıp Galata Kulesi semalarından süzülerek İstanbul Boğazı’nı geçip 3358 metre ötede Üsküdar’a indiği varsayılan Hezarfen Türk havacılık tarihinin en kayda değer kişilerinden biridir.
Hezarfen padişah tarafından da yaptığı bu çalışma ile çok beğeni ve ilgi görmüş, ödüllendirilmişti. Lakin böyle insanlar her dilediklerini yapabilirler inanışına kurban giden dâhimiz sonunda Cezayir’e sürgün gönderilmişti.
Semada kuş olmak ya da denizde balık… Tercih sizin hayal gücünüze bağlı… Ama ben derim ki öncesinde Hezarfen Ahmet Çelebi’yi bir de bu ekibin gözünden görün. Hatasız uçuşlar dileğiyle. İyi seyirler.
şeker tadında..
Bayıldım..Müthiş..
Müstesna bir çalışma olmuş.