Love, Death & Robots’un yokluğunu aratmayan YouTube keşiflerime geri döndüm. Daha önce hazırladığım ilk liste çok sevildi, mesajlar geldi, “devamı gelsin” dendi (Yalan!) Ben de sözümü tuttum. İşte karşınızda Ev Yapımı Love, Death & Robots – Seçki 2.
Bu liste, rastgele toplanmış videolardan değil; itinayla seçilmiş, tekrar tekrar izlenip elekten geçirilmiş kısa filmlerden oluşuyor. Yani burada bulacağınız her iş, bir tık ötesindeki yüzlerce vasat denemenin arasından sıyrılıp gelen küçük cevherler. Her biri kendi evrenini kuruyor, her biri hayal gücünün nerelere gidebileceğini kanıtlıyor.
İlk seçkide olduğu gibi, tek kişilik prodüksiyonlardan tutun da profesyonel ekiplerin elinden çıkmış sinematografik başyapıtlar var. Aralarında Oscar kazanmış sanatçılar da mevcut, öğrenci filmleri de. Ama hepsinin ortak noktası şu: samimiyet ve yaratıcılık. Yani gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki: bu liste, kısa film sevenlere ikinci bir ziyafet olacak. İyi seyirler!
Marathon | Reveal Cinematic Short
Bu kısa film, Alberto Mielgo gibi sert vurucu bir isimden çıkınca insan beklentiyi ister istemez yükseltiyor. Mielgo, The Windshield Wiper (Oscar’lı) ve The Witness gibi işlerindeki o görsel dilini burada da eksiksiz taşıyor.
Marathon, yalnızca bir tanıtım fragmanı değil; karakterin ruhunu koşturan, her ter tanesini analiz ederek yansıtan bir görsel senfoni. Bungie’nin yeni oyunu Marathon adına yapılmış olsa da, bu sekiz dakikalık film kendi başına bir sanat eseri gibi: sinematografik, stilize ve duygusuyla meydan okuyor.
İzle
Irradiation
Sava Živković’in kişisel projesi olan bu kısa film, CG estetiğini adeta bir samuraya dönüştürüyor: keskin, soğuk ve estetik Unreal Engine, Blender ve motion capture gibi modern araçlar, Živković’in iç dünyasının birer yansıması oluyor. Belgrad çıkışlı bu sanatçı, hem yönetmen hem yazarlık hem de 3D animatör rolünde—tam bir solo performans. Hikaye minimal olabilir, ama sinir sistemine kazınan atmosferiyle kalıcı.
İzle
Inarius vs Lilith in Hell
Bunu Blizzard’ın Diablo 4 kampanyasından “fragman estetiği” olarak düşünmek yanlış olmaz. Ama frapan görselliği, piksel gibi parlatılmış bir sinema dilini andırıyor. Blizzard değil ama görkem diyoruz; çünkü sahneler o kadar cömert ki, mimarı yok gibi hissediyorsun—oyun sinematografları sınırlarını zorluyor.
Özetle: mitoloji ve cehennem estetiğini tek kareyle anlatan, görsel parametrelerde acele etmeyen bir görsel şölen.
İzle
Dead Horse
Ruby Taylor’ın yönetmenliğiyle, üniversite kredisi değil tam anlamıyla sinema tutkusu karkasından doğmuş bir iş. UCA (University for the Creative Arts, Farnham) çıkışlı bu film, karanlığı filigran gibi işleyen bir görsel hikâye. Semboller ve korku estetiği ustaca örülmüş, ama asıl sihir detaylarda; atın etrfaında dolaşan sessizlikten gelen sorgulamalar. Ve Taylor, sinema sahnesinde yükselen yeteneklerden biri.
İzle
Beacon
SCAD mezunu Andrew Stadler’ın final projesi olan Beacon, “mekanik hayatta kalma mücadelesi” ile “uzaydaki yalnızlık”ı öyle bir harmanlıyor ki, sindire sindire bakıyorsun. Işık, ses ve set tasarımı bambaşka bir dünya kurmuş. SCAD öğrencisi işlerinin o arka planda kalan emeğini sahaya taşıyan, gurur verici bir kısa film.
İzle
Portrait of God
Dylan Clark’ın yazıp yönettiği bu kısa film, kişisel bir proje olarak çıkmış—tam 7 kişilik bir ekip özgürce çalışarak ortaya çıkarmış. Modern korkunun doğduğu yer belirsizliktir klişesini alıp makro hale çeviren, minimal ama etkisi yüksek bir parça. İnanç, sanat ve metafizik üçlüsünü bir odada buluşturmuş; sade ama çivi gibi işleyen psikolojik korku.
İzle
ICE – A Thousand Suns / Episode 1
Blackmilk Studio çatısı altında yürütülen bu antoloji projesinin ilk halkası olan ICE, Ruairi Robinson’ın yönettiği ve MacGregor’un (Miguel de Olaso) beyin işlediği bir parça. İzlanda’da çekilmiş, 3D baskılı kostümler kullanılmış, her şey vizyoner bir sci-fi anlatıya hizmet ediyor. Amaçları net: bugünün klişelerine meydan okumak ve izleyiciyi düşünmeye zorlamak. Başarıyorlar—hem sanatsal hem hayal gücünü zorlayan bir parça.
İzle
Wakener
Anthony Ferraro’nun yönettiği bu bilim kurgu-korku karışımı kısa, Lovecraft esintili kozmik korkuyu sahaya indiriyor. Oyuncular arasında Rhomeyn Johnson, Nimo Liré, Sapna Gandhi gibi isimler var. Fantastik ögeler, hayalet gemi ve kadim ritüellerle örülü bir evren kurmuş. Teknik olarak sağlam, estetik olarak zengin, öyküsel olarak düşündürücü.
İzle
Alien: Lost Transmission
Hayran işi bir kısa film olabilir, ama saygı duruşu öylesine detaylı ki, doğrudan Alien atmosferini evine taşıyor. Set tasarımı, ses, gemi içi atmosfer… Her şey sanatsal bir referansla yapılmış. İçerik özgün değil ama duygusu ve işçiliğiyle memnun ediyor. Alien hayranları için bir bonus parça.
İzle
The Harvester
Kıyamet sonrası tarımsal metafor ve korku estetiğini birleştirmek, normal şartlarda zor ama iş görsellikte sağlam adımlar atınca etkileyici sonuçlar doğuruyor. Görsel atmosferi kasvetli, yaratık tasarımı çarpıcı. Hikâyenin derin olmaması açığı, sahne atmosferi kapatıyor. İyi bir kapanış; ruhsal bir düşüşten ziyade görsel bir kapanış.
İzle