Efsanevi Batman çizgi dizisinin son bölümü olan “Mad Love” (1999) muhteşem final diye anılmayı hak eder. Harley Quinn’in geçmişini ve nasıl Joker’in çetesine katılıp onun sevgilisi olduğunu anlatan bu bölüm gelmiş geçmiş tüm Batman çizgi filmleri içinde en beğenilmiş hikaye olarak değerlendirilmektedir.
Çılgın Aşk, Paul Dini ve Bruce Timm’in birlikte hazırladıkları 1993 tarihli aynı adlı çizgi romandan uyarlanmıştı. Harley Quinn’in görüldüğü ilk bölüm “Joker’s Favor”da karakter, güzellik okulunu terk edip suç dünyasına bulaşmış, bir şekilde Joker’in ekibine girmiş maceraperest biridir. Sonda Batman tarafından çete dağıtılınca pişmanlık yaşar ve “Güzellik okulu gözüme daha iyi gözükmeye başladı” der. Bölüm içinde Joker’in saçlarını keserken gösterilerek eğitimini aldığı mesleği ayrıca belirtilmişti.
Karakter çok sevilince Paul Dini onu başka bölümlerde de kullanmış ve Joker çetesi içindeki konumunu iyice belirlemeye başlamıştı. Joker’le arasındaki romantik ilişkiye dair ilk belirgin sahneler henüz ikinci kez gözüktüğü “The Laughing Fish” (1992) bölümündedir. Joker denizde kaybolduğunda arkasından “Zavallı pudingim!” diye ağlar. “Harley and Ivy” (1993) bölümünde ise Joker’in onu azarlamaları, sürekli emirler vererek bunaltması, başardıklarını hiç takdir etmeyip aşağılaması görülür. Yetmemiş gibi Joker onun kıçına tekmeyi vurup kovar. Harley ise ona kızmak yerine suçu kendinde arar, Joker’e kendini kanıtlamaya yemin eder. İşte bu bölüm çılgın aşk hikayesinin bir prototipi gibiydi.
Dini, Harley için güzellik okulundan terk maceracı kız yerine daha güçlü bir köken hikayesi oluşturmaya karar vermişti. Aynı yıl içinde “çılgın aşk”ın hikayesini hazırlamaya başladı. Bruce Timm ile birlikte tamamladıkları bu çizgi roman 1993 sonunda yayınlandı ve çok büyük bir başarı elde etti. Çılgın Aşk, bu medyada nadir görülen bir karakter çalışması ve aksiyonunu karakterin kendisinden alan sürükleyici öyküsüyle köken hikayeleri için bir ders niteliği taşır.
ÇILGIN AŞKIN ÖYKÜSÜ
Jimnastik bursuyla girdiği Gotham Üniversitesinde tıp okuyup psikiyatri doktorası alan Harley, en sorunlu suçluların kapatıldığı Arkham’daki yüksek profil manyaklarla ilgilenmeyi heyecan verici bulur ve işe başlar başlamaz da Joker’in ilgisi onu etkiler.
Harley üç ay sonra Joker’i iyice çalıştığını ve tedavi edebileceğini düşünerek onunla seanslar yapmaya başlar. Joker ona, küçükken alkolik babasının onu dövdüğünü, babasına yaranmak için şakalar yaptığında bile dayak yediğini anlatır. Joker’in anlattıklarından etkilenerek onunla gülüp ağlayan Harley tecrübesizliği ve bilinç altındaki yönergelerin de etkisiyle giderek anlattıklarına kapılıp Joker’in bir kader mahkumu olduğuna karar verir. Aslında doğru bir saptama yaparak onun temelde dünyayı güldürerek, gülmezlerse kahrederek ilgi çekmeye çalışan pislik bir çocuk olduğunu düşünür ama onu iyileştirmek öyle kolay bir şey değildir. Profesyonelce olmadığını kabul ederek Joker’e aşık olduğunu da itiraf eder kendine.
Artık Joker’in onun yerini alması-onu ele geçirmesi, seanslarda Harley danışan koltuğuna uzanmış ona dert anlatırken Joker ise psikolog koltuğunda onu dinlerken görüldüğü sahneyle verilir. Joker’in hapisten kaçtığı ve Batman tarafından dövülüp geri getirildiği olaydan sonra Harley Joker’i buradan kurtarmaya karar verir. Bir dükkandan, kendine en yakın bulduğu harlequin karakterine ait kostüm malzemeleri alıp parasını vermeyerek suçlu hayatına başlar ve yeni kostümüyle Arkham’a girip Joker’i kaçırır. Böylece uğruna tüm kariyerini ve geleceğini çöpe attığı ilişki başlar ama sonuç umduğu gibi olmamıştır. Joker hep Batman’i düşünmektedir ve Harley’e hiç ilgi göstermez, ona kötü davranır. Harley itilip kakılmayı, aşağılanmayı görmezden gelip alttan alır ve ilgisini çekmeyi başaramadığında ona değil de Joker’in aklını hep meşgul eden Batman’e kızar.
Harley, tıpkı “Harley and Ivy” bölümündeki gibi Joker’in gözüne girebilmek için kendini kanıtlamaya karar verir. Batman’i yakalamayı başarır ama bu tam tersi etki yaratır. Çünkü Joker Batman’in yakalanmasını, bunu yalnızca kendisi yaparsa görmek ister. Onunla bir oyun içindedir ve başkasının burnunu sokmasına dayanamaz. Harley’i dövüp 5. kattan aşağıya fırlatır. Harley büyük yaralar ve kırıklar içinde hayatta kalır ve Arkham’a bu kez doktor olarak değil bir mahkum olarak sargılar içinde döner. Bundan sonra hayatında Joker’e yer olmadığını, takıntısından kurtulacağını söyler kendi kendine. Bir karakterin yaşadığı maceranın ardından doğru yola girerek yeni bir yaşama başlayacağı klasik bir son izlediğimizi düşünürüz ama hikaye beklenmedik bir şekilde sonlanır. Harley’in başına gelen her şeyi unutması için, Joker’den gelen bir gül ve geçmiş olsun notu yeterli oluverir.
Çılgın Aşk 1993’te yazılmasına rağmen çizgi filme uyarlanması 1998’i buldu. Zaten bir çocuk çizgi film kuşağı içinde yayınlanırken Fox kanalının yayın politikasını fazlasıyla zorlamakta olan Batman çizgi dizisinde Çılgın Aşk’ın yayınlanması olanaksızdı. Kanalın değişmesiyle bu mümkün oldu ama o zaman bile hikayenin tamamı gösterilemedi. Çünkü kaynak çizgi romandaki akış içerisinde kendini çok belli etmeyen, ustalıkla yedirilmiş oldukça sert, psikolojik derinliği çarpıcı bölümler ve kadına karşı şiddet içeren sahneler vardı. Ama yine de Harley’in Joker’i baştan çıkarmaya uğraştığı sahnelerde duruş pozisyonları değiştirilip dozaj düşürülmekle birlikte motosiklet markasına anıştırmayla “Harley’ini sürmek istemez misin?” gibi bir cinsel ilişkiye çağrı repliği bile korunmuştur.
ÇILGIN AŞKIN DÖNGÜSÜ
Çılgın Aşk sonradan defalarca kez kullanılacak olan zengin ve güçlü bir ana iskelet üzerine kurulmuştu. Bu da gördüğümüz karmaşık ilişkinin ilerleyiş noktaları ve çıkışı olmayan döngüsüydü. Ana yapı; Harley’in yaşadığı aşk içinde olumsuzlukları görmezden gelmesi, ona daha da kötü davranılması hatta dövülüp kovulması sonrası artık dayanamayıp ayrılık kararı alması ama sonra ilk olumlu yaklaşımda koşa koşa yıkıcı ilişkisine geri dönmesi şeklindedir.
Paul Dini 1993’te Mad Love çizgi romanını yazıp Harley’in köken hikayesi ve Joker’le ilişkisini aktardıktan sonra çizgi filmdeki Harley hikayelerini bu temel üzerine yazmaya başlamıştı. Dolayısıyla Mad Love 1998 yılında uyarlanmadan önce başka çizgi film bölümlerinde yıkıcı döngü anlatımı yer almıştı. “Trial”da (1994) ilk kez geçmişte Arkham’da doktor olduğu söylenir. Hikaye içinde Joker’le çok mutluyken, onu en son Joker’in ele vermesiyle Arkham’a döndüğü ortaya çıkınca müthiş öfkelenir ve uğradığı ihanetle hayal kırıklığı yaşar, yine de çok geçmeden Joker’i affeder.
“Harlequinade”de (1994) değer verdiği kimseleri Joker’in hiç önemsemediğini görünce ona yüz çeviren Harley, Batman’e “Belki de Joker hiç bana göre biri değil” diyerek ondan ayrılmak konusundaki düşüncesini belirtir. Ama sonda onu öldürmeye bile yeltenmişken bir an sonrasında yine boynuna sarılıverir.
Justice League çizgi dizisinin “Wild Cards” (2003) bölümünde Harley Batman’la konuşmasında, Joker’le yeniden birlikte olmasını onun iyileşmeye başladığı bahanesiyle savunur. Joker ona önceden ihanet etmiştir ama şimdi güya değişmiştir. Batman ise Joker’in o sırada Harley yerine bir başka kızla birlikte olduğunu gösterince Harley deliye dönüp Joker’in yanına gider ama onun güzel sözleriyle kızgınlığı anında geçer. Joker’e karşı aşamadığı bir engel vardır içinde.
Mad Love’ın yine Paul Dini tarafından yapılmış farklı bir uyarlaması olan The Batman bölümü “Two of a Kind”da (2007) Joker, bir suç eylemi sırasında Harley’i alevler arasında baygın bırakıp kaçar. Onu Batman kurtarır. Harley hapse girer ama Joker’in ona gönderdiği notla yine hemen affettiği gösterilir.
Harley sahte hayallere tutunur. Kendine bir doğum günü pastası satın alır ve sanki Joker’den gönderilmiş gibi bir yazı yazdırır üstüne. Sahte gözükse de bir gün gerçek olacağını umduğu şeyin provasıdır bu. Çamura saplanmış ve aksi önerilmesine rağmen boşuna patinaj yapıp daha da saplanan ilişkileri ya da benzeri toplumsal fenomenleri inceler bu hikaye yapısı. Kişiler zarar görseler de bazı düşünce ve yönelimlerini değiştirmek istemezler.
Batman’in “The Worry Men” (1993) bölümü Deli Şapkacı (Mad Hatter) ile ilgili olmasına rağmen Paul Dini bir sahneye Harley ve Joker ile ilgili çok güzel bir sahne sıkıştırmıştı. Deli Şapkacı’nın Batman için hazırladığı tuzaklardan biri Joker ve Harley’in ona saldıran insan boyutundaki kuklalarıdır. Ama Batman onların ataklarından sıyrılırken Joker kuklası tokmağıyla Batman yerine Harley kuklasını parçalar. Batman’in tuzaktan kurtuluşu ve kıvraklığı gösterilirken hem tuzaklar birbirine kırdırılır hem de Joker’in Batman’e saldırırken Harley’i parçalaması Joker-Harley ilişkisinin kaderini yansıtmış olur.
Harley’in bilinirliği artıp bir hayran kitlesi edinince karakterin DC’nin ana çizgi roman devamlılığı içine katılması kaçınılmazdı. Harley Quinn, o yıl çeşitli DC dergilerinde devam eden ünlü Batman macerası No Man’s Land’in bir parçası olarak Batman: Harley Quinn (1999) ile sürekli bir karakter haline geldi. Gotham’daki büyük deprem sonrası yaşananların anlatıldığı hikayede Joker, Harley’den artık sıkıldığından onu komik bir şekilde öldürmek için bir rokete koyup fırlatır. Onu çakıldığı enkazdan Zehirli Sarmaşık (Ivy) kurtarır. Harley dünyanın en berbat erkeğine aşık olan kadın klişesine dönüştüğünün farkındadır. Batman’le buluşur ve ona Joker’in yerini haber verir. Batman onun adamlarıyla dövüşürken Harley de Joker’le dövüşür. Ama onu tam öldürecekken Joker özür dileyince Harley onu affeder ve sarılırlar.
En iyi Harley Quinn çizgi roman serilerinden biri olan Gotham City Sirens’ta (2009) Harley Joker’le ilişkisini bitirmiş ve yıllar boyu çektirdiklerinin intikamını almak için onu öldürmeye karar vermiştir. Arkham’daki tüm engelleri bir bir aşmayı başarıp Joker’in hücresine girdiğinde ise bir anda değişir ve onunla geçirdiği iyi ve kötü tüm anıları sahiplenerek Joker’e sarılıverir yine.
Aşırı bağlanmanın gücü, bu akıl tutulması sınırsız gibidir. Harley ne yaparsa yapsın kafesten kurtulamamakta, çıkabilse bile yine oraya dönüp durmaktadır. Ani ve tam tersi yönde değişimler bu fırtınalı aşkın en belirgin özelliklerindendir. Bir an birbirlerini öldürmeye çalışırlarken saniyeler içinde sarmaş dolaş hale gelebilirler.
BAĞIMLILIK ETKİLERİ
Çılgın aşk döngüsünün ve Harley’in içinde bile bile ve isteyerek hapsolduğu bağımlı ilişkinin asıl nedenlerine bakmadan önce onun neden en küçük bir olumlu davranış veya sözle, istismarcı sevgiliye koşarak döndüğünü anlamak gerekir.
Suicide Squad (2016) filminde Çılgın Aşk çizgi romanından uyarlanmış bir “Joker’le mutlu yuva” hayal sahnesi vardır. Renkli ve cıvıl cıvıl döşenmiş bir evde Joker’in takım elbisesi ve iş çantasıyla, çocuklarına bakmakta olan Harley’i öptüğü, sıcacık aile saadeti içinde yaşadıkları bir absürtlük içerir bu sahne. Harley’in sayısız cinayetler işlemiş bir psikopatı iyileştirerek onunla sıradan bir aile kurma hayali, “serseri-sevgiliyi-düzeltip-efendi-tipe-dönüştürebilirimcilik”in zirvelerinden biridir. Ama bağlamından koparıldığı için ilişkinin karmaşıklığını yansıtamayan Suicide Squad’deki bu sahne de anlamsız bir detay olarak kalmıştır.
Harley ve Joker’in birlikte oldukları maceralar anlatan Batman Ninja (2018, 2025) ve Batman: Hush (2019) gibi animasyon filmler Harley’i doğru yansıtmakla birlikte Joker’le ilişkisine dair küçük ayrıntılar içerir sadece. Kimsenin hatırlamadığı Birds of Prey (2002) dizisinde Joker görülmez bile. Harley barındıran filmler Birds of Prey (2020) ve The Suicide Squad (2021) zaten bu aşkı anlatmazlar. Joker 2’deki (2024) Lee karakterinin ise Harley Quinn’le doğru dürüst ilgisi olmadığı gibi filmin yönetmeni Todd Philips, “Karakterin tiz sesi, o aksan, sakız çiğneme gibi tüm arsız özelliklerini ortadan kaldırdık” diyerek bambaşka bir karakter oluşturup yalnızca Harley’in adından yararlanmaya çalıştığını itiraf eden bir açıklama yapmıştı. Yani 2025 itibariyle Harley-Joker aşkının niteliği birkaç çizgi film dışında ekranda pek gösterilemedi. Ama çizgi romanlarda Harley’in çılgın aşkını işleyen öykülerden birkaçını anmak gerek.
The Batman and Robin Adventures (1997) serisinde Harley, insanların Batman’e olan ilgisini kıskanıp depresyona giren Joker’i neşelendirmek için bir sürü eylemlere girişir ama bir türlü Joker’i etkileyemez. Joker, Harley’e hakaret ederek hiç komik olmadığını söyler ve onu ağlatır. Batman geldiğinde uzunca bir arbedenin ardından onları yakalar, bağlayıp arabasına götürdüğünde ise kendisine bir park cezası verildiğini görür. Yasak yere park etmiş, bir kendini bilmez acemi polis de Batman’in arabasını tanımayıp ona ceza kesmiştir. Joker bu olay üzerine ilk kez kahkahalara boğulur. Joker gülünce Harley az önce ondan hakaret yemiş olmasına rağmen öyle mutlu olur ki, “Pudingim gülüyor!” diye sevinir. Ve bu park cezasının gerçek olmadığı, Harley’in Batman tarafından yakalanacaklarını anlayınca önceden hazırlayıp Batman’in arabasına koyduğu anlaşılır. Joker bilmeden “komik değilsin” dediği Harley’in yaptığı şakaya gülmektedir. Harley ise kendi hazırladığı bir şaka olduğunu söylemez, tek isteği onu mutlu görmek, iyileştirmektir.
Çılgın aşk, aşık olunanın yanında olabilmek için sınır tanımamaktır. The Batman Strikes!’ta (2008) Harley, bir TV stüdyosunu basmış ve Batman’i de tuzağa düşürerek canlı yayında yakalamıştır, onu öldüreceğini söyler. Ama eylemini geciktirip durmaktadır. Neden beklediği sonradan anlaşılır. Robin gelip Batman’i kurtarır ve Harley’i de yakalar. Batman Harley’in aslında bunları yakalanmak için yaptığını anlar. Arkham’da olan Joker’i çok özlemiştir ve onun gurur duyacağı şekilde Batman’i yakalayıp canlı yayında rezil etmiş olarak yanına gitmek istemiştir.
Joker’s Asylum: Harley Quinn’de (2010) ise bunun ters yönlüsü anlatılır. Harley Arkham’da örnek bir hasta diye gösterilip iki haftaya salıverilecek olmasına rağmen Sevgililer Günü’nde Joker’i görebilmek için Arkham’dan kaçar. Ama Joker’in mekanına geldiğinde onun mafya babası Falcone tarafından kaçırıldığını öğrenir. Zarar verdiği bir sürü zengin kişi, Joker’den intikam almak için kaçırtmışlardır onu. Esir edilmiş olan Joker bir çekilişle şanslı kişiye verilecek ve o da Joker’e ne işkence yapmak isterse yapabilecektir. Çekilişe Harley de katılır. Ortamı cehenneme çevirip Joker’in yerini öğrenir. Çıkışta polis onu sıkıştırmıştır, teslim olmasını söylediklerinde Harley de polislere teslim olmalarını söyler. Araçlarını patlatıp polisleri dağıtır. Ardından da bir polis aracını kaçırır. Peşinde diğer polis araçları ve helikopteri olduğu halde Joker’e ulaşmaya çalışır. Vardığında onu tutan adamların hepsini de yere serer ama Joker orada değildir. Batman onu daha önce bulmuş ve Arkham’a götürmüştür. Harley’e de romantik yemeklerini orda yiyebileceklerini söyler. Harley’in istediği zaten kaçmak falan değil yalnızca Joker’le Sevgililer Gününü birlikte geçirmek olduğundan bu öneriyi hemen kabul eder, kaçtığından beri onu yakalayamayan ve kök söktürdüğü polislere kendi isteğiyle teslim olur.
Aşkın gözü körse çılgın aşkın gözü herkesten çok görür ama bambaşka dünyaları, içine çekildiğiniz en güzel ve ne yazık ki hayali diyarları… Gotham City Sirens’ta (2009) Kedi Kadın Selina, Joker çağırsa Harley’in hemen onları satıp gideceğini söyleyince Ivy onu savunup, “Çünkü onun elinde değil” der. Harley’in aşkın çılgınlığına geri dönüp onu görür görmez değişerek kendini teslim etmesi, Joker için arkadaşlarına düşman kesilmesi bir uyuşturucu bağımlısının durumunu yansıtır. Çılgın aşkın bağımlılığı kişiyi başka bir yol olmadığına inandırmıştır: “Sen hiç sana ve çevrene zararlı olduğunu bile bile birini sevdin mi? Çünkü onu kaybetmek, verdiği zarardan daha fazla yaralayacaktır seni.”
AŞKIN ŞİDDETİ
Kadına şiddet olayları dünyanın her tarafında en çok işlenen insan hakkı ihlalidir. Şiddet yalnızca fiziksel değil, ruhsal yıkım yaratan aşağılama, rahatsızlık verme, tehdit, suçluluk oluşturma gibi yöntemlerle de gerçekleşir. Bu olayların büyük bir kısmını, ilişki içindeki şiddet oluşturur. Batman çizgi dizisinde Joker’in Harley’e uyguladığı psikolojik baskılar ve sonra da dövüp onu kovmasıyla başlamıştır şiddet. Harley, ona sürprizler hazırlayıp şarkı söyleyip cilve yaparak neşelendirmek istediğinde karşılığında yine tekme yiyerek kovulur bir başka bölümde. Harley’in uğradığı zorbalık, aşağılama, şiddet ve nihayetinde öldürmeye yeltenme ile zirveye uzanır.
Çizgi romanlarda uğradığı kötü davranışlar daha geniş işlenmiştir. Joker bambaşka şeylere sinirlendiğinde durduk yere Harley’i tutup fırlattığı olur. Harley ona yardım etmeye çalışırken Joker sırf ona sinir olduğu için adamlarının önünde sertçe tekmeleyip yere yapıştırır. Hatta onu neşelendiğinde bile döver. Bir macerada Harley’e kızıp onu ilerleyen minibüsten dışarı atar.
Başkalarının önünde aşağılama, kendini ifade etmesini engelleme psikolojik şiddetin örnekleridir. Harley’in yaptığı bir espriye kızıp “Bunları söyleme demedim mi” diye herkesin önünde onu küçük düşürür. O konuşurken vurarak engeller, susmasını söyler. Joker onun bir fikrini beğendiğinde Harley’in çok can sıkıcı biri olduğunu, ilgi arayışının, kötü esprilerinin, sürekli konuşmasının insanı gıcık ettiğini ama bazen aklına düzgün fikirler gelebildiğini söyleyerek överken bile yerin dibine batırır. Harley’in fikirlerini çalmaktan da çekinmez, onu susturup konuşturmayarak fikirlerini kendisininmiş gibi yansıtır, hem fiziksel hem ruhsal hem akılsal yönden sömürür onu.
Susturma anlatımının hoş bir örneğinin yer aldığı Batman: The Brave and the Bold çizgi dizisinin “Emperor Joker!” (2010) bölümünde 20’li yıllar konseptli kostümleri içindeki Joker çetesinde Harley de siyah-beyaz bir karakterdir. Joker tanrısal güçler edinmiş ve Batman’i öldürüp öldürüp yeniden dirilterek eğlenmektedir. Harley bir süre sonra bu durumdan sıkılır ve sitem ederken Joker, güçleri sayesinde onun sesini kısar, artık Harley konuşsa da sesi çıkmaz olur. Yalnızca görünümüyle değil gerçekten bir sessiz film karakterine dönüşür. O dakikadan sonra söyledikleri, konuşma kartlarıyla verilir.
En yaralayıcı şeylerden biri onu bir olay yerinde sıkışınca bırakıp gitmesi hatta bazen yem niyetine kullanmasıdır. “Joker’s Millions” (1998) bölümünde Batman’e yakalanmak üzerelerken Joker yalnızca kendisi için yaptırdığı uçan koltuğuyla kaçarak Harley’i geride bırakır. Aynı şeyi Batman Ninja vs. Yakuza League (2025) filminde de yapar. Suicide Squad filminin geri dönüş sahnelerinden birinde Batman’den kaçarken Joker aracı denize sürer. Harley panik içinde yüzme bilmediğini haykırır ama Joker umursamaz ve onu arabanın içinde bırakıp kendisi yüzerek kaçar. Harley’i kurtaran yine Batman olur.
Çizgi roman ayağında, bir soygun sırasında Batman yetişip müdahale ettiğinde Joker silahsız kalınca Harley’i tutup Batman’e fırlatır ve adamlarıyla kaçar. Bir başka macerada yakalandıklarında Joker yine Harley’i kalleşçe bırakıp gider, zavallı Harley peşinden koşup yetişmeye çalışır ona.
ŞİDDETİN KABULLENİLMESİ
Batman: Arkham’a Saldırı (Assault on Arkham, 2014) filminde üzücü bir sahne vardır. Harley ve Joker düşen bir helikopterdedirler ve Batman Joker’i değil Harley’i kurtarır. Harley ise film boyunca onu itip kakmış olan Joker’i düşen araçta bıraktığı için ona çıkışır ve şöyle der: “Joker beni arada bir döver ama beni asıl inciten sensin!” Dayak yemek, ilişkisinde kabullendiği bir şeydir.
Birleşmiş Milletler 2024 yılı raporlarına göre dünyada kadınların en az %12’si eşi veya sevgilisi tarafından şiddete uğramaktadır. Bunların yarıdan fazlasını sözlü, duygusal, ekonomik ve cinsel şiddet oluşturur. İlişki içinde fiziksel şiddet gören kadınların yaklaşık %30’u eşlerine/sevgililerine karşı olumsuz bir düşünce ve duygu geliştirmemektedir. Şiddet olayından sonraki normalleşme erkeğin özür dilemesiyle hemen gerçekleşir. Evi terk etme ve boşanma olasılığını düşünenlerin oranı ise %25’i geçmez.
Erkek şiddetini kabullenen kadınlar ilk başta bu şiddeti normalleştirme ve görmezden gelme, olmamış sayma eğilimindedirler. Suçu öncelikle kendilerinde ararlar, “söylediklerini anlayamadım, yanlış konuştum, onu yeterince etkileyemedim, mutlu edemedim, sinirlenmesine neden oldum” diyerek yediği dayaktan sonra şiddeti onaylama ve içselleştirme yoluna giderler.
Kadınların bu tutumları manipülasyona uğramaları ya da aptal insanlar olmalarıyla açıklanamaz. Onların ilişkiyi sürdürmelerinin nedenleri vardır ve bunlar ayrılığın bir çare olarak görülmemesi veya gidecek bir yeri olmaması gibi sosyal ve ekonomik koşulların dışında; eşlerini sevmeleri, her şeye karşın sorunların düzeleceğine olan inançları, ilişkilerine verdikleri değeri henüz yitirmemeleridir.
Bazı yazarlar Harley’i, ilişkisini ayakta tutmaya çalışan ortalama bir kadın olarak tasvir etmek istemediler çünkü bakış açılarına göre o da aptal ve başına gelenleri hak eden biri gibi gözükecekti. Ve sonuçta Harley bir süre sonra mükemmel kurban olarak sunulmaya başlandı, kurban olarak işkence gördüğü bir ilişkiden kurtularak benzeri durumdaki kadınlar için bir rol model olması istendi. Oysa bu göstermelik “siz de Harley gibi kurtulabilirsiniz” mesaj kaygıları hikayenin sanatını öldürdüğü gibi gerçek sorunları da sloganlar üzerinden tek boyuta indirgemekten öteye geçmez. Zaten Harley özelinde, sanılanın aksine Joker’le ilişkiyi başlatan da onu sürdüren de ve başlangıcından kesin ayrılığa kadar elinde tutan da Harley Quinn’in ta kendisidir.
Harley, Joker tarafından Harley Quinn olmaya zorlanıp bu kimliği onun yüzünden sahiplenmiş değildir ya da zaten içinde bir deliliğin hep var olduğu ve bundan kaçamayarak Joker ile aslına döndüğü falan yoktur. Göreceğimiz üzere, Harley’in çok sevilmesini ve bugün bir rol model olmasını sağlayan asıl neden şudur: O Harley Quinn olmayı tamamen kendi hür iradesiyle seçmiş, daha doğrusu başarmıştır.
ÖNCEKİ BÖLÜM: Commedia dell’arte’den Sinemaya: Harley Quinn
SONRAKİ BÖLÜM: Harley Quinn ile Toksik İlişki Dersleri