Hatırlıyor musunuz, 2015’te interneti yıkan o 30 dakikalık kısa filmi? Hani bir polis vardı, Miami sokaklarında Lamborghini’yle drift atıyor, Hitler’e tekme tokat girişiyordu. Triceratops kafalı polisler, bilgisayarla zaman yolculuğu yapan hackerlar, koca memeli Viking kadınlar… Evet, o film. Kung Fury. Aşırı dozda 80’ler fantazisi, VHS bağımlılarının metadonu!
Ve işte şimdi, Kung Fury 2 diye bir şey var. Daha doğrusu, olsaydı güzel olurdu! Beş yıldır çekilip çekilmediği belli olmayan, Çinli yatırımcılarla yapımcıların birbirine girdiği, 10 milyon dolarlık “n’oldu o paraya?” muammasıyla yarıda kalmış bir proje. Ama geçtiğimiz günlerde, adeta “Deadpool olamadık bari ses getirelim” diyen bir sızdırılmış tanıtım videosu internete düştü.
10 dakikalık videoda gördüklerim beni mest etti. Arnold Schwarzenegger Amerikan başkanı olmuş, eline tüfeği almış “Nazi avına çıkıyorum” diyor. Michael Fassbender, saç kesimini Van Damme ve Chuck Norris hayranı bir berbere emanet etmiş, adı Colt Magnum, yani bu kadar olur. Hasselhoff hâlâ 80’lerden çıkamamış, bu sefer kendisi bizzat araba olmuş: Hoff 9000.
Yani bu film bir karışım: Cyborg 2’nin artıkları, Commando’nun protein tozu ve Back to the Future’ın çöpe atılmış storyboard’larıyla karılmış, üzerine biraz sentetik kokain serpilmiş.
Ama durun, daha bitmedi. Hitler yine burada. Dinozorlar hâlâ bir tehdit. Zaman yolculuğu? Elbette var. Çünkü neden olmasın! Zaten gerçeklik bu evrende sadece “ne kadar saçma olabilirim?” sorusunun cevabı kadar var.
Bu Film yok belki de hiç olmayacak ama tamamlanmalı ve izlemeliyiz! Çünkü hayat çok ciddi ve berbat. Çünkü Marvel sineması, mcu mcu yapıo artık aynı yemeği yeniden ısıtıp önüme koyuyor. Çünkü sinema artık risk almıyor, herkes düzgün davranmak zorunda ve kimse saçmalamıyor ama işte Kung Fury 2, tam burada devreye giriyor: bu film tam anlamıyla sinema estetiğiyle yapılmış bir delirme provası.
Peki bize kim kazık attı? Çinliler! Pilli arabalarıyla hepimizi şarj istasyonlarında sosyalleşmeye zorlamaları bunun yanında hiç kalır! Çinli yatırımcılar “parayı gönderiyoruz” deyip 10 milyon doları uzaya yollamış olabilir. Yönetmen Sandberg, “film 5 yıldır rehin tutuluyor” diyor. Kardeşim sen film yapıyorsun, rehine kurtarma operasyonu değil. Ama ne yalan söyleyeyim, tutkusunu takdir ettim.
Sinemanın Marvel çamaşır suyunda ağartıldığı, herkesin birbirinin karbon kopyası olduğu bu dönemde, Kung Fury 2 gibi projelere gerçekten ihtiyaç var. Belki aptalca, belki aşırı ama en azından kendisi olmaktan utanmayan bir film. Tıpkı 80’lerdeki gibi. Ne varsa o dönemde var!
Yani ey Hollywood! Sürekli remake yapacağınıza, bırakın bu tür çılgın projeler gün yüzü görsün. Disney’in güvenli franchise çitinin arkasında saklanan “yaratıcılığım var sanan” adamlardan bıktık. Bize neon, bize synthwave, bize Hitler’e roundhouse kick atan bir polis lazım!
Kung Fury 2, sen bekle… Belki bir gün gerçekten tamamlanır ve o gün sinema tarihinin en “ne izledim ben?” dedirten anlarından biri olur.