Nisan ve Mayıs aylarının festival takvimi bir trenin birbiri ardına eklenmiş vagonları gibidir. Biri biterken öbürü başlar. Nisan ayı ile birlikte film festivallerine de “bahar gelir”. İstanbul Film Festivali başladığında anlarız ki cemre düşmüştür sinemamıza.

Bu yazının konusu Nisan sonunda Ankara’da düzenlenen 28. Uluslararası Ankara Film Festivali, aynı tarihlerde Malatya İnönü Üniversitesi’nin düzenlediği 10. İnönü Kısa Film Festivali ve Antalya Sinema Derneği’nin tasarlayarak, Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle gerçekleştirdiği 2. Antalya Sinema Günleri olacak. 3 şehir, 3 festival ve yaşasın sinema!

[box type=”shadow” align=”” class=”” width=””]

Ankara Ayazında Filmlerle Isınmak…

Ankara Film Festivali’nin ulusal yarışma seçkisi bu yıl Adana, Antalya ve İstanbul film festivallerinin bir karışımı olmuş. Antalya’dan bu yana anlamakta zorluk çektiğimiz tuhaf jüri kararları burada da yaşandı ve daha 15 gün önce bir festivalde yarışan burada Onur Ünlü, burada jüri başkanı olarak karşımıza çıktı. Türkiye’nin giderek daralan bağımsız sinema sektörünün ustaları hep aynı isimlerden oluşuyor. Her yıl aynı isimler yarışıyor ya da jüri koltuğuna oturuyor. Antalya, İstanbul ve Ankara’dan gelen sonuçlardan sonra şunu sormak çok mümkün; ödül verdiğimiz şey filmler mi yoksa onları yapanlar mı?

blank

Ankara’nın, jüri kararlarından bağımsız değerlendirildiğinde, bu yıl oldukça başarılı bir festival macerası yaşatmış. Filmlerin, Büyülü Fener gibi müstakil bir sinemada gösteriliyor olması bile sempati topluyor. Nisan sonunda yağan kara rağmen sinema kalpleri ısıtıyor.

İnönü Kısa Film Festivali 10. Yılında Bir Geleneğe Dönüşüyor

Gelelim, Türkiye’nin kısa film festivalleri arasında haklı bir ünü olan ve 10. kez yapılarak bir geleneğe dönüşen İnönü Kısa Film Festivali’ne… Bu festival düzenlediği gösterimler, atölyeler ve panellerle kısa filmciler için bir eğitim alanı olma misyonunu devam ettiriyor ancak 10 kez yapıldığı halde üniversite içinden seyirci katılımı düşük olmuş.

blank

Festival asıl hizmeti Malatya Film Festivali için bir tür altyapı olarak çalışmak suretiyle yapıyor. Her yıl olduğu gibi bu yıl da, açılış ve kapanış törenindeki klasik müzik dinletileri ile hem göze hem de kulağa hitap eden bir festival deneyimi gerçekleşmiş oldu.

Antalya Kısa Filmcilerin Gönlünü Almaya Kararlı

Ve Antalya… Antalya’nın zaten bir film festivali var, üstelik oldukça iddialı, o zaman adına “Antalya Sinema Günleri” denen bu etkinliğe ne gerek var? Açıkça yazmak gerekirse, bu çok önemli bir etkinlik… Altın Portakal zamanı uzun metraj filmlerin istilasına uğrayan AKM bu kez kısa filmcilerin üssü oluyor.

blank

Antalya Sinema Günleri, kısa filmi değerlendiren sinema yazarlarını ve kısa film çeken gençleri aynı anda etkinliğe davet etme ve hepsini aynı otelde konaklattırma inceliğini düşünerek müthiş bir etkileşime yol açmış. Türkiye’de kısa filme hamilik yapan önemli sinema yazarları etkinlik boyunca panel vererek desteklerini ve deneyimlerini festivale aktardılar. “Muhsin Bey filminin görüntü yönetmeni” olarak ünlenen Yeşilçam’ın efsane teknik adamı Aytekin Çakmakçı festivalin onur konuğu olarak Antalyalı sinemaseverlerle buluştu. Kısa film odaklı olmasına rağmen uzun metraj gösterimleriyle de “sinemanın kısası uzunu olmaz” diyen Antalya Sinema Günleri henüz 2. yılında ama Sidar Serdar Karakaş (dernek başkanı) ve Murat Tolga Şen’in (danışman) güç birliği meyvelerini veriyor. Birkaç yıl önceki üzücü bir festival hadisesi yüzünden Antalya’ya küsen kısa filmcilerin gönlü bu festivalle alınıyor, iyi de yapılıyor.[/box]

basakbicak@gmail.com

blank

Başak Bıçak

1987 yılında İzmir'de doğdu. İzmir Özel Tevfik Fikret Lisesi ve Dokuz Eylül Üniversitesi Tarih bölümünden mezun olduktan sonra Türkiye Cumhuriyeti Tarihi üzerine yüksek lisans yaptı. Bilhassa Fransız Devrimi olmak üzere Avrupa Tarihi üzerine uzmanlaştı.

Sinema özel tutkusu ve 2012 yılından bu yana filmler üzerine yazılar yazıyor. Akşam Gazetesi, Film Arası Dergisi ve Cinedergi yazarı... Dans, seyahat, fotoğraf ve şarap meraklısı...

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Kanuni’nin Westeros Seferi: Türk Dizileri Dünyayı Fethedebilir mi?

Dizi işinde ABD’nin ardından 2. olduğumuzu, 350 milyon dolarlık ihracat
blank

Bugün Kısa Film İçin Ne Yaptın?

Neredeyse kısırlaşan Türkiye Sineması (Hem ticari, hem sanat) ve birkaç