The Woman In Black tüm öğeleri doğru kullanan ve ince yollardan korkutmayı başaran bir film. Yönetmenliğini James Watkins sırtlanmış.
Devamını oku »
The Woman In Black tüm öğeleri doğru kullanan ve ince yollardan korkutmayı başaran bir film. Yönetmenliğini James Watkins sırtlanmış.
Devamını oku »Amerika ve diğer Avrupa ülkelerinde araştırmalar süredursun Louise ve Auguste Lumiere kardeşler 13 Şubat 1895’de sinematografı icat etti.
Devamını oku »War Horse. Dostluk hepimiz için önemli. Sadakat ve fedakârlık da öyle… Genç bir adamın ve cesur bir atın bu konuda bize anlatacakları var.
Devamını oku »Stanley Kubrick geriye 48 yılda çekilmiş 16 adet film bıraktı. Beğenildi, nefret edildi. Lakin günün sonunda sinemanın dahi çocuğuydu o…
Devamını oku »The Artist, sade ve nazik bir masal. Aslında hep özlediğimiz ve görmekten asla bıkmayacağımız bir şey içeriyor, naiflik…
Devamını oku »‘’Belki de bu yüzden bozuk makineler beni bu kadar üzüyor. Üstlerine düşen görevi yapamıyorlar. Belki insanlar içinde aynı şey geçerlidir. Gayeni kaybedersen, bozuk bir makineden farkın kalmaz…’’ Bir gün tren istasyonunda yaşayan yalnız bir genç adamla tanıştım. Neden tren istasyonunda yaşadığını sorabilirsiniz. Anlatacağım hikâye de işte tam bu noktada başlıyor. Bu hikâye Hugo Cabret’in hikâyesi… Hugo babasının ölümünden sonra yaşamını …
Devamını oku »2008 tarihli animasyon film Igor, iyi ile kötünün aslında iç içe geçmiş yapılardan oluştuğunu ve herkesin iyi olabileceğini anlatıyor.
Devamını oku »Perfect Sense daha önce seyrettiğimiz klasik salgın filmlerine benzemiyor. Oradan oraya koşuşturan insanlar, başkalaşmış yaratıklar yok.
Devamını oku »What Dreams May Come, Dante’nin İlahi Komedyasından esinlenmiş ve Richard Matheson’un aynı adlı romanından uyarlanmış lirik bir masal.
Devamını oku »Federico Fellini, dünyaya gözlerini İtalya’nın şirin bir kasabası olan Rimini’de açtı. Hayatta sevdiği iki şey vardı: Resim ve sinema.
Devamını oku »“Saat pazartesi sabahı erken ve ben acı çekiyorum. Kız kardeşlerim ve Anna nöbetleşe bana bakıyorlar.” Agnes hastalığından dolayı yatağına mahkûm ölümü beklemektedir. Bu süre zarfında onu yalnız bırakmayan kardeşleri ve sadık hizmetçisi Anna onun kader yoldaşları olurlar. Fakat Agnes o malum sona doğru yaklaştıkça Karin, Maria ve Anna’da kendi geçmişlerinin verdiği yaralarla ve pişmanlıklarla meşgul olmaya başlarlar. Öyle ki içlerindeki …
Devamını oku »Steamboat Bill Jr. onun komedi dehasını görmek isteyenler için izlenmesi gereken filmlerinin başında geliyor.
Devamını oku »2003 yapımı 23 dakikalık bu kısa animasyon Mary and Max’den de hatırlayacağınız Adam Elliot’a ait. Senaryosu da onun ellerinden çıkma. Hikâye anlatıcılığını Geoffrey Rush’ın gerçekleştirdiği yapım en iyi kısa animasyon Oscar’ı da dâhil olmak üzere tam 19 ödülünde sahibi.
Devamını oku »The Frighteners / Sevimli Hayaletler, Peter Jackson'ın kendi deyimiyle "sonunda doğru düzgün bir bütçeyle çekebildiği" ilk filmidir.
Devamını oku »Ingmar Bergman’ın en önemli filmlerinden biri olan The Seventh Seal / Yedinci Mühür, varoluşçu sinemanın en değerli adımlarından biridir.
Devamını oku »Don’t Be Afraid of the Dark asıl tadını prodüktör ve senarist olarak filme sonuna kadar destek olan Guillermo Del Toro’dan alıyor.
Devamını oku »1996 yılında beş milyar insan bir virüs yüzünden ölecek. Hayatta kalanlar gezegeni terk edecek. Dünyayı yine hayvanlar yönetecek.
Devamını oku »Gençlik, güzellik ve sonsuzluk… Ruhunu şeytana satman için yeter miydi? İnsanlar sağduyudan ölürler Dorian, birden kaybedilen bir an. Hayat bir andır. Sonrası yoktur. Bu nedenle hayatını daima en güçlü alevlerle yak…
Devamını oku »Buster Keaton 1895’de Kansas’ta doğdu. Sessiz sinemanın en ünlü oyuncusu, sinemacısı, yapımcısı ve senaristlerinden biri olmayı başardı.
Devamını oku »Altına Hücum, Chaplin ustanın beni bu yapımla hatırlayın dediği 1925 tarihli 95 dakikalık sessiz filmidir. Altına hücum o tarihte çekildiğinde, Little Tramp 10 yıldır sinema tarihinin en ünlü kurgu kahramanıydı ve artık usta işi bir şeyler yapması gerekiyordu. Ve yaptı da!
Devamını oku »