“Long is the way and hard, that out of Hell leads up the light.”
John Milton – Paradise Lost
Hard, izlemesi zaman zaman zor olan sahneler içeren genel olarak bir cinayet filmi. İçinde bolca kan ve gore sahnelerin olduğu, grafik şiddet unsurları içeren, bittikten sonra da etkisini hala hissettiren, üzerinde düşündüren bir film.
Hard’ın hikayesi oldukça basit aslında: Ramon Vates (Noel Palomaria) Los Angeles polis departmanında görevli oldukça başarılı bir polis memurudur. Başarısından dolayı dedektiflik görevi verilir kendisine. İlk görevi ise, genç, gay, erkek fahişeleri öldüren, psikopat bir seri katili yakalamaktır. Fakat şöyle bir durum da vardır ki dedektif Vates de bir gaydir.
Filmde seri katil Jack rolünde Malcolm Moorman oynuyor. Canlandırdığı portre, belki de en gerçekçi seri katil figürlerinden biri. Hiç şüphe yok ki 90’ların ünlü seri katillerinden Jeffrey Dahmer’dan da esinlenmeler görmek mümkün. Jeffrey Dahmer’ı tanımayan ya da hatırlamayanlar için kısa bir hatırlatma yapmakta fayda var; kendisi cannibal of Milwaukee olarak da bilinen bu seri katil, kurbanlarını genellikle gay barlardan seçip, onları katlettikten sonra da ırzlarına geçmiştir. Son kurbanının elinden kaçmasıyla yakalanmıştır. Çocuk elinden kaçar, çıplak bir şekilde sokağa fırlar. Jeffrey de peşinden gider, çocuğun etrafındaki kişilere aralarında tartışma çıktığını söyler, eve dönerler ve çocuğu öldürür. Sokaktakilerin şüphesi üzerine polis eve gelir ve Jeffrey yakalanır.
Hard (1998) çok düşük bir bütçeyle çekilmesine rağmen oldukça iyi kotarılmış. Eşcinsellerin sorunlarını ve eşcinsellere yönelik şiddet olgusunu son derece iyi işlerken, eşcinsellere yönelik bu şiddeti, toplumun buna kayıtsız kalmasını, kamusal bir kurum olan polis teşkilatının ve bu teşkilatta çalışan bir gay polisin bu şiddeti durdurmaya çalışması gibi aykırı ve uzlaştırıcı bir yola başvuruyor. Film gaylerin sorunlarının yanı sıra, başrolünde de bir Latin oyuncuya yer vererek etnik sorunlara da bir gönderme yapıyor.
Filmde bir seri katili canlandıran Malcolm Moorman’ın rolünün hakkını fazlasıyla verdiğini söylemek sanırım yanlış olmaz. Diğer başrol oyuncusu Noel Polomaria’yı da unutmamak gerekir ki iki oyuncunun da köklü bir oyunculuk kariyeri yok.
Hard belki de ana karakterleri gay olan en iyi filmlerden bir tanesi. Film, eşcinsel çevre tarafından da sevilen, popüler bir film. Tabii film için sadece bir gay filmi demek de büyük bir haksızlık olur. Filmdeki sevişme sahneleri ise heteroseksüelleri rahatsız edecek boyutta, bu da düşünülerek film sansürlü ve sansürsüz olmak üzere iki şekilde piyasa sürülmüş.
Hard, gerilim ve polisiye unsurlarını içeren ve farklı bir konuya gönderme yapan, başarılı bir bağımsız sinema örneği.