Superman (2025)
Superman (2025) renkli, eğlenceli, tempolu bir süper kahraman filmi. Ancak iyi bir Superman ve Clark Kent izleme hevesimiz ise başka bir bahara kaldı.
alt kültür sinema yayını
Keloğlan İş Peşinde (1975)
Keloğlan İş Peşinde: Seks komedilerinin furya haline geldiği yıllarda O. Nuri Ergün bu fırsattan yararlanmak ister ve Rüştü Asyalı'yı Arzu Okay ile oynatır.
Habitaciones para Turistas (2004)
Ucuz yollu Arjantin usulü bir ‘slasher’ bakınıyorsanız, Habitaciones para Turistas tam size göre. Ya da dramatik bir son cümle olarak: “Bu filme bir şans verin.”
Dehşet Treni / The Midnight Meat Train (2008)
Clive Barker ustanın başucu kitaplarından Kan Kitabı'nın en iyi hikayesi Dehşet Treni / The Midnight Meat Train'in sinema filmi bugünkü konumuz.
The Smashing Machine (2002)
The Smashing Machine, MMA'in ve "insan"ın doğasını gözler önüne seren, kimi zaman son derece heyecanlı, kimi zaman korkunç vahşi, kimi zaman da kalp kıracak kadar duygusal.
Cosa avete fatto a Solange? (1972)
“What Have You Done to Solange?”, karakter derinliği ve zenginliği açısından değerlendirildiğinde, tüm bir giallo havuzu içinde çok çok özel bir yere oturmaktadır.
Death Bell / Ölüm Zili (2008)
Güney Kore yapımı Death Bell / Ölüm Zili, koleje hazırlanan bir grup liseli gencin ölümle mücadelesini konu alıyor.
Rovdyr / Manhunt (2008)
Rovdyr çok orjinal olmamakla beraber oldukça sert, akıllı, inandırıcı ve heyecanlı bir film olarak öne çıkıyor.
The Haunting of Molly Hartley (2008)
Amerikan korkularının geldiği yer açısından The Haunting of Molly Hartley daha büyük bir korku kaynağı oldu benim için. İzlemeyin, izlettirmeyin.
L’Ossessa aka The Sexorcist (1974)
L’Ossessa yada bilinen diğer isimleriyle The Tormented, The Sexorcist ve The Eerie Midnight Horror Show içinde çok iyi korku sahnelerini barındıran unutulmuş bir İtalyan soft X Exorcist klonudur. The Exorcist’in başarısından sonra çekilen klonları içinde bence en ilginç olanı. Çünkü bu filmde
Satanico Pandemonium (1975)
Satanico Pandemonium nunsploitation düşkünlerinin mutlaka izlemesi gereken bir film. Öteki sinemaseverlere de pişman olmayacakları bir deneyim yaşatma ihtimali yüksek.
I Spit On Your Grave (1978)
1978 yapımı Meir Zarchi’nin (ilk filmi olduğunu belirtelim) yönettiği kült bir film I Spit On Your Grave. Açık bir şekilde bir tecavüz ve intikam filmi. Film çekildiği 70lerde oldukça ün salmış ve tartışılmış. “Day of The Woman”, “I Hate Your Guts”, “The
Kwaidan (1964)
1965'te Cannes Festivali'nde jüri özel ödülünün sahibi olan Kwaidan, fantastik sinema tarihinde bir mihenk taşı.
Death Machine (1995)
Death Machine (1995). Yaratıcı(!) bir isme sahip, Amerika'da geçen bir İngiliz filmi. İçinde kimler var? John Carpenter, Sam Raimi, Scott Ridley(!), Wyland(!!), Yutani(!!!), Jack Dante(!!!!)...
Zombi: La creazione / Zombies: The Beginning (2007)
Zombi: La creazione şahsına münhasır bir film. Herkese hitap etmediği aşikâr. Bruno Mattei üstadın öyle de bir huyu vardı. Herkese hitap etmeyi sevmezdi sanki.
Rats – Notte di terrore (1984)
Rats - Notte di terrore: Filmi ilk kiraladığımda, filmin konusu beni tavlamaya yetmişti; postapokaliptik bir ortam ve katil fareler!
Razorback (1984)
Razorback her ne kadar kulağa biraz komik gelse de, hatta konusundan anlaşılacağı gibi bunun tersine uğraşmıyor gibi görünse de kana susamış hayvan motifinden daha ilginç bir film.
Buio Omega (1979) ve Joe D’Amato
80'li yılların ilk yarısındaki Video Nasty döneminde bir de Buio Omega vardır... Kült yönetmen Joe D'Amato'nun en ünlü 3 filminden biri, belki de en ünlüsü
Picnic at Hanging Rock (1975)
Picnic at Hanging Rock oldukça ihtişamlı bir film. Kurgu, atmosfer, sinematografi, müzik her şey çok iyi oturmuş. Zamfir'in müzikleri harika.
Los Cronocrimenes / Timecrimes (2007)
Zamanda yolculuk mevzusunu ufak bir sos olarak kullanan Los Cronocrimenes / Timecrimes, eğlenceli bir macera gerilim filmi.
Mum and Dad (2008)
Özünü Texas Chainsaw Massacre'a (1973) borçlu olan Mum and Dad, tamamı dijital kamerayla 18 gün içinde çekilmiş.