blank

Dedemin Evi: Belleğin Kırık Pencereleri

Gülten Taranç’ın Dedemin Evi belgeseli, ilk bakışta kişisel bir aile hikâyesi gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde Türkiye’nin toplumsal belleğine açılan çok katmanlı bir kapıya dönüşüyor. Bir evin duvarları arasında yankılanan sesler yalnızca bireysel geçmişi değil, kolektif hafızanın da kodlarını taşıyor.
1 Ekim 2025
blank

Savaştığı Şeytana Dönüşen Saf Çocuk: Çiçek Abbas!

Çiçek Abbas filmi alternatif bir etik önermez; yer değiştirmeyi ödüllendirir. Abbas başka türlü davranabilir miydi? Evet—ama bunun için filmin evrenine “yer değiştirme” yerine “kurum değiştirme” hamlesi girmeliydi: Kollektif işletme, hat kooperatifi, emek rejimi dönüşümü… Romantik değil, zahmetli. Yeşilçam buna pek hevesli değildir; çünkü
29 Eylül 2025
blank

Algoritmaya Biat Et: Büyüyünce Black Mirror Olacak!

Bu hikâyeden bir tekno-gerilim çıkar mıydı? Evet. Ama Algoritmaya Biat Et bunu beceremiyor. Çünkü meseleye yaklaşımı yüzeysel. Filmin yarısı yapay performanslarla, diğer yarısı da internette rastlayabileceğiniz komplo videolarının yeniden çevrimi gibi akıyor. Bir süre sonra sıkıcı bir YouTube tüneline düşmüşsünüz gibi hissediyorsunuz.
27 Eylül 2025
blank

Ev: Çadırda Yaşayan Bir Ülke!

“Ev” filmi üzerine düşündüğümde, bana ilk çarpan şey şuydu: sinema burada yalnızca bir sanat formu değil, bir tanıklık biçimi. Orhan Eskiköy’ün kamerası Karasu ailesinin çadırına girdiğinde, aslında bir evin ne olduğunu, ne olmadığını ve ne olabileceğini sorgulatıyor.
27 Eylül 2025
blank

Aşk Dediğin Laf Değildir: Yeşilçam Rüyasından Uyanmak!

Aşk Dediğin Laf Değildir, güldürmeyen ama düşündüren bir “mutlu son” ile biter: Sınıflar yerli yerinde, hayat kaldığı yerden devam eder. Film, bize sınıf gerçeğinin kalıcı, aşkın ise bu gerçek karşısında kırılgan olduğunu anlatır. Yeşilçam’ın toz pembe hayallerinden uyanmak belki keyifsizdir, ama bazen
10 Temmuz 2025
blank

İstanbul’un Şeytanları: Evcilik (2024)

Evcilik, Antalya’da, Altın Portakal'da izlemekten en keyif aldığım film oldu. Ümit Ünal’ın ustalığı, hikayeyi sanki bir satranç oyunu gibi kurguluyor. Her hamle, bir sonraki çatışmaya zemin hazırlıyor. Yönetmeni ben olsaydım, finalde daha karanlık bir köşeye sapmayı tercih ederdim ama ben bu filmin
11 Ekim 2024
1 2 3 16
blank

Öteki'den Haber Al