Murat Kirisci, 4 Eylül 1973 gece yarısı, Türk Sineması Film Arşivinde çıkan yangında kaybettiğimiz ve Metin Erksan'ın "en sevdiği filmi" olan Hicran Yarası'nın hikayesini yazıyor.
21 Aralık 1975 akşamı Metin Erksan’ın TRT için çektiği “Müthiş Bir Tren” gösterildi ve Türkiye’deki yaklaşık 20 milyon seyirci küçük bir sarsıntı yaşadı.
Metin Erksan, filmi yalnızca Shakespeare'in oyunundan değil bir İzlanda efsanesinden yola çıkarak yaptığını da söylemiştir. Fakat Kadın Hamlet filminde, bahsedilen efsanedeki gibi Hamlet'in kadın olup da bunu saklamak zorunda olduğu bir öykü yoktur.
Metin Erksan kadının dövülebileceğiyle ilgili Kuran temelli söylemlere, yine Kuran’dan “Kadınlara iyilikle davranın” ayetiyle karşılık vermiştir. Ama tek başına bu şekilde bir karşılığın hiçbir değeri yoktur.
Metin Erksan Türk sinemasının tarihsel dönemlerini ilk saptayan kişiydi, Nijat Özön’ün ondan sonra yaptığı dönemlere ayırma da nerdeyse aynıydı ama acaba bu dönem saptamalar doğru muydu?
Yönetmenliğini ve senaristliğini Önder Esmer’in, yapımcılığını ise Matthias Kyska’nın yaptığı Aşk, Ateş ve Anarşi Günleri: Türk Sinemateki ve Onat Kutlar (2023), Türk Sinemateki’ni ve kurucularından Onat Kutlar’ı anlatan bir belgesel.
TRT dizi ve filmlerinin izler kitlesi olan ailenin izdüşümü olarak düşünülebilecek dizi filmlerdeki geleneksel Türk aile tipi, izleyicisine kendilerini bulabilecekleri referanslar da sunar.
Uluslararası film festivalleri sinema aracılığı ile farklı kültürlerin buluşma noktası olurken, ülke sinemalarından oluşan birer parlamento işlevi de görürler.