Korku sineması artık konfeksiyon atölyesi gibi çalışıyor. Her yıl onlarca film izliyoruz; aynı uğursuz konaklar, aynı musallat cinler, aynı maskeli manyaklar... Ama Weapons başka bir kumaştan!
Bilgisayar tamirciliğinden gelen “yönetmen” James Nguyen’in 10.000 doları bir araya getirip çektiği Birdemic, en kötü film standartlarını bile zorlayan kötülükte bir film. Hatta kötü filmler için hep kullanılan bir klişedir ama Birdemic’e film demek zor.
Mario Bava’nın unutulmaz başyapıtı, giallo türünün yüzaklarından, bilinen ilk slasher Reazione A Catena / Bay of Blood (1971), cinayet sineması’nın tepe noktalarından biridir.
Nihayetinde, tür sineması meraklılarının zaten bildiği numaralardan ibaret olsa da, youtube'dan parça indiren, filmleri bir bütün olarak değerlendirmekten uzak izleyicinin çok seveceği bir film olabilir İçimdeki Şeytan... Seven çok sever, gerisi de nefret eder gibi bir tanım uygun olacaktır bu film için.
Martin, vampir mitine dair bütün ayrıntıları titizlikle masaya yatıran, türdeşlerinden farklı olmayı başaran, düşük bütçesine rağmen gerçek bir başyapıt.
Mutlu, mesut bir Amerikan ailesini odağına alan Dream House, ailenin yeni taşındığı evde 5 yıl önce yaşanan korkunç cinayetlerin yarattığı terörü anlatıyor.
Spider Labyrinth – orjinal adıyla Il Nido del Ragno – adeta kömürle kaplı bir elmas gibi 80’lerden günümüze gizli saklı kalmış ufak bir b-korku cevheri… Lovecraft, Fulci ve Argento severlerin kaçırmaması gereken bir kült şaheser… Spider Labyrinth, renkler, müzikler, kadrajlar ve objeleriyle İtalyan
Deliria 1987 yılı mahsulü Michele Soavi tarafından yönetilmiş olan İtalya yapımı bir film. StageFright, Bloody Bird ya da Aquarius olarak da bilinir. Senaryo, İtalyan Korku Sineması’nın kült figürlerinden George Eastman’a ait.