Korku sineması artık konfeksiyon atölyesi gibi çalışıyor. Her yıl onlarca film izliyoruz; aynı uğursuz konaklar, aynı musallat cinler, aynı maskeli manyaklar... Ama Weapons başka bir kumaştan!
Aşk kazanına düşmüş bir cadı: Elaine Parks. Hedefine kilitlenmiş, güçlü erkeğini bulacak ve kadınlığını en renkli haliyle yaşayacak. Ama bu iş o kadar kolay değil!
Kuyu filminin hikâyesi yamalı bohça gibi. Musallat ve Siccin serisinden oldukça etkilenilmiş ama yapılmışlar arasında en yakın iş hangisi derseniz, Helak: Kayıp Köy derim.
Şeytanın Oğlu bu haliyle bir seyret unut filminden ötesi değil ancak bir vakit kaybı olmadığı da ortada. Sırf şeytan çıkarma hadisesine getirdiği bilimsel yaklaşım sebebiyle bile ilgi gösterilebilir.
Time Out’un deyişiyle “korku döneminin hâlâ en iyilerinden biri” olan The Most Dangerous Game kaçmaz. Bir adada geçen insan avı filmi izlenmez de ne yapılır!