Uçurtma (2015) Serdal Altun’un yazıp yönettiği ilk kısa film. Şu sıralar çalışmalarını sürdürdüğüm bir kısa film kitabı için filmin yapım sürecini anlatan Serdal Altun, filmin senaryosu için şöyle diyor: “Çocukluğum Adana’nın Büyükkapılı köyünden geçti. Sürekli üzerimizden geçen savaş uçaklarına hem içten içe bir hayranlık duyuyordum hem de korku besliyordum. Sürekli uçurtma yapar uçururdum ama uçurtmamın ipini uzun yapmaya korkardım çünkü uçurtmamın uçaklara takılabileceğini düşünürdüm. İşte o korku bana uçurtma senaryosunu yazdırmıştı”. Tabii ki söz konusu sinema sektörü olunca, bir fikir bulup onu senaryolaştırmakla bitmiyor iş.

blank

Filmin tamamlanması hiç kolay olmamış. Çekimler Şanlıurfa’nın sıcağında, bir kamera, 14 mm lens ve çocuk oyuncularla gerçekleştirildiğinden günde en fazla iki saat çalışılarak tamamlanabilmiş. Kurguya oturulduğunda Serdal Altun, içine sinecek bir film kotarılamayacağını düşünerek  tamamlamak istememiş. Neyse ki filmin yapımcısı Onur Cansız’ın ısrarı, teşviki ve inancıyla bitirilmiş kurgu. Onur Cansız filme inanmakta haklı çıkmış: İran, Dubai, Bangladeş, Almanya gibi ülkelerin de içinde olduğu otuza yakın festivale katılmış film. Ayrıca 52. Antalya Film Festivali ve 23. Adana Film Festivali gibi Türkiye’nin önemli festivallerinde yarışmış.([1]) Filmin yapım hikayesi kısaca böyle.

Filmin serüveni iyi bir fikir bulup bunu senaryolaştırıp çekmekle de bitmiyor. Uçurtma ülkenin iç ve dış siyasetindeki çalkantılarından nasibini almış bir film. Açık açık yazacağım: Önce iktidar sahiplendi filmi, daha sonra iç ve dış siyasetini değiştirince filme yüz çevirdi. Bu kez de Kürtler filme yakınlaştı. Böyle olunca Türk Solu sırtını döndü filme. Film neyse ki artık gerçek sahiplerinin; sinemaseverlerin. Yönetmenin bütün bu sahiplenme, yüz çevirme meseleleriyle ilgisinin olmadığını, Serdal Altun’un kafasındaki tek şeyin iyi bir kısa film yapmak olduğunu onu tanıdığım için çok iyi biliyorum.

blank

Neyse ki filmin festival serüveni ülkedeki siyasi karışıklıktan dolayı oraya buraya savrulmasına rağmen çok zarar görmedi. Zira filmin herhangi bir ideolojiye hizmet ettiği düşüncesi tamamen bizim coğrafyamızın siyasi karmaşasından kaynaklanıyor. Çocuk oyuncuların oldukça tatmin edici bir performans sergilediği Uçurtma, çocukların dünyasına girip, onların gözünden savaşa eleştirel bir bakış sergiliyor. Dolayısıyla konu tamamen evrensel ve belli ki yönetmenin de kafasını meşgul eden bir sorunsal. Şöyle ki; yönetmen Uçurtma’nın ilk sinyallerini yıllar önce vermiş. Aynı oyuncularla, oyuncular daha çok küçükken, Barış İçin Sinema projesine bir dakikalık bir film çekmiş.([2]) Uçurtma’yı izledikten sonra bu bir dakikalık filmi izlerseniz ayrı bir tat alacağınıza eminim.

[1]     http://www.kameraarkasi.org/yonetmenler/serdalaltun.html

[2]     https://www.youtube.com/watch?v=JlwL1yl6IfE

blank

Sidar Serdar Karakaş

Çok küçükken kiralık VHS’lerden dayısıyla birlikte zombi filmleri izledi. Zombilerden çok korktu. Büyüyünce o filmleri George A. Romero’nun yaptığını öğrendi. Üstada hayran oldu. Sinema öğrencisiyken Andrzej Zulawksi filmlerini keşfetti. Zulawksi filmleri ona her zaman güç verdi. En zor anlarında kurtarıcı filmi Possession (1981) oldu. 2006 yılında Öteki Sinema’yı düzenli okumaya başladı. Korku filmlerini ve B Filmleri burada sevdi.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

Küvetten Gelen Küvete Gider: Tub (2010)

Küvetten gelenin yine küvete gittiği başarılı bir kısa film olan
blank

Leonardo Dalessandri’den: Watchtower of Turkey

Film Vimeo'da iki gün önce yayınlandı ve 204.000 izleyiciye ulaştı.