Murat Kızılca
2013 yılı ABD yapımı Nailbiter filminin yönetmenliğini bol miktarda çektiği korku kısaları ile tanınan Patrick Rea yapıyor.
“Arabayla seyahat etmekte olan Maguire ailesi, yaklaşmakta olan hortumu fark eder ve ölümcül fırtınadan korunabilmek için sığınacak bir yer aramaya başlar. Terkedilmiş bir evin sığınağına girmeyi başaran aile fırtına geçene kadar burada kalır. Fırtına sonrası dışarı çıkmak istediklerinde, birinin ya da bir şeyin onları bırakmaya hiç niyeti olmadığını anlarlar. Aile, canlı olarak sığınaktan çıkmak için zorlu bir mücadeleye girişir.”
Patrick Rea daha çok korku türü dahilinde bolca kısa film çeken ve üretimlerinin birçoğunu internet ortamında paylaşan bir sinemacı. Gerçi ben pek hayranı sayılmam. Tiyatro piyesi havasında geçen kısaları, inandırıcı olmaktan uzak yapısıyla ana yemek öncesi alınan yapay aperatifler gibi bir hissiyat yaratıyor bünyede. Hakkını verelim, kimi hikâyeleri içinde nüktedan ayrıntılar barındırıyor ama bu ufak dokunuşlar, ‘tamam, bu olmuş’ demek için yeterli gelmiyor ne yazık ki.
Fragmandan gördüğümüz kadarıyla, bir felaket filmi gibi başlayan Nailbiter, hortum tehlikesi geçtikten sonra terkedilmiş bir sığınakta kapalı kalan bir ailenin hayatta kalma mücadelesini anlatıyor. Yani hortum sadece aileyi kapana kısıldıkları sığınağa sokmak için ufak bir ayrıntı olarak kullanılmış. Nailbiter, bu ufak ayrıntı dışında, kapalı kaldıkları mekânda ne ya da kim olduğunu bilmedikleri ev sahibi(!) tarafından ölümüne rahatsız edilen karakterlerin hikâyesini anlatan onlarca benzerinden çok da farklı bir yerde durmuyor sanki. Yine de hiç merak uyandırmıyor dersek yalan olur.
Vizyon şansı bulamayan Nailbiter, 28 Mayıs günü DVD ve VOD (video on demand) kanalları ile piyasada olacak.
Not: Rea’nın kısalarına http://vimeo.com/senoreality adresinden ulaşabilirsiniz.