Korku sineması artık konfeksiyon atölyesi gibi çalışıyor. Her yıl onlarca film izliyoruz; aynı uğursuz konaklar, aynı musallat cinler, aynı maskeli manyaklar... Ama Weapons başka bir kumaştan!
The Rezort, hem alt türün bütün gereklerini yerine getiriyor, hem de gündemdeki önemli konulardan birini işaret ederek, Romero’nunkiler kadar olmasa bile, basit öyküsünün altını doldurmayı başarıyor.
Kötü film serüvenimizde bugün sizlere tanıtacağımız film The Incredible Melting Man. Film 1977 yapımı. Yönetmen ve senarist William Sachs. Başrollerde Alex Rebar ve Burr DeBenning var.
Birtakım gizemler barındıran neşeli bir filmken karanlık tarafa geçen Sonnim, tapınma derecesine varan itaatkârlığın sonunun pek de hayırlara vesile olmadığını imliyor.
Başarılı Musallat ve Siccin filmlerinden sonra şimdi kendi başlatmadığı bir serinin 3. filmi olan Üç Harfliler 3: Karabüyü’nün yönetmen koltuğunda oturuyor.
Schizoid, zayıf cinayetleriyle değer kaybeden ama güçlü söylemiyle farklı bir yere konumlanmaya çalışan, en az oyuncu kadrosu kadar ilginç ama bir o kadar da hafif bir korku filmi.
Son yıllarda festivallerin tozunu attıran, yani bir nevi yıldızlaşan bir dolu korku filmine denk geldik. Chad Archibald’ın yönettiği Bite da o filmlerden biri mi?
Korku sinemasının son yıllarda dikkat çeken bağımsız sinemacılarının elinden çıkan Holidays, birbirleriyle bağlantısız sekiz bölümden oluşan bir korku antolojisi.