28 Years Later... Bir sinefil gözüyle baktığımızda, cilalı prodüksiyonuna rağmen içerik ve ruh olarak ilk iki filmin gerisinde kalan, ticari kaygılarla şekillendirilmiş bir hayal kırıklığı bu film!
Sapık demek, Bernard Herrmann'ın harikulade bestesi, Anthony Perkins'in sade ve mükemmel oyunculuğu ve tabi ki Hitchcock'un eşsiz sinematografisi demek...
Hazır olimpiyat açılışı ile adı gündemden düşmezken, Danny Boyle’un fazla göz önünde olmayan iyi işlerinden birini sizlere tanıtmak istedim. 2007 yapımı Günışığı, bir yandan “dünyanın sonu” konseptini işlerken öte yandan tam bir bilim kurgu şöleni sunuyor. Boyle’un bilim kurgusu köklerini 2001: A
Take Carrie to the prom. I dare you! Hiç kuşkusuz Stephen King, gerilim hikayeleri dendiğinde akla gelen en önemli isimlerden birisidir. Yarattığı eşsiz karakterler, büyülü atmosferler, okuyucularının hayal dünyasıyla da bütünleştikçe çok daha büyük bir keyif verir. Onun yazdığı her bir eser
Filmin aşırı rahatsız edici tempo ve kalabalık sorununu da geçtim, düpedüz rezil hatalar ve 'plot hole' dediğimiz senaryo boşlukları ve ucuzluklar da herşeyin üzerine tuz biber ekiyor.
Long Weekend, Avustralya korku sinemasının sıkça başvurduğu şehirlilerin kırsalda yaşayanlarla mücadelesini anlatan ‘slasher’lardan biri gibi başlıyor.