İrili ufaklı 2.500 porno filmde oynadığı söylenen John Holmes, ölümünden sonra porno sektörü tarafından yaşam boyu başarı ödülü ile onurlandırılmıştır.
Uyduruk bir TV dizisi ile şöhret olan, bölüm başına milyarlar alan onlarca havalı yeni yetme, Taksim parkında donarak ölen bir Yadigar Ejder eder mi arkadaşlar?
Murat Tolga’nın yazmış olduğu Orphanage – Yetimhane yazısını okuduktan sonra bir kez daha farkettim ki İspanyol korku sineması hakikatten atağa kalkmış durumda. Son yıllarda ardarda patlayan bombalar ve ünlenen yönetmenler de bunu kanıtlıyor. Başta Guillermo del Toro ve Jaume Balagueró aklıma geliyor.
Köklerini II. Dünya Savaşı Nazi korkularına dayandıran Hellboy, Gregory Rasputin’in Nazilerin savaşı kazanması ve cehennemi dünyaya getirmesi için bir geçit açması ile başlar.
Post-Apokaliptik Bilimkurgu: Kıyamet sonrası öykülerin başlangıç noktası için kutsal kitaplara kadar gitmeye gerek yok belki ama örneğin 19. yüzyılın başlarına gidebiliriz.
80′ler gerçekten de çılgın ve tuhaf bir dönemdi… Özellikle batı toplumları için özgürlük arayışı ve sosyal bilinç kazanma gayreti ile geçen 60′lar ve 70′lerden sonra tekrardan 1950′li yılların eğlence duygusu topluma hakim olmaya başlamıştı. Herşey; kıyafetler, yemekler, müzik ve sinema… Uçuk, kaçık
Canavarlar, mitolojik simalar, seks, şiddet pervasızca harmanlandı ucuz trash (çöp) filmlerde... Sinemanın bu akıllara zarar dünyasında renkli bir gezintiye hazırlanın...
Seksenler kendine has yıllardır. Modasıyla, müziğiyle, filmleriyle, gençleri ile her açıdan farklı yıllardır. O zaman başarı kazanmış herhangi bir şeyi şu an anlamaya çalışmak imkânsızdır. Seksenlerin özelliğinden midir, soğuk savaşın etkisinden midir bilinmez, aksiyon filmleri açısından da sayısız başarı ve başarısızlık öyküsü
Stephen King... Hayatına bakıldığında aslında onun da pek çok korkuyla baş etmeye çalıştığı, bu korkularının ve kabuslarının eserlerine kaynaklık ettiği anlaşılmaktadır.
Çocukluğumun sinemalarında, özellikle yaz aylarında en çok gösterilen filmler “Şaolin” Kung-fu filmleriydi. Daha sonra entellektüel bilgi krıntılarına haiz olduğumuz zamanlarda bu “Dövüş” filmlerinin genel adının wuxia (bukyou) olduğunu öğrendik. Wuxia, Çince’de ki iki karakterin biraraya gelmesinden oluşan bir kelime. ”wu” dövüş sanatlari,
Ayhan IŞIK’ın İtalyan Korku Filmleri Klaus Kinski’nin Türkiye’de film çevirdiğini ilk kez birkaç yıl önce duymuştum. Bir tanesinin yıllar önce televizyonda oynadığını ve Ayhan Işık’ın da (!) rol almış olduğunu geçen yıl öğrendiğimde ise kulaklarıma inanamadım ve bu filmleri izleyebilmeyi iyice kafama