blank2006 yılı mahsulü Kiltro, Ernesto Díaz Espinoza tarafından yazılıp yönetilmiş olan Şili yapımı bir film.

Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca

Zami, sokaklarda kafasına göre takılan serseri ruhlu biridir. Mahallenin Uzakdoğu dövüş sanatları okulunun sahibi ve hocası Koreli Teran’ın kızı Kim’e delicesine âşık olan Zami, bütün zamanını onun peşinde dolanarak geçirir. Kim’e yanaşmaya çalışan her erkeği bir güzel pataklamayı da ihmal etmez. Fakat bir türlü onunla konuşmaya cesaret edemez. Olayların rengi Max Kalba isimli bir yabancının kasabaya gelmesiyle değişir. İntikam peşindeki Kalba, listesindekileri sırayla öldürmeye başlar. Teran listedeki isimlerin başında yer almaktadır. Kalba, Teran’ın dövüş okulunu basar. Okulda bulunan Kim’i kurtarmak için araya giren Zami, Kalba’dan sıkı bir sopa yer. Kim ve Zami hariç müdahale eden herkesi öldüren Kalba, Teran’ı esir alır.

Nik Nak isimli gizemli bir cüce, Zami ve Kim’i yaşadığı mağaraya götürür. Kim’in babası Teran ile Zami’nin seneler önce ölen babasının da içinde olduğu gizli bir dövüş tarikatının hocası olan Nik Nak, Kalba’nın zamanında bu tarikatta yer alan herkesi öldürme niyetinde olduğunu söyler. Zami ve Kim’in de hayatları tehlikededir. Nik Nak, Zami’yi başka bir şehirde inzivaya çekilen öğrencilerinden Jose Soto’ya gönderir. Zami, Soto’dan alacağı dövüş dersleri ile Kalba’nın karşısına çıkmayı ve böylece her şeyden fazla değer verdiği Kim’in hayatını bir kez daha kurtarmayı planlamaktadır.

Ernesto Díaz Espinoza’nın ilk filmi Kiltro, ismini ‘quiltro’ kelimesinin okunuşundan alıyor. Quiltro, Şili ile Bolivya’da kullanılan bir kelime ve ‘melez köpek’ anlamına geliyor. Filmde Zami ve arkadaşlarının kurduğu çetenin ismi olarak kullanılıyor.

blank

Kiltro, etkileyici bir dövüş filmi olmaktan çok uzak ama seksenlerin ucuz aksiyonlarının ruhunu çok iyi analiz ederek çekilmiş, çok eğlenceli bir film. Düşük bütçesinin dezavantajlarını birçok sahnede kendini tiye alarak ekarte etmeye çalışıyor. Referans aldığı kaynakların ise haddi hesabı yok. Ennio Morricone’nin spaghetti western türüyle özdeşleşen tınılarına saygı duruşunda bulunan müzikleriyle, For a Few Dollars More (1965) veya Once Upon a Time in the West (1968) gibi Sergio Leone klasiklerine sıkça göz kırpan film, karakter isimleri ile James Bond serisine selam çakıyor. [Nik Nak/ Nick Nack – The Man with the Golden Gun (1974), Max Kalba – The Spy Who Loved Me (1977), Drax/Hugo Drax – Moonraker (1979)] Zami’nin çöldeki eğitim sahneleri için Kung Fu dizisi, Teran’ın tavandan çengellerle asıldığı sahne için Ichi the Killer (2001) referans alınmış. Bariz bir Yoda klonu olan Nik Nak’ın, Zami ile mağarada olduğu sahnelerin adresi ise Empire Strikes Back (1980). Daha önce söylediğim gibi referans aldığı kaynakların haddi hesabı yok. Sadece bu keyifli sahneleri yakalamak için bile izlenir.

Dövüş filmlerine düşkün kitlenin bayıldığı ayrıntılardan biri de karakterlerin kullandığı kişiye özel farklı silahlardır. Kiltro bu ayrıntıyı da unutmamış. Kalba’nın öldürücü asası ve Zami’nin ayak bileklerine bağladığı keskin uçlu bıçaklar izleyiciyi fazlasıyla memnun edecektir.

blank

Quentin Tarantino’nun Kill Bill’inin izinden giden Kiltro, Uzakdoğu dövüş filmleri, seksenlerin ucuz aksiyonları ve spaghetti western klasiklerinden eğlenceli bir harman yapmış. Adı geçen tür filmlerinin olmazsa olmazı aşk, tutku ve intikam gibi öğeler, Kiltro’da da öne çıkıyor. Doğal olarak senaryo bir parça zayıf kalıyor. Zayıf kalan senaryo açığını, hareketli dövüş sahneleri ile tempoyu arttırarak kapatmak gerekir. Ancak yönetmen ve senarist Espinoza, dövüş sahnelerine ayıracağı zamanı, gereğinden fazla ve uzun süreli ‘flashback’ kullanımına harcadığından tempoyu bir hayli düşürüyor. Belki de düşük bütçenin getirdiği bir zorunluluk olabilir.

Gelelim filmin en güzel kısmına; Marko Zaror özellikle dövüş sahnelerinde gösterdiği performans ile her türlü övgüyü sonuna kadar hak ediyor. Bruce Lee’ye öykünen hareketlerden yola çıkarak kendi tarzını ortaya koyan Zaror, etkileyici tekmeleriyle rakiplerini saf dışı bırakırken türün hayranlarına keyifli anlar yaşatıyor. 1978 doğumlu oyuncuyu çok daha profesyonel koreografiler eşliğinde izleyeceğimiz günlerin yakın olduğunu düşünüyorum. Undisputed III: Redemption’da (2010) rol alan Zaror’u önümüzdeki sene gösterime girecek olan Machete Kills’de de izleyeceğiz.

Şili’nin ilk dövüş filmi olan Kiltro, Öteki Sinemaseverler için harika bir deneyim olacaktır. Beyazperdeye çok yakışan dövüş sanatçısı Marko Zaror ile tanışmak için de iyi bir fırsat.

blank

blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

The Last Airbender / Son Havabükücü (2010)

Nickoledeon kanalında 2. sezonunun ortalarında bir bölümünü tesadüfen izleyip, çok
blank

Tekken 2: Kazuya’s Revenge (2014)

Arcade tezgahında “paçozluk” namına ne ararsanız Tekken 2: Kazuya’s Revenge