İşte jürinin yaptığı o basın açıklaması;
51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması ön jürisi olarak, festivale başvuran belgesel filmler arasından bizden talep edildiği üzere 15 filmi yarışmaya değer bulduk ve festival yönetimine bildirdik. Festival yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanan yarışma filmleri listesinden seçmiş olduğumuz ‘Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek’ belgesel filminin “Türk Ceza Kanunu’nun 125. ve 299. maddelerine aykırı ifade ve içerik ihtiva ettiği” gerekçesi ile çıkarılmış olduğunu öğrendik.
Biz ön jüri olarak, bir belgesel filmin içeriği ne olursa olsun TCK’ya göre değerlendirilmesini ve listeden çıkarılmasını bir sansür olarak niteliyoruz.
Böyle bir durumu kabul edilemez bulduğumuzu festival yönetimi ile paylaşmamıza ve bu durumun düzeltilmesini talep etmemize rağmen, festival yönetimi bu kararını değiştirmemiştir.
Bu şartlarda, böyle bir sansürün hiçbir şekilde parçası olmayacağımızı ifade ederek bu kararı tanımıyoruz.
Basına ve kamuoyuna duyurulur.
51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali Ulusal Belgesel Yarışması Ön Jürisi
Berke Baş / Ayşe Çetinbaş / Seray Genç
YERYÜZÜ AŞKIN YÜZÜ OLUNCAYA DEK.. | LOVE WILL CHANGE THE EARTH…
Yönetmen: Reyan Tuvi / Görüntü Yönetmeni: Özcan Tekdemir / Kurgucu: Thomas Balkenhol / Yapımcı: Reyan Tuvi / Dünya Hakları: Reyan Tuvi / Türkiye / 2014 / DigiBeta PAL, Stereo / Renkli / 90´ / Türkçe; İngilizce altyazılı
Türkiye, tarihinin en görkemli sivil ayaklanmalarından birine 2013 Mayıs’ının son günlerinde İstanbul’un kalbi Taksim Meydanı’nda şahit oldu. Şehrin merkezinde son yeşil alan olan Gezi Parkı’nın bulunduğu yere tarihi bir kışla ve alışveriş merkezi yapılması için ağaçların dozerlerle sökülmesiyle başlatılan yıkım, milyonlarca insanı sokağa döktü. Film, bu toprakların mozayiğini oluşturan ve Gezi’de yerini alan farklı yaşam tarzlarına ve ideolojilere sahip karakterlerin, kaderlerini değiştirme içgüdüsüyle, yeryüzünü nasıl hayal ediyorlarsa Gezi’de de öyle bir dünya kurmak için verdikleri mücadeleyi anlatıyor.
Helal olsun, kutluyorum, yüreklerine, vicdanlarına sağlık..
Bu organizasyonların mantalitesi ortada, bunu bilerek, kızarak, dışarıda kalmasın kimse, aksine bu organizasyonlara her alanda müdahil olup değiştirip, dönüştürmek için çaba göstersin imkanı, konumu olan sanatçılar, sinemacılar, akademisyenler v.b.ler, aksi halde onların boşaltacağı alanları, sansürü, baskıyı onaylayanlar dolduracaklar buna şüphe yok.
Herkes üzerine düşeni imkanlar dahilinde yapmak zorunda, işçisi, köylüsü, sinemacısı, yazarı, akademisyeni, bu karanlıktan kurtulmanın başka yolu yok.
Gezi Parkı ve nice şanlı direnişleri anlatan güzel ve sarsıcı filmler görmek dileğiyle.