Öteki SinemaKORSANLAR! “THE PIRATES! BAND OF MISFITS”
Korsanlar! / The Pirates! Band of Misfits’ın, baş karakteri Korsan Kaptan, açık denizlere dehşet salan bu karakter gür sakallı, sınırsız bir hevese sahip ama pek de başarılı denemeyecek bir korsan gemisi kaptanı. Yanındaki çapulcu tayfasıyla birlikte, karşısındaki engellerin büyüklüğünün farkında değilmiş gibi görünen Kaptan’ın tek bir hayali var: Azılı rakipleri Kara Bellamy ile Pala Liz’i yenerek, herkesin peşinde koştuğu Yılın Korsanı Ödülü’ne sahip olmak. Bu görevin egzotik Kan Adası kıyılarından Viktorya dönemi İngiltere’sinin sisli sokaklarına götürdüğü kahramanlarımız, yolda şeytani bir kraliçe ile savaşıp şaşkın bir genç bilim adamı ile işbirliği yapıyor ama bir korsanın en sevdiği şeyin ne olduğunu asla unutmuyorlar: macera!
Columbia Pictures ve Sony Pictures Animation bir Aardman yapımı olan Korsanlar! / The Pirates! Band of Misfits’i sunar. Filmin orjinal seslendirme sanatçıları arasında Hugh Grant, David Tennant, Imelda Staunton, Martin Freeman, Jeremy Piven var. Yönetmen Peter Lord. Yapımcılar Peter Lord, David Sproxton ve Julie Lockhart. Filmin senaryosu Gideon Defoe tarafından, kendi yazdığı The Pirates! In an Adventure with Scientists adlı kitaptan uyarlandı. Yürütücü Yapımcı Carla Shelley. Filmin müzikleri Theodore Shapiro’ya ait. Ortak Yönetmen Jeff Newitt.
KARAKTERLER
Korsan Kaptan
“Korsan olmanın en iyi yanı yağmalamak ya da kılıçlar değil. İçki, iskorpit ya da yarıçıplak deniz kzları da değil. Korsan olmanın en iyi yanı… Jambon Gecesi!”
Korsan Kaptan, her korsan kaptanın istediği şeylere sahip: renkli bir papağan (o öyle sanıyor), denize layık bir gemi (aşağı yukarı), bir kaptanın isteyebileceği en iyi mürettebat (diğer mürettebatlar dışında) ve görkemli bir sakal (buna itiraz yok). Korsanlık konusunda oldukça beceriksiz olsa da, hep iyimser. Mürettebatı onun en iyisi olduğunu düşünüyor; bu iyi bir şey çünkü başka kimse aynı fikirde değil. Ama o, Yılın Korsanı unvanını nihayet kazanarak bu durumu değiştirmeye niyetli; bunu başarmanın yolu da yağmalamaktan, zekice kılık değiştirmekten ve başka pek çok sinsi (ama çoğu pek de iyi düşünülmemiş) plandan geçiyor.
İki Numara
İKİ NUMARA: “Yaptığımız konuşmayı hatırlıyor musun?”
KORSAN KAPTAN: “Domuzların aslında bir tür meyve olduğu konusundaki mi?”
İKİ NUMARA: “Hayır. Bizi kesin ölümle karşı karşıya bırakacak saçma sapan planlar konusundaki.”
Kaptan’ın güvenilir yardımcısı, İki Numara—aksi yöndeki tüm kanıtlara ragmen patronunun en iyisi olduğunu görmeye hazır. Korsan Kaptan mürettebatın havalı ama güvenilmez babasıysa, İki Numara güvenilir ve hep mantıklı olan anne rolünü üstleniyor. Kaptan’ın fark edemediği ayrıntılarla ilgileniyor, patronunun ruh halindeki tahmin edilemeyecek değişimleri idare ediyor ve Kaptan’la tayfaları beladan uzak tutmak için elinden geleni yapıyor. Akıllı, becerikli ve belki de biraz fazla sadık olan İki Numara’nın ayrıca çok da güzel bir eşarbı var.
Polly
KORSAN KAPTAN: “Şişman değil o, kemikleri iri.”
ALBİNO KORSAN: “Teyze gibi…gagalı teyze!”
Korsan gemisinin tüylü “yüreği ve ruhu” olan ve tüm mürettebat tarafından sevilen Polly, Korsan Kaptan’ın doymak bilmez iştaha sahip, garip şekilli maskotu. Her gemide bir papağan olmalı; bu gayet kötü çünkü Polly aslında bir dodo kuşu. Ama önemi yok – etrafında kıyamet koparken bile, Polly her şeyden habersiz sakinliğini ve Kaptan’a karşı duyduğu yürek ısıtan sevgiyi koruyor. İşin aslı, etrafta ona kraker verecek biri olduğu sürece Polly’nin keyfine diyecek yok.
Albino Korsan
KORSAN KAPTAN: “Tehlikenin yüzüne güleriz, unuttun mu?”
ALBİNO KORSAN: “Şey– Ben tehlikeyi hiç sevmem ki.”
Albino Korsan, kendisine söylenen her şeye inanıyor. Biraz endişeli, abucak heyecanlanan ve kafası neredeyse daima karışık bu korsan için günlük olaylar bile bir şaşkınlık veya neşe kaynağı olabiliyor. Küçük bir çocuk gibi, inanılmaz derecede rahatsız edici gerçekleri pat diye söyleyebiliyor. Bu masum, saf ve temiz korsanın gözlerinde daima bir hayranlık ve merak ifadesi var.
Gutlu Korsan
“Bu şimdiye kadar çıktğımız en eğitici macera!”
Dışarıdan bakınca, Gutlu Korsan savaş yaralarını taşıyan tam bir deniz kurdu. Ama gerçekte, o da mürettebatın geri kalanı kadar şaşkın ve çocuksu. Pek de başarılı olmayan bilgece laflar etmeyi seviyor; her türden ete karşı duyduğu sevgi ise, biraz da gurur duyduğu azılı gut hastalığına yakalanmasına neden olmuş.
Şaşırtıcı Kıvrımlı Korsan
“Bir erkek için suratıma denizanası yerim.”
Korsan Kaptan’ın belki de en büyük hayranı olan Şaşırtcı Kıvrımlı Korsan aynı zamanda dövüşmek, açık denizlerde maceraya, gemi tahtasında yürüyüşe çıkma konusunda en korsansı korsan. Denizde kadınların kötü şans getireceğine inanılan bir çağda sıkışan diğer korsanların hiçbiri, tiz sesine, doğurmaya uygun kalçalarına ve sahte görünen sakalına ragmen arkadaşlarındaki garipliğin farkına varmıyor.
Charles Darwin
KORSAN KAPTAN: “Yapma Darwin, burada oturup kendi terimizi içmek için sümüklüböceklerden evrilmedik herhalde, değil mi?”
DARWIN: “Şey…pardon, sümüklüböcek derken?”
Bu Charles Darwin, sakaldan ve maymunlarla ilgili o koca teoriden önceki bir Darwin. Genç akademisyen ciddi, insanlarla ilişki kurma konusunda beceriksiz ve biraz da inek—hem bilimde (şimdiye kadar) hem de aşkta epey başarısız. Ama Kaptan’la ve Polly’yle karşılaşması sayesinde talihi değişebilir. Şimdi, cüretkâr bir planla kariyerini ve aşk hayatını harekete geçirmesi gerekiyor…
Bay Bobo
DARWIN: “Bence bir şempanzeyi alıp ona tek gözlük verir, devasa poposunu kapatırsanız bir şempanze olmayı bırakır ve daha ziyade bir… İnsanpanze olur.”
Darwin’in tamamen başarıya ulaşamamış projelerinin sonuncusu olan Bay Bobo, dünyanın ilk İnsanpaze’si ama her nasılsa bugünkü fen kitaplarnda görmezden gelinmiş. Gönülsüz bir yardımcı ve efendisinin umutsuz planlarının yüküne katlanan Bay Bobo, sadece kartlarla iletişim kurabiliyor. Bu gayet sinir bozucu bir şey çünkü muhtemelen “evrim geçirmiş” yol arkadaşlarından daha akıllı.
Kraliçe Victoria
“Aptalca şarkıları, gülünç şapkaları ve bitmek bilmeyen kükremeleri! Onları batırmanı istiyorum, Amiral. Heba olmalarını. Ezilmelerini. Köpekbalıklarına yem olmalarını! Duyuyor musun? KORSANLARDAN NEFRET EDİYORUM!”
Dünyanın neredeyse dörtte birinin bu minyon, şişman ve güçlü hakimi, tahtta ilk günlerini yaşıyor, hâlâ bekâr ve tüm halkını seviyor… tüm varlığıyla nefret ettiği korsanlar dışında. Bir korsanı idam etmekten daha fazla sevdiği tek şey, özel bir yemeğe oturmak; hele bir de menüde nadide yaratıklar varsa… O dar korsenin altında bir savaşçının yüreği var—üstelik o, kraliçe; savaşın adil olması gerektiğini kim söylüyor?
Kara Bellamy
“Okuyun da ağlayın, mankafalar. Evet, doğru! Kara Bellamy Yılın Korsanı olacak! Tekrar.”
Herkes Kara Bellamy gibi birini tanıma talihsizliğine kapılmıştır: O okulun kabadaysı, ukala iş arkadaşı, sinir bozucu kapı komşusu. Yedi Denizlerin en başarılı korsanı ve defalarca Yılın Korsanı Ödülü’ne sahip olan Kara Bellamy, Korsan Kaptan’ın azılı başdüşmanı. Becerikli, havalı ve muzip; utanmaz bir gösterişçi olduğunu söylemeye gerek bile yok—bir balinanın püskürttüğü altın denizinde yüzüyor… gerçekten mi? Kara Bellamy’nin en sevdiği şey ise Kaptan’ın sinirini bozmak; çok yazık çünkü bu işte oldukça başarılı.
Pala Liz
“Merhaba çocuklar! Herhalde hepiniz hâlâ güzel olduğum kadar ölümcül müyüm diye merak ediyorsunuzudur. Eh, öyleyim.”
Barbados Kasabı, erkeklerin hüküm sürdüğü bir dünyadaki kadın, Pala Liz: Kan Denizi’nin cani ruhlu, aman vermez, şeytani derecede çekici, fettan güzeli. Denizlerde gezen bir Calamity Jane’den farkı olmayan Liz ateş ediyor, tükürüyor, içiyor ve karşısındakini yıkıp geçiyor. Yılın Korsanı Ödülü’nün adaylarından biri olan Pala, Bellamy gibi Kaptan’a karşı zerre kadar saygı beslemiyor. Bu Kaptan için çok acı verici; çünkü herkes gibi o da Liz’e aşık olmaktan kendini alıkoyamamış.
Korsan Kral
“Ah kalleş hain! Hain kalleş! Korsan kardeşliğine ihanet ettin!”
Gösterişli ganimetlerle tepeden tırnağa süslenmiş olan Korsan Kral, abartılı biri—biraz Elvis, biraz Shakespeare’vari bir hükümdar, tamamen korsan. Kan Adası’nı yönetiyor… bu da son sözü söylemesini ve Yılın Korsanı yarışmasında sunuculuk yapmasını sağlıyor.
FiLM HAKKINDA
Aardman’ın kurucularından olan, Akademi Ödülü® ‘ne iki kez aday gösterilen ve stüdyonun Sony Pictures Animation için hazırladığı yeni stop motion canlandırma filmi The Pirates! Band of Misfits/Korsanlar!‘ın yapımcısı ve yönetmeni olan Peter Lord, “Çocukken korsan filmlerine bayılırdım,– özellikle de Define Adası / Treasure Island’a” diyor. “Gerçek korsanlar muhtemelen o kadar da eğlenceli insanlar değildi; ama bu öyküler onları görkemli, havalı ve renkli kişiliklere dönüştürdü – tropik denizlerde, mavi gökyüzü altında geçen, toplarla ve havalı kıyafetlerle dolu korsan öyküleri. Bu büyülü, karşı konulmaz bir dünya. İflah olmaz derecede iyimser korsanlarla ilgili bu hikâyeyi bulduğumuzda, klasik öykü anlatımında bir geleneği devam ettireceğimizi ama her şeyi bir ölçü yükselteceğimizi hissettim.
“Korsan Kaptan’ın, başka her şeyin önüne geçen bir amacı var: Yılın Korsanı ilan edilmek ve Kara Bellamy ya da Pala Liz gibi, devrin en büyük korsanlarından biri olarak tanınmak. Bu ödül, korsanlar için bir tür Oscar® ödülü. Korsan Kaptan bu yarışmaya pek çok kez girmiş ama hep sonuncu gelmiş. Bu ödülü en çok ganimeti elde ederek kazanıyorsunuz; ama onun topladığı ganimet hep acınacak miktarda olmuş.”
Lord, yine de Kaptan’ın sevgi ve saygıyı yanlış yerlerde olabileceğini söylüyor. “Mürettebatı için bunların hiç önemi yok – onlar ailesi gibi; sadıklar, sevgi ve güven dolular – birazcık da aptallar,” diyor daha önce Aardman’ın ilk uzun metrajlı canlandırma filmi, 2000 yapımı Tavuklar Firarda / Chicken Run’a da imza atan yönetmen. “Ama görkemli ödülün peşinden koşarken, kendisi için en değerli olan şeyleri tehlikeye atıyor.”
Korsanlar! / The Pirates! Band of Misfits, Aardman’ın beyin takımının bir sonraki uzun metrajlı film için olası fikirleri tartıştığı bir toplantıda ortaya çıktı. Lord, “Bu toplantıları sık sık yapıyoruz. İnsanlar fikirler – çizgi romanlar, senaryolar, romanlar getiriyor ve hep birlikte tartışıyoruz,” diye açıklıyor. “Bir toplantıda, masaya Gideon Defoe’s yazdığı The Pirates! In an Adventure with Scientists adlı kitap geldi– aldım, şöyle bir göz gezdirdim; öykü beni anında sardı, kahkahalarla gülmeye başlamıştım. Kitapta eşsiz bir şey vardı. Tam da filme alınabilecek bir şey olduğu belliydi; yönetmen koltuğuna da kendim oturmak istedim.”
Filmin senaryosunu kendi kitabından uyarlayan Defoe, “Korsanlar, serüven yaşamak için serüvene atılan bir grup insane,” diyor. Kitaplarını yazmadan önce, Defoe’nun korsanlarla ya da korsanlıkla ilgili hiçbir deneyimi yokmuş; aslında, yayımcısı, Defoe’nun korsanlar hakkında yazmaya başlamasının tek nedeninin bir kızı etkilemek istemesi olduğunu söylüyor (işe yaramamış). “Bu, bir öyküye başlamak için harika bir yol. Bir arka plana ya da başka bir şeye ihtiyacınız yok. Herhangi bir araştırma yapmanız bile gerekmiyor, hele hele kaptan ve mürettebatı korsanlık konusunda pek de iyi değillerse… Onlar korsan, tabii ki maceraya atılacaklar!”
Lord ve çalışma arkadaşları, korsanları eğlenceli ve komik bir şekilde yorumlayarak öyküye hayat verdiler. Lord, “beklediğiniz gibi bir şey değil,” diyor gülerek. “Yani, aslında beklediğiniz gibi bir şey, macera, düellolar ve komedi var ama bunları daha önce hiç görmediğimiz bir şekilde veriyor. İnsanlar bir korsan filmine ne göreceklerini bildiklerini sanarak girer; Gideon’un öyküsü de sürekli bu beklentiyle oynuyor – sadeleştiriyor, abartıyor; ama sürekli o fikirlerle oynuyor.”
Örneğin, öykünün merkezinde Korsan Kaptan var. Lord, “Kesinlikle adına uygun bir görünüşe sahip,” diyor. “Kaptan olmayı çok seven, iri yarı bir adam – işini seviyor, kıyafetini seviyor, kendisine güvenen ve sorgusuz sualsiz peşinden gelen bir mürettebatı var. Derken Gideon karakteri başaşağı çevirip çağdaş endişelerle dolu, berbat bir korsan halinde veriyor – akranlarının saygısını kazanmak istiyor, Yılın Korsanı ödülünü elde etmek için deli oluyor. Bence Aardman’daki herkesin bu öyküyü bu kadar sevmesinin nedeni de bu – Kusurlu karakterlerin, bir yolunu bulup zorlukların üstesinden şaşırtıcı, eğlenceli ve zekice yollarla gelmesini anlatan öyküleri seviyoruz.”
Bu fikir, film boyunca güçlü bir şekilde veriliyor. Korsan Kaptan’ın mürettebatı, çocuksu Albino Korsan’dan Protezli Korsan’a (vücudunun çeşitli yerlerini gemilerde bulunan ıvır zıvırla değiştirip duran bir karakter), kimsenin kadın olduğunu fark etmiyor gibi göründüğü Şaşırtıcı Kıvrımlı Korsan’a kadar birbirinden ilginç tiplerle dolu. Charles Darwin ve Kraliçe Victoria gibi, gerçek hayattan alınmış oldukça ciddi karakterler bile, iyi vakit geçirmek adına Aardman’ın elinde kahkaha dolu, komik karakterler haline geliyor. “Bu karakterleri hiç de beklemediğiniz bir konuda bulmak her zaman daha eğlenceli olur,” diyor Defoe. “Neyse ki bizim korsanlarımız birer kılık değiştirme ustası, böylece neredeyse her durumda normal karşılanmayı başarıyorlar.”
Bu göz önüne alındığında, böyle bir korsan öyküsünü beyaz perdeye dünyanın her yerinde hayran kazanmış, en sevilen animasyon şirketlerinden biri olan Aardman’dan daha iyi kim getirebilir? Stüdyonun çalışmalarına verilen 400’den fazla uluslararası ödülün arasında dört Oscar® (En İyi Kısa Metrajlı Animasyon dalında üç, Wallace ve Gromit Yaramaz Tavşana Karşı / Wallace and Gromit in The Curse of the Were-Rabbit ile En İyi Uzun Metrajlı Animasyon) var. Lord ve David Sproxton tarafından kurulan stüdyo, 40 yıldır ürettiği (ve aralarında Creature Comforts ile Wallace & Gromit serisinin bulunduğu) yaratıcı filmlerle, (popüler “Shaun the Sheep” gibi) televizyon dizileriyle, (Peter Gabriel’ın unutulmaz “Sledgehammer” videosu gibi) müzik klipleriyle ve reklamlarla gözleri açtı, baş döndürdü, yüzlerde tebessüm ve kahkaha yarattı.
Korsanlar! / The Pirates! Band of Misfits, bilgisayar destekli canlandrma filmi Hediye Operasyonu / Arthur Christmas‘tan sonra Aardman’ın Sony Pictures Animation ile işbirliği yaptığı ikinci çalışma. Aardman’ın kurucularıdan yapımcı David Sproxton, “bu, heyecan verici bir ortaklık,” diyor. “Filmin yüreği söz konusu olduğunda daima aynı görüşteyiz; böylece ortaklğımız işbirliğine dayalı, eğlenceli ve filmin yararına oluyor. Projeyi Sony Pictures Animation’a götürdüğümüz ilk andan beri, korsan filmlerine bu eğlenceli ve eşsiz bakış onları da bizim kadar etkiledi.”
Film ayrıca Aardman’ın 3D olarak gösterime girecek ilk stop-motion çalışması. Lord, 3D’nin Aardman görselleri için mükemmel olduğunu söylüyor. “Örneğin kaptan köşkünü ele alalım,” diyor. “Eğlenceli, merak uyandırıcı, neşeli şeylerle doldurduk – hepsi birer espri ama aynı zamanda karakteri hakkında da çok şey söylüyor. Şimdi, 3D ile tam orada olduğunuzu ve o dünyanın içine gömüldüğünüzü hissediyorsunuz; bu harika bir his. Ya da hareketli bir sahnede – gemi dalgalarla boğuşurken, etkiyi tamamen hissediyorsunuz.”
YAPIM HAKKINDA
Korsanlar! / The Pirates! Band of Misfits, Aardman’ın alamet-i farikası haline gelen ve dört Oscar® ödülü kazanmasını sağlayan stop-motion tarzında hazırlandı. Stüdyo, şimdiye kadar yaptıkları en iddialı stop-motion film için eski yöntemleri bir kenara bıraktı.
“Pek çok yönden 50 yıldır yaptığımız şekilde canlandırma yapıyoruz ama bunu teknolojinin son ürünü görsel efektler ve bilgisayar animasyonu ile birleştiriyoruz; çünkü stop-motion animasyonda yapamayacağınız bir şey varsa, o da deniz,” diyor Lord. “Güzel, gerçek, kukla animasyonlu korsan gemimizi alıp bilgisayarda oluşturulmuş denize yerleştirerek serbestçe hareket etmesini, yer ve enerji hissi kazanmasnı ve çok güzel görünmesini sağladık. İki teknolojinin de en iyi yanlarını kullanıyoruz – daha büyük bir dünyaya adım atmak ve görsel potansiyelin tadına varmak, büyük mekânları ve kalabalıkları gösterebileceğimiz serbestliğe kavuşmak neşe ve heyecan verici. Ama izleyicilerin stop motion animasyonda sevdiği şeylerden asla uzaklaşmayacağız: setler ve dekorlar son derece gerçekçi, inandırıcı, elle tutulur ve aynı zamanda büyülü görünüyor. Tasarım açısından Aardman tarzı diye bir şey var mı bilmiyorum; ama güzel bir şey ortaya çıkartmak ve şekillendirmek açısından kesinlikle öyle bir şey var.”
Senaryoyu yazması için romanın da yazarı olan Defoe’dan daha iyi bir seçim olamazdı. Gel gelelim, Defoe’nun bu senaryodan once stop motion animasyon konusunda deneyimi yoktu. Bu da yapımcılar için bir zorluk oluşturdu. “Eğer önümde bana referans olacak bir görüntü olsaydı, çok farklı bir şekilde yazardım,” diyor. “Denizdeki büyük, heyecan verici savaşlar ve kalabalık sahneler stop motion’da bir kâbusa dönüştü. Ama neyse ki asla bir sınırlama olmadı. Kimse ‘Bunu yapamayız,’ demedi; daima ‘Bir yolunu buluruz’ dediler. Stop motion, başka hiçbir şeyde bulunmayan bir cazibeye sahip – bir şey fiziksel olarak orada bulunduğunda, çok şey fark ediyor; karakterler gerçekten hayat buluyor.”
EĞLENCELİ NOTLAR!
• Peter Lord, Gideon Defoe’nun ‘The Pirates! In an Adventure with Scientists’ kitabını ilk defa bir toplantı sırasında Aardman’dan Jim Campbell’ın masaya getirmesiyle okudu. Kitabı alıp okumaya başlayınca kahkahalarına engel olamadı.
• Filmde 525 kişi çalıştı. Bunların arasında 33 canlandırma sanatçısı ve 4 stüdyoda 41 çekim birimi vardı.
• Korsan gemisi tamamen el yapımıydı ve 44.569 parçadan oluşuyordu. Yapımı 5.000 saat süren geminin ağırlığı 350 kg’dı. Korsan gemisinin cıvadra ucundan dümen yelpazesinin arka ucuna dek uzunluğu 426,72 cm, yüksekliği ise 457,2 cm’di.
• Aardman ekibi korsan gemisini bir stüdyodan diğerine taşımaya çalıştıklarında, bir ton civarında tekerlekli bir devi oldukça dar koridorlardan geçirmek zorunda kaldı. Parça düşürmeden inanılmaz derecede sıkışık birkaç köşeden zar zor geçirdikten sonra, ekip üyeleri nihayet son stüdyonun çift kapısına ulaştığında, direği çok büyük olan geminin kapıdan sığmayacağı ortaya çıktı. Geri dönmeme konusunda ısrarlı olan ama gemiyi kapıdan geçirmenin başka yolunu bulamayan ekip bir testere alıp kapı çerçevesinde bir delik açtı!
• Gemi, birbirine yapışmış iki gemi gibi görünecek şekilde tasarlandı –gemi başı süsü, yarı erkek/yarı kadın. Gemiye bağlanmış iki bölme, Korsan Kaptan’ın yatak odası ve banyo. Dikkatli bakarsanız, gemiyi bir arada tutan şeylerin korsanlar tarafından toplanmış gündelik eşyalar olduğunu görürsünüz (kriket sopası, süpürge sapı vb).
• Geminin arkasında “Deniz tuttuysa korna çal,” yazan bir çıkartma var.
• Korsan Kaptan’ın kapısında kedi giriş bölmesi gibi bir ‘papağan bölmesi’ var.
• Kraliçe Victoria’nın hazine odasında 400.000’den fazla altın sikke var. Aardman’ın dekor ekibi, filmin setlerini doldurmak için 220.000’den fazla arka plan, ana öğe ve canlandırma dekoru hazırladı.
• Canlandırma sanatçıları, karakterleri konuşturmak için ağız parçaları kullandı – her karakter, söylemek istediği şeye göre farklı bir ağız parçası takımına sahipti; bu parçalar mıknatısla kafaya tutturuluyordu. Kukla ağızları ve kafaları, bu görev için özel olarak oluşturulmış bir birim tarafından üretildi. Bu parçalar, bilgisayarla tasarlandı ve reçineye basıldı. Bu film için üretilen 6.818’den fazla kukla ağzın 1.364 tanesi sadece Korsan Kaptan içindi; bunlar, karakterin konuşmasını ve tepkilerini yansıtmak için 257 ağız şekline sahipti. Her bir ağız diş ve dil ile once bilgisayarda tasarlandı ve sonar bir 3D Hızlı Prototipleme yazıcısıyla “basıldı”. Her bir ağız, en sık kullanılan sesli harflere uyacak şekilde pozlandırıldı. Kraliçe Victoria’nın ağzı, en çok zaman alanlardan biriydi; çünkü her bir ağız parçasındaki rujun ayrı ayrı maskelenip boyanması gerekiyordu.
• Korsan mürettebatı için 140 göz kapağı takımı oluşturuldu.
• Filmde 70 model imalatçısı ve 250 kukla vardı. Bu kuklalar 9 ana Korsan mürettebatı, 23 arka plan Korsanı, 18 arka plan bilim adamı karakteri ve 55 özel karakterle, toplamda 112 karakter ediyordu!
• Kaptan’ın sakalı, gitar akort başıyla hareketlendirilmesini sağlayan bir mekanizmaya sahipti. Bu mekanizma, son halini almadan önce 5 farklı tasarımdan geçti. Ek olarak, Korsan Kaptan’ın sakalında 65 bukle vardı; sakal aynı zamanda 5 versiyon halindeydi– 1: Standart, 2: Gösterişli ve süslü, 3: Dağınık püsküllü, 4: Ayrık sakal (Yılın Korsanı), 5: Arama mekanizmalı karıştırmalık sakal ARTI sahte papağan yakın çekimi için büyük, özel bir sakal.
• Stüdyoda 29 canlandırma sanatçısının yer aldığı 40 ayrı birim vardı. Stüdyodaki her şey, canlandırma sanatçılarının günde en fazla miktarda animasyon hazırlayabileceği şekilde düzenlenmişti. Bunun anlamı, bir canlandırma sanatçısı bir birimdeki çekim üzerinde çalışırken, bir başka birimdeki çekimin hazırlıklarının sürmesiydi: set dekorasyonu, ışık ayarı, kamera kurulumu- canlandırma sanatçısı işe başlamadan once, tüm bunlar yönetmenin onayından geçiyordu. Canlandırma sanatçılarının ortalama animasyon miktarı haftada 4 saniyeydi.
• Dekor ekibi, bir canlandırma kablosu olarak çeyrek mil uzunluğunda bir ip kullandı. Bu bükülebilir ip, Korsan gemilerinin ve güvertelerinin hareket ettirilmesine yaradı.
• Kuklaları temizlemek ve çekimlerde su olarak kullanılmak üzere 50 paket ıslak bebek mendili ve nemlendirici kullanıldı.
• Kraliçe Victoria’nın hazine odasında geçen sahnede dikkatli bakarsanız altından Shaun the Sheep, Wallace ve Gromit’i görebilirsiniz!
• Kraliçe Victoria’nın Kötülük İni’ndeki tüm kıyafetler ve zırhlar Kıvrımlı Korsan, kısa bacaklı bir köpek, Eşarplı Korsan ve Gutlu Korsan temel alınarak hazırlandı.
• Zoka ve Kurşun meyhanesinde Peter Lord (Yönetmen) ve Jeff Newitt (Yardımcı Yönetmen)’in yüzlerini taşıyan bira bardakları görülebilir.
• Barnacle’ın Yüzü meyhanesinde bir salata barı var.
• Korsan gemisinin mutfağında korsanların sos ve reçel koleksiyonunu görebilirsiniz. Bir başka raftaki etikette ise “İlaçlar ve Zehirler” yazıyor.
• Gösteri Sonrası Eğlencesi’nde, Bristol’daki Clifton Asma Köprüsü’nün bir resmi var.
• Brazil ve The Princess Bride gibi filmleri tasarlamış olan Prodüksiyon Tasarımcısı Norman Garwood 2007 yılında konsept çalışması yaptıktan sonra 2008’de pek çok dış set ve mekânın tasarımını gerçekleştirdi.
• Filmin uzman cam üfleyicisi, film için özel olarak minyatür şişeler, kadehler ve başka cam parçalar hazırladı.
• Set yapım şirketi Cod Steaks, KV1’in gövdesine (perçin olarak görev yapacak) 30.000 mercimek yapıştırdı.
• Filmin karakter tasarımcıları tüm kıyafetlerin de tasarımını yaptı. Korsan Kaptan için tasarlanan “farklı gardroplar” arasında normal Korsan Kaptan, Kız Rehber Korsan Kaptan, Bilim Adamı Korsan Kaptan, Kokoş Korsan Kaptan, Madagaskar Korsan Kaptan (Plastisinden yapılmış gövde), Gecelikli Korsan Kaptan, Günlük Korsan Kaptan (gecelik üzerine yelek).
• Yönetmen Peter Lord filmde konuk oyuncu olarak, şapkasını kaldırıp altındaki sandvici gösteren ve “Kendinize iyi bakın, Hanımlar,” diyen polis memuru rolünde yer aldı.
