Vampir Miti

Fangs, her sinemaseverin muhakkak görmesi gereken, çılgın bir tuhaflık abidesi olarak daha geniş kitlelerce keşfedilmeyi bekliyor.

Yönetmen Michael O'Shea'nin ilk uzun metrajlı filmi The Transfiguration, bu senenin en iyi korku filmlerinden biri olmaya şimdiden aday.

Wrye Martin ve Barry Poltermann’ın birlikte yönettikleri Aswang, kesinlikle izlenmesi gereken çok ama çok tuhaf bir film.

“Daughters of Darkness” (1971) en sevdiğim vampir filmlerinden biri. Bu sürprizlerle dolu kült filmi sekans sekans inceleyen ayrı bir inceleme yazma sözü vererek şimdilik bu kadar diyorum.

Brivido giallo serisi, Lamberto Bava'nın elindeki eksik malzemeyle “izlenebilir”in ötesinde filmler çekme hünerini görmek adına önemli.

Goke Body Snatcher from Hell, Japonya’nın şahsına münhasır garipliklerinden nasibini fazlasıyla alan, çılgın ama bir o kadar da yaratıcı, uçuk kaçık bir deneyim.

Efektleri ve hikaye örgüsü ile sizi içine çeken Dracula Untold, fazla sorgulamadan izlerseniz keyifli bir 92 dakika geçirmenizi sağlayabilir.

Near Dark, tüm olumsuzluklarına rağmen seksenler filmleri sevenlerin kaçırmaması gereken bir seyirlik. Ancak bir The Lost Boys olmadığı da aşikar.

Vampir Avcısı: Abraham Lincoln alt metinlerine aldırmadan izleyebileceğiniz sıkı bir aksiyon... Binbir türlü 3D numarası da içeriyor ancak benim gözlerimin artık çok alıştığı türden bir "seyret-unut" filmi bu!