The Keep, ışık, gölge ve duman efektleriyle sürrealist bir kâbusu andıran, unutulmaz karelerle dolu, yaratıcı bir fantastik korku filmi.
Devamını oku »İspanya’dan Müthiş Bir Çöp Klasiği: Bloody Sect (1982)
Tartışmasız tam bir çöp klasiği olan Bloody Sect, kendisini çok fazla ciddiye alan bir film. Bu denli eğlenceli olmasının baş sebebi de bu.
Devamını oku »Politik Bir Okuma: The Mangler / Mengene (1995)
Neresinden tutsanız elinizde kalan Mengene filmini, korku filminden çok politik bir deneme olarak görmek abes kaçmayacaktır.
Devamını oku »Metalcilerin Gözdesi: The City of the Dead (1960)
Cadı sosu ilave edilmiş bir Lovecraft öyküsünü andıran The City of the Dead, 1960’lı yılların önemli korku filmlerinden biridir.
Devamını oku »Tam Bir İstismar Başyapıtı: Dangerous Seductress (1992)
Dangerous Seductress filminin ilk 20 dakikalık bölümü, kelimelerle anlatılamayacak tuhaflıkta özel bir B-film deneyimi sunuyor.
Devamını oku »Az Bilinen Kült Filmlerden: The Appointment (1981)
Hâlâ keşfedilmeyi bekleyen Lindsey C. Vickers imzalı The Appointment, bu kadar da karanlıkta kalmayı hak eden bir film değil.
Devamını oku »Gözyaşlarına Kanmayın: The Curse of La Llorona (2019)
La Llorona, latin toplumlarında tıpkı bizdeki Gulyabani’ye benzer şekilde toplumsal bellekte yer tutan bir öcü... Filminin çekilmesi de son derece normal, geç bile kalmışlar.
Devamını oku »Unutmak İstemeseydik Gömmezdik Ölülerimizi: Pet Sematary (2019)
Stephen King’e ve onun Amerikan kırsalında geçen kabus öykülerine meraklısıysanız Hayvan Mezarlığı’nı izleyin.
Devamını oku »Korkutmayan Öcü Filmi: Slender Man (2018)
Slender Man, sıkıcı klişelerden medet uman, tahmin edilebilir bir olay örgüsüne sahip ve ucuz numaralarla korkutmayı amaçlayan bir film.
Devamını oku »Duyduğuna Güvenme: The Mimic (2017)
Müthiş bir işçiliğe sahip, heyecanla izlenen bir hayalet filmi olan The Mimic, son yıllarda Güney Kore’den çıkan sağlam korkulardan biri.
Devamını oku »The Devil’s Doorway (2018)
The Devil's Doorway, buluntu film sevenleri mest edecek bir korku filmi ama alt türe mesafeli olanlar için bilindik handikaplar içeriyor.
Devamını oku »Her Yer Karanlık: The Darkest (2017)
The Darkest, düşük bütçeli filmlerin zafiyetlerinden rahatsız olmayanlar için yeri geldiğinde dehşet verici olabilen ilginç bir deneme.
Devamını oku »Vietnam’dan Farklı Bir Hayalet Filmi: The Housemaid (2016)
The Housemaid, Vietnam tarihinin acı dolu geçmişinden bir kesiti bir hayalet filmi aracılığıyla yeniden hatırlatıyor.
Devamını oku »The Gate (1987) ve Gate 2: The Trespassers (1990)
Macar kökenli yönetmen Tibor Takacs imzalı The Gate, Kanada korku sinemasının seksenlerdeki gişe şampiyonlarından biridir.
Devamını oku »Asla Unutulmayacak Bir Klasik: A Nightmare on Elm Street (1984)
Nasıl ki Wes Craven, korku sinemasının en önemli yönetmenlerinden biriyse, A Nightmare on Elm Street de en önemli filmlerinden biridir.
Devamını oku »İlk, Tek, En İyi, En Korkunç: Hereditary / Ayin (2018)
Bir aile trajedisinin kâbusa dönüşmesini anlatan Hereditary, modern korku filmleri arasında kendine sağlam bir yer edinmeyi hak ediyor.
Devamını oku »Selfie from Hell / Cehennemden Selfie (2018)
Erdal Ceylan’ın yazıp yönettiği Selfie from Hell, tam bir korku tüneli tecrübesi yaşatmak istiyor. Ne eksik, ne de fazla.
Devamını oku »Kurallara Uy, Hayatta Kal: The Lodgers (2017)
The Lodgers gotik korku sinemasında dahi tempoya alışmış seyirci için sıkıcı bir izlek olabilir ancak gizem hikayelerine meraklı ve sabırlı seyirci için oldukça keyifli bir deneyim, neredeyse bir ödül. Epey sömürülmüş bir alanda dahi orijinal fikirlerin çıkabileceğinin ispatı.
Devamını oku »Ne Dilediğine Dikkat Et: Pyewacket (2017)
Kanada yapımı Pyewacket; ayakları yere sağlam basan, gerçekçi temellere oturan, her yönüyle modern bir korku filmi.
Devamını oku »Dört Kişinin Bildiği Sır Değildir: Marrowbone (2017)
Karanlık Sır, ortaya saçtıklarını öylece bırakan ve cevapsız sorulardan utanmayan bir yeni yetme sinemacı filmi değil. Gizemli bir lokomotifin sürüklediği tren dengeli giriş-gelişme-sonuç vagonlarına sahip. Ne zamandır bu kadar iddiasız ama doygun bir tat bırakan bir tür filmi izlememiştim.
Devamını oku »