A.R.O.G (2008) 1 –

Cem Yılmaz’ın sinema yolculuğunun şimdilik son durağı olan A.R.O.G’u, film için harcanan 9,5 milyon doların geri dönmesine bizim de bir katkımız olsun diyerek gösterime girdiği ilk gün  biletimizi alıp salona çocuklar gibi şen olan bin atlı tadında girdik.

A.R.O.G (2008) 2 – arifÖncelikle ve özellikle belirtmeliyim ki Cem Yılmaz’ın sinemasını oldukça ciddiye alıyorum ve 10 yılda yaptığı 4 filmden ikisinin (Herşey Çok Güzel olacak ve Hokkabaz) son 10 yılın en iyi 10 filmi listesine rahatlıkla girebileceğini düşünüyorum. Hokkabaz, Cem Yılmaz’ın filmi yazan, yöneten, oynayan ve dahi müziklerini yapan olarak nasıl komple bir sinemacı hale geldiğinin gerçek bir gösterisi idi.

G.O.R.A’yı ise sevmeme ve DVD koleksiyonum için satın almama rağmen sahne adamı popüler Cem Yılmaz’ın gülmek ihtiyacı içindeki seyircisi için yaptığı bir parodiler toplaması gibi algılamıştım. Sahnede her zaman anlattığı uzaylı esprilerinin görselleştirilmiş haliydi sanki… G.O.R.A Sıkıntılı bir yapım süreci geçirmesine ve oldukca geç vizyon görmesine rağmen epey iş yaptı ve ses getirdi. (Cem Yılmaz’ın  süreç yüzünden hevessizleşererek bir iki film eksik yaptığını düşünüyorum) Organize İşler ve Vizontele’de ise yine çok başarılı tiplemeler yaratmasına rağmen Cem Yılmaz’ın bu filmlerde ki varlığı daha çok gişe kaygısı ve arkadaş yardımlaşması ile açıklanabilir. Bu sebeple bu filmleri Cem Yılmaz filmografisine eklemeyi uygun görmüyorum.

Cem Yılmaz’ın DVD sektörü için de faydalı bir etkisi olmuştur. Cem Yılmaz filmleri sinema gösterimi biter bitmez çıkan gerçekten özenli ve dolu DVD setleri ile gerçek bir koleksiyon materyalidir ve bu profesyonel anlayışın memlekette başka bir örneği daha yoktur.

Cem Yılmaz içinde bahsettiğim iki filmiyle çok başarılı bir çizgi ve gerçek bir ciddiye alınma yaşadığının farkında olsa gerekki A.R.O.G’u çekerken ucuzcu bir anlayışa sığınmak yerine konusu olan ve hikayenin içinde gelişen mizah duygusunu yakalayan bir film çekmeyi amaçlamış…

Tabi iyi niyetli olmak herşeyi kurtarmaya yetmiyor. A.R.O.G, TV dizileri ve şovlarında doğan tesadüfi karakterler üzerinden ‘hap yap para kap’ mantığıyla yapılmış sponsor bütçelerine güvenen bir film değil… Bir Komedi olmasına rağmen kendini çok ciddiye alıyor. Kocaman setler, hiç sırıtmayan CGI efektler (keşke daha çok olsaydı!) güçlü oyuncular tarafından canlandırılan zengin karakterler ile Türk’ün anlatmayı beceremediğinden kendine bir türlü yakıştıramadığı Fantastik duygusunu sonuna kadar veriyor.

A.R.O.G (2008) 3 –

Recep İvedik denen gişe rekortmeninin otel sponsorluğu ve adı sanı duyulmamış ucuz oyuncu kadrosu aklınıza gelince bu filmi samimiyetle ve ısrarla desteklemek istiyorsunuz ama bir yandan da adamın önceki müthiş işleri nedeniyle kendisi ile kıyaslama ihityacı hissediyorsunuz ve ne yazıkki A.R.O.G bu kıyaslamadan  dayak yemeden ama epey hırpalanmış olarak çıkıyor.

A.R.O.G (2008) 4 –Derdim, A.R.O.G’un komik bir film olmaması değil… Zaten Türk sinema seyircisinin hala kendi sinemasına karşı yaftalayıcı olmasından sebep, başkaları tarafından “eee komik olmamış bu'” denerek sinemanın ne olduğu unutulurcasına eleştiriliyor. Benim üzüldüğüm nokta Cem Yılmaz’ın bu malzemeyi pişirirken bir şekilde düşük motivasyonla hareket ettiğinin farkediliyor oluşu… Yoksa A.R.O.G içinde hayran kalınacak o kadar çok an barındırıyor ki… En basitinden; Başka hangi Türk filminde bir ‘monolit’ esprisi izleyebilirsiniz. Bu zeki film başka anlarında ne yazıkki daha şapşal seyircinin seveceği ‘Taş Devrinde cep telefonundan kibariye dinleme’ esprilerine kurban ediliyor. Eh, Tanrılara kurban vermenin gündelik işlerden sayıldığı bir ‘dönem’ filmi olduğu için hoş görmek lazım.

Oyunculuğa gelince Arif ilk filmde daha üçkağıtci ama daha samimi bir tipleme idi (o nasıl oluyor demeyin!) Bu filmde Arif sanki G.O.R.A’nın son dakikalarında uzaylılara attığı nutuk kısmının söylem adamı moduna sıkışmış gibi duruyor. Cem Yılmaz’ı Bir sahne komiği olarak görmenin dışında müthiş bir oyuncu olarak düşünen bendeniz için bu biraz sıkıntı verici oldu doğrusu…

Müzikler için gösterilen özene ve filmin soundtrack’ine hayran olmamak elde değil… Hokkabaz’da da bizi içine alan bu kalite ve yaklaşımı ellerim patlarcasına alkışlamak istiyorum.

Sonuna gelirsek, Cem Yılmaz A.R.O.G ile bir komedi değil ciddi bir fantastik sinema örneği yapmış… Eğer filmi bu anlamda değerlendireceksek kesinlikle çok başarılı olduğuna inanıyorum. Eğer bir komedi izlemek niyetinde iseniz; Muro, Destere ve Osmanlı Cumhuriyeti filmleri içinde de yine en hakkını veren film budur arkadaşlar. Cem yılmaz sadece kendisi ile yaptığı maçtan yenik çıkacak kadar başarılı bir iş koymuş ortaya… Ama gönül ister ki yakında bir Clubber Lang çıkmadan tekrardan dönsün sokaklara ve ‘eye of the tiger’ ile coşup gerçek gücünü gösterebilsin dosta düşmana…

Sitem notu: A.R.O.G’un basın gösterimi için Fida Film’den davetiye istedim ama sağolsunlar maillerime cevap bile vermediler. Oysa Muro filmi için Tuba hanımın blogları önemseyen tavrı ve nazik daveti ne kadar hoş bir davranıştı. Keşke bizim tarzımızda bir film olsaydı da bu davete icabet edebilseydik.

blank

Murat Tolga Şen

1973 yılında doğdu. Öteki Sinema'yı 2005 yılında kurdu ve yayın yönetmenliğini üstlendi. OFCS üyesi olan yazar, 2010’da Beyazperde’de yazmaya başladı. 2014-2016 sezonunda Okan Bayülgen’in Dada Dandinista adlı programının yazı grubunu yönetti. 2017-2019 yılları arasında Antalya Sinema Derneği’nin danışmanlığını yaptı. Aynı zamanda Eğlenceli Cinayetler Kumpanyası’nda oyunculuk yapan Murat Tolga Şen, Öteki Sinema, Beyazperde ve Medyaradar'da da eleştirmenlik yapıyor.

11 Comments

  1. “Türk’ün anlatmayı beceremediğinden kendine bir türlü yakıştıramadığı Fantastik duygusunu…”

    “Başka hangi Türk filminde bir ‘monolit’ esprisi izleyebilirsiniz…”

    “Recep İvedik denen gişe rekortmeninin otel sponsorluğu ve adı sanı duyulmamış ucuz oyuncu kadrosu aklınıza gelince bu filmi samimiyetle ve ısrarla desteklemek istiyorsunuz ama bir yandan da adamın önceki müthiş işleri nedeniyle kendisi ile kıyaslama ihityacı hissediyorsunuz”

    “Cem yılmaz sadece kendisi ile yaptığı maçtan yenik çıkacak kadar başarılı bir iş koymuş ortaya… ”

    Duygularimiza en dogru sekilde tercuman olan Murat Tolga Sen’e yine tesekkurler

  2. merhaba arkadaşlar bu film nekadar eleştiri alsada bence 1 numara herkese tavsiye derim tşk

  3. Hala gidemedim filme bayram bitsin bir sinemalar boşalsın da gidip yerinde seyredelim bakalım. Cem yılmaz Türkiye’nin Peter Sellers’ı olma yolunda gidiyor hayırlısı.

  4. Ben filme bayıldım.
    Sorduklarımın bazıları hiç güzel olmamış, bazılarıysa harikaydı diyor. Ben bunu anlamıyorum. Ayrı ayrı filmler mi izledik biz acaba?
    Renklerle zevkler tartışılmaz ama bu kadar görüş farkı olur mu acaba. Yani ya az güldüm veya çok güldüm olmadı sıkıldım dersin. Filmden sıkılan yok, espriler hakkında konuşuyorsun beğenmiyende gülüyor yani esprilerde olmuş. E kardeşim sen nesini beğenmedin bu filmin o zaman.L…

  5. filmin kötü eleştiriler almasının tek nedeni cem yılmazın sözlerinde gizli. diyor ki “filmde bilmem kaç tane espri var decoderleri yanınızda getirmeyi unutmayın”

    bizim millet recep ivediği anladı ve güldü daha doğrusu anlaması gereken bir şey yoktu da güldü. cem yılmazın filmine gülebilmek için ise mutlaka ince bir mizah duygusuna ve gelişmiş bir sinema kültürüne ihtiyaç var.

    star wars serisini izlemeyen biri için gora ne kadar komik olabilir ki… aynı şekilde 2001 space odyssey filmini izlemeyenler için de arog’un fazla anlaşılır olamayacağını düşünüyorum

  6. daha önce söylemiştim ama o yorumum yayınlanmadı :)
    “temizkan” soyadım aslında. forumlarda nick seçerken istediğim isimler hep kullanılıyordu ben de bunu denedim ve bir daha “bu isim zaten kullanılıyor” yazısıyla hiç karşılaşmadım :)

  7. bence bu site mükemmellllllllllllllllllllllll

  8. recep ivedik gibi basit, kufurlu sozde komedi filmi yapmadıgı için cem yılmaza tesekkurler. AROG a gulmedim bEyenmEdim diyenlere ise sadece :-D

  9. Çok ciddi CGI efekteleri ile donatılmış bu film Türk Sinema tarihinin bugüne değin başaramadığı (zaten filmin bütçesinden de belli) zengin görselliğe sahip. İyi bir film demek çok komik, derin konulu, yada çok efektli v.s. demek değildir. Zaten bunu tartışırsanız Sanat sanat içinmidir yoksa toplum içinmidir ‘e kadar uzanan bir sohbette bulursunuz kendinizi. Zevkler ve renkler tartışılmaz. Ama tartışılmayacak bir konu daha varsa bu filmle ilgili o da bu filmin kendi alanında bir ilk, bir tek olduğu ve bu bağlamda da çok başarılı olduğu söylenebilir sadece. Yoksa gülüp gülmemek, sahnelerde görmek istediğiniz şeyleri görememek sadece sizin beklentiniz olacak. Ben her işi gibi bunuda takdir ediyorum Cem ‘in. Türk sinema tarihine bundan sonrası için özellikle ışık tutmuştur kendisi. Şimdiii işin benim gibi sinema ya sadece film izlemek değil bunu bir kültür edinmiş, sinema ile açılan kapılar ile ufkunu geliştirmiş, beklentisi sadece bir konu üzerine yoğunlaşmamış ama aynı zamanda her konu açısından değerlendirme yapabilecek bir sinema sever olarak benim görüşüme: (ki bu benim görüşümdür) Cem Yılmaz ın bence sinema üzerinde en başarılı filmi Hokkabaz filmdir. Çünkü o filme hem Cem Yılmaz kendini ifade etmiş hemde güzel bir konuyu güzel bir kara mizah ile üstüne güzel çekimler ve müzikler koyup harmanlamıştır. Bu anlamda en iyi filmidir. Arog a gelince, Cem Yılmaz a küçüklüğünden beri sorarlar, neden mizah :) Adam komik bir adam, eğlenceli şeyleri seviyor. İzleyici kitleside dolayısıyla Cem Yılmaz ı eğlendiren biri olarak gördüğünden ondan beklentileride hep mizah üzerine, komedi üzerine oluyor. Halbuki bu filmi izlerken (AROG) mizahı bir kenara bırakırsanız, örneğine büyük bütçeli Holywood yapımlarında rastladığınız bilgisayar destekli efektlere yer verilmiş, bunun için çok emek harcanmış ama çok para harcanmamış, komik bir macera ile fantastik kurgusunun harmanlanışını görürsünüz. Bunun yanısıra filmde herkesin anlayabileceği ama aynı zamanda anlayamayacağı espiriler ve dozları var. Bu açıdan yeterli mi, bence daha iyisini yapabilirdi. Sanırım gişe endişesi yada çevre desteği diyelim, bazı espiriler tekrar ve taklitten öteye geçmiyor. Yani özgün birşeyler az. Bu haliyele bile Osmanlı Cumhuriyeti yada Muro gibi aynı anda gösterime giren filmlerden espiri anlayışı daha özgün ve yüksek. Kendimizede bir öz eleştiri yapalım nelere en çok güleriz diyerekten. O zaman ağlanacak halimize güldüğümüzü görürüz çok derinlerimizde. Bence Cem Yılmaz da topluma aynısını tutmaktan birşey yapmıyor .. :)
    Cem Yılmaz ı eleştirin, ama yiğidi öldürüp hakkınıda verin.

  10. Selamlar
    Bu yazıya yazdığınız yorumu çok beğendim
    Benim fikrimde aynı sizinki gibi ucuz iş yapıp millete kakalanmamış ayrıca zeki esprilerle doluydu tabi bizim milletimiz hala belaltı ve basit esprileri anlayabildiği için sadece bu filmi çok beğenmediler.
    Ayrıca şu yorumunuz çok hoşuma gitti sanatçının filminin kendi komikliğiyle kıyaslanması hakkatten acımasızcadır.
    Recep ivedik, Muro Recep ivedik2 filmlerini seyretmş biri olarak şunu söyleyebilirim içlerindeki en zeka dolu ve çekim kalitesi yüksek film A.R.O.G dur, ama en komiği değildir ayrıca filmin amacıda bana göre sadece komedi üzerine değildir.
    Bence filmi katagorisinde değerlendirip ona göre yorum yapmak lazımdır ve hatta türkiyenin bu seneki en kaliteli filmidir….

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

Bir Anneyi Çocuğundan Ayıramazsınız: Gorgo (1961) 5 – Gorgo 01

Bir Anneyi Çocuğundan Ayıramazsınız: Gorgo (1961)

Gorgo, harika tasarımıyla dikkat çeken dev canavarın Londra’nın simge mekânlarını
Invasion of the Body Snatchers (1956) 6 – invasion of the body snatchers 1956 MSS lobbycard 4

Invasion of the Body Snatchers (1956)

“Invasion of the Body Snatchers”da; işgalci yaşam formunun amacı herkesin