Overboard (1987)
Goldie Hawn ve Kurt Russell’ın başrollerinde olduğu Overboard, 80’li yılları sonuna kadar hatırlatan eğlenceli bir romantik komedi.
alt kültür sinema yayını
Dirty Dancing (1987)
Örneğini beyazperdede defalarca gördüğümüz sıradan bir aşk hikayesi nasıl oluyor da, her yaştan ve her kültürden insanı böylesine etkileyebiliyor? Cevap basit: “Sahnede harika görünüyorlardı…”
Bad Teacher (2011)
Hollywood’un en pahalı oyuncularından Cameron Diaz alışık olmadığımız bir öğretmen profiliyle beyazperdede: Bad Teacher.
The Little Girl Who Lives Down the Lane (1976)
Türkçe adıyla “Yolun Sonundaki Küçük Kız”, Jodie Foster ve Martin Sheen’in başrollerini paylaştığı etkileyici bir gerilim filmi.
Raise the Red Lantern (1991)
Raise the Red Lantern, 1920’li yıllarda Çin’de, zengin bir adamın 4. karısı olarak yeni bir hayata başlayan Songlian’ın bir sene boyunca yaşadıklarını konu alıyor.
I Want You / Seni İstiyorum (1998)
I Want You ise sürpriz finali, karakter derinlikleri, kendine has renkleri ve başarılı oyunculuklarıyla bütün önyargıları tersine çeviriyor.
The Breakfast Club (1985)
Breakfast Club tam anlamıyla bir klasik. Her dönemden gençlerin benzer sorunlara sahip olmasıyla ve kutsal 80’leri hatırlatmasıyla her yaştan izleyiciyi içine alabilecek bir film.
Dog Soldiers (2002)
Ünlü İngiliz yönetmen Neil Marshall’ın ilk uzun metrajlı filmi olan Dog Soldiers, etkileyici bir kurtadam filmi.
April Fool’s Day (1986)
April Fool’s Day, Agatha Christie’nin meşhur 10 Küçük Zenci romanındaki gibi çok sayıda alakasız karakteri aynı mekanda bir araya getiriyor.
Purple Rain (1984)
80’lerin “Altın Çocuğu” Prince’ın başrolde oynadığı Purple Rain, akıllara şarkısıyla kazınmış olsa da film olarak, gözden kaçırılmaması gereken bir dönem kültü
What Ever Happened to Baby Jane? (1962)
What Ever Happened to Baby Jane, iki kız kardeşin arasındaki rekabeti iki saati aşkın bir sürede, gerilimli bir dille anlatıyor.
The Cottage (2008)
İngiliz yapımı korku-komedi filmi The Cottage, birçok kişinin radarına girememiş olsa da türün takipçilerinin dikkatini çekmeyi başarmıştı.
Inherit the Wind (1960)
Inherit the Wind, tarihte “Scopes Davası” diye bilinen gerçek bir hukuk ve özgürlük mücadelesine dayanıyor.
Cabin Fever (2002)
Cabin Fever, çeşitli doğal afetlerden (sel, çığ, hastalık) ötürü eve sıkışıp kalmaktan korkmak... Peki bu sıkışıklık insana neler yaptırır?
Fright Night (1985)
Fright Night , dönemine göre gayet başarılı olan özel efekt ve makyaj kullanımı ve kült hale gelen Billy'nin ölüm sahnesi ile bizlere 80'lerden selam etmeye devam etmektedir.
Clownhouse (1989)
Clownhouse, korku türünde gözden kaçmayacak yapıda bir örnek sergilediği ve palyaço fobisini hakkıyla dile getirdiği için, türün meraklılarının arşivlerinde yer etmesi gereken bir film.