Doğaüstü Fenomen

Troll resmen çöldeki bahtsız bedevi kadar şanssız bir filmdir. Troll 2 ortaya çıkana kadar dönemin küçük boyutlu canavar filmleri arasında kendince saygın bir yeri vardı.

Insidious: The Last Key, Spectral Sightings’ın tuhaflıklarını sevenler ve Lin Shaye’in iyi oyunculuğunu görmek isteyenler tarafından izlenmeli.

2000 sonrası Japon korkuları arasında gözden kaçmış bir film olması muhtemel Mizuchi, güçlü atmosferiyle izleyeni resmen hipnotize ediyor.

Yeni Fransız Aşırılığı akımının başat yönetmenlerinden Xavier Gens’in yeni filmi The Crucifixion, Korku Kayıtları ismiyle gösterime girdi.

Kara Kraliçe geri döndü! 1977 yapımı Suspiria'yı 40 yıl sonra sinemada izlemenin hazzı kuyruklu yıldıza denk gelmek gibi bir şey.

Katliam günü ortalama bir film, türün meraklısı seyircilere hikâye tarafında bir ödül yok ama onlar şiddet sekanslarını seveceklerdir.

Deccal 2, ışığı-kamerası ve benim ilk filmde de çok beğendiğim sanat yönetmenliğiyle şık bir film. Birkaç dua ve çarpılma sekanslarından ibaret değil...

İzmirli genç sinemacı Teoman Gündüz’ün elinden çıkan Lanet Ervah Cinleri bir buluntu film örneği. Ayrıca Nisan ayının tek yerli korku filmi...

Kuyu filminin hikâyesi yamalı bohça gibi. Musallat ve Siccin serisinden oldukça etkilenilmiş ama yapılmışlar arasında en yakın iş hangisi derseniz, Helak: Kayıp Köy derim.

The Autopsy of Jane Doe, insanlık tarihinin yaşanmış ve yaşanmakta olan utanç verici olaylarını akla getiriyor.

Şeytanın Oğlu bu haliyle bir seyret unut filminden ötesi değil ancak bir vakit kaybı olmadığı da ortada. Sırf şeytan çıkarma hadisesine getirdiği bilimsel yaklaşım sebebiyle bile ilgi gösterilebilir.

Ouija: Origin of Evil. Ateş, Su, Toprak, Cadı Tahtası! Asla yalnız oynama, asla mezarlıkta oynama ve her zaman hoşçakal de.

Worry Dolls, iyi başlayan ama nefesi çabuk tükenen, polisiye ile lanetli bebek filmlerini bir arada harmanlamaya çalışan zayıf bir deneme.

Bir Horla uyarlaması olan Bir Delinin Hatıra Defteri Price’ın oyunculuğu sayesinde bir “Vincent Price Filmi” haline geliyor.

Blair Cadısı izlerken, hayalgücünüz de sağlamsa, şu kötü korku filmleri çağında, eğlenecek bir şeyler bulabiliyorsunuz.

I Am Not a Serial Killer (Ben Seri Katil Değilim), bu senenin en iyi düşük bütçeli korku-gerilimlerinden biri.

Korku Seansı 2; sinema salonlarına arsız bir mantar gibi yayılan, Türk sinemasında “cin furyası” dönemini başlatan cin filmlerinden farksız.