Perili Evler

The Devil's Doorway, buluntu film sevenleri mest edecek bir korku filmi ama alt türe mesafeli olanlar için bilindik handikaplar içeriyor.

The Housemaid, Vietnam tarihinin acı dolu geçmişinden bir kesiti bir hayalet filmi aracılığıyla yeniden hatırlatıyor.

Insidious: The Last Key, Spectral Sightings’ın tuhaflıklarını sevenler ve Lin Shaye’in iyi oyunculuğunu görmek isteyenler tarafından izlenmeli.

The Autopsy of Jane Doe, insanlık tarihinin yaşanmış ve yaşanmakta olan utanç verici olaylarını akla getiriyor.

Ouija: Origin of Evil. Ateş, Su, Toprak, Cadı Tahtası! Asla yalnız oynama, asla mezarlıkta oynama ve her zaman hoşçakal de.

James Wan modern korku sinemasının en büyük markası... Seyircinin geneli onun çektiği filmlere bayılıyor ama artık sizce de kabak tadı vermedi mi?

The Boy, tamamen finaldeki sürprize bel bağlayan zayıf bir öyküye sahip, hatta 10-15 dakikalık bir kısa filmi ancak kurtarabilecek bir öykü.

Sınırlı bütçe ve az sayıda oyuncuyla çekilen The House On Pine Street, türün hastası olanların atlamaması gereken bir film. İnanın pişman olmayacaksınız.

Visions, iki filmle talihsiz benzerlikler içeriyor. Yazıda bahsi geçen diğer iki filmi izlediyseniz, Visions’ı izlemeniz için hiçbir sebep yok.

Remakeler para kazandırmaya devam ettiği müddetçe var olacaklar ve şartlar böyleyken Poltergeist yeniden çevrimi bundan daha iyi olamazdı.

Bir bütün olarak ele alırsak, ortaya çıkan iş çok kötü olmasa da The Abandoned kendini özgün hiçbir yere çekecek başarıda değil.

Yaklaşık 5.000 dolar gibi bir hayli düşük bir bütçeye sahip Chanthaly, tek mekânda geçen bir hayalet hikâyesi anlatıyor.

The Canal aslında son zamanlarda pek çok filmin sorup durduğu “haunting aslında nedir?” sorusuna cevap arayan filmlerden biri.

Endonezya'dan tam bir gişe canavarı korku üçlemesi: Kuntilanak...