blank

Tron: Ares — Dijital Ruhun Cinayeti

İlk Tron’u çocukken televizyonda izlemiştim; sıradışı, yenilikçi ve gerçek anlamda “dijital evren” fikrini sinemada mümkün kılan bir deneyimdi. 28 yıl sonra Tron: Legacy geldi; bana göre hakkı yenmiş bir eserdir. O film, özellikle Daft Punk’ın müzikleriyle birlikte bir atmosfer yarattı ki —
10 Ekim 2025
blank

Dedemin Evi: Belleğin Kırık Pencereleri

Gülten Taranç’ın Dedemin Evi belgeseli, ilk bakışta kişisel bir aile hikâyesi gibi görünse de, derinlemesine incelendiğinde Türkiye’nin toplumsal belleğine açılan çok katmanlı bir kapıya dönüşüyor. Bir evin duvarları arasında yankılanan sesler yalnızca bireysel geçmişi değil, kolektif hafızanın da kodlarını taşıyor.
1 Ekim 2025
blank

Algoritmaya Biat Et: Büyüyünce Black Mirror Olacak!

Bu hikâyeden bir tekno-gerilim çıkar mıydı? Evet. Ama Algoritmaya Biat Et bunu beceremiyor. Çünkü meseleye yaklaşımı yüzeysel. Filmin yarısı yapay performanslarla, diğer yarısı da internette rastlayabileceğiniz komplo videolarının yeniden çevrimi gibi akıyor. Bir süre sonra sıkıcı bir YouTube tüneline düşmüşsünüz gibi hissediyorsunuz.
27 Eylül 2025
blank

Ev: Çadırda Yaşayan Bir Ülke!

“Ev” filmi üzerine düşündüğümde, bana ilk çarpan şey şuydu: sinema burada yalnızca bir sanat formu değil, bir tanıklık biçimi. Orhan Eskiköy’ün kamerası Karasu ailesinin çadırına girdiğinde, aslında bir evin ne olduğunu, ne olmadığını ve ne olabileceğini sorgulatıyor.
27 Eylül 2025
blank

İdea: Pirselimoğlu Sinemasının Kapanan Döngüsü

Tayfun Pirselimoğlu, bir zamanlar Türkiye sinemasında farklı bir sesin temsilcisiydi. İdea ise bu sesin artık kendi yankısında boğulduğunu gösteriyor. Bu yüzden film, yalnızca bir başarısızlık değil, aynı zamanda Pirselimoğlu sinemasının geleceğine dair de kaygı verici bir işaret.
26 Eylül 2025
blank

Cinema Jazireh: Biçime Kurban Edilen Dram!

Cinema Jazireh, hem biçimsel tercihlerinde hem de anlatısında “eksik bırakılmış” hissi uyandırıyor. Elindeki güçlü malzeme –Afgan çocukların bedel ödeyen hayatları– tek başına çok daha sarsıcı bir film yaratabilirdi.
26 Eylül 2025
blank

Gündüz Apollon Gece Athena: Acının Hafızası Hayaletler

Gündüz Apollon Gece Athena, 1980 sonrası “travma sineması”nın bir devamı sayılabilir; ancak mitolojik öğeleri aktif biçimde kullanması, filmi klasik politik sinema çizgisinden ayırıyor. Yaşadığımız ülkedeki politik hafıza aynı zamanda acı hafızamız. Onlardan gayrı bir şey anlatmak çok mümkün değil. Gözaltında kaybolanlar, Gezi
25 Eylül 2025
blank

Kirli Sırlar, Soğuk Telefonlar: Relay (2025)

Relay’in en güçlü tarafı, New York’u fon olarak kullanma biçimi. Mackenzie, şehrin soğuk yüzünü 70’ler gerilimlerini andırır şekilde yakalıyor. Tren garındaki sahne, tempolu kurgusuyla nefes aldırıyor ve filmin en iyi anı oluyor. Ama aynı ritim tüm filme yayılamıyor; gerilim çoğunlukla uzun telefon
10 Eylül 2025
blank

Öteki'den Haber Al