Cehennemden Çıkan Çılgın İblis

“Zamanın başlangıcından beri yazılıydı, bu antik taşların üzerinde bile karanlık bir dünyada uğursuz, doğaüstü yaratıkların var olduğu yazılıydı. Ayrıca eski runik sembollerin doğaüstü güçlerini kullanan bir insanın bu karanlık güçleri yani cehennem iblislerini ortaya çıkarabileceği de orada yazılıydı. Çağlar boyu insanlar bu yaratıklardan korktular ve onlara taptılar. Büyücülüğün icrası ve şer tarikatlar varlığını koruyarak bugüne kadar süregeldi.”

Night of the Demon poster 1Stonehenge görüntüleri eşliğinde dış ses aracılığıyla sunulan yukarıdaki epigrafın ardından, tedirgin edici bir müziğin sürüklediği açılış jeneriği başlar. Hemen akabinde gecenin kör karanlığında direksiyon sallayan Prof. Harrington’ı görürüz. Julian Karswell ile yaptığı kısa konuşma sonrası evine dönen Harrington, devasa boyutta bir iblisin kendine doğru geldiğini görür. Panikle arabasına biner ve kaçmaya çalışırken bir elektrik direğine çarpar. Arabadan inip kaçmaya devam etmek istese de elektrik çarpması sonucu hayatını kaybeder. Amerika’dan Londra’ya gelen Dr. John Holden, Harrington ile beraber katılacağı uluslararası kongrede Karswell’in tarikatını açığa çıkarmayı planlamaktadır. Şüpheciliğiyle tanınan ve doğaüstü olaylara inanmayan Holden, meslektaşının öldüğünü öğrenir ama geri adım atmaz ve araştırmalarına devam eder. Harrington’ın yeğeni Joanna ile güç birliği yapan Holden, Karswell’in bir şarlatan olduğunu kanıtlama niyetindedir.

Martin Scorsese’nin “tüm zamanların en korkunç 11 filmi” listesine de girmeyi başaran İngiltere yapımı Night of the Demon’ın yapım hikâyesi de ilginç. M.R. James’in ilk olarak 1911’de basılan “Casting the Runes” adlı kısa öyküsünü The Haunted ismiyle senaryolaştıran Charles Bennett, senaryosunu yapımcı Hal E. Chester’a satar. Chester, yönetmen Jacques Tourneur ile anlaşır. Fakat Chester ile Tourneur çekimler sırasında sık sık anlaşmazlığa düşer. Chester, küçük detaylar bir yana, senaryoyu kökünden etkileyecek bir değişiklikte ısrar etmektedir. Cehennemden gelen iblisin filmin hem başında hem de sonunda görünmesini ister. İlk senaryo tamamen şüpheci bilim insanı Holden ile tarikat lideri Karswell arasındaki çatışmaya odaklanmıştır. Doğaüstü olayların varlığı tartışmalı bir şekilde sunulacak ve seyirci iblisi hiç görmediğinden ikilemde kalacaktır. Tourneur, iblisin gösterilmesi fikrine en baştan beri karşı çıktığını söyleyerek iblisin gösterildiği sahnelerin kendisi olmadan çekildiğini iddia eder. Fakat Chester bu iddiaları reddeder ve filmin gerilimini arttırmak için iblisin gösterilmesine yapım öncesinde karar verdiklerini söyler.

Belki de Bilmemek Daha İyidir!

İblisin göründüğü sahneler, Tourneurlü ya da Tourneursüz çekilmiş ve filme eklenmiştir. Filmin hemen başında gösterilen iblis sayesinde kartlarını doğaüstü güçlerden yana oynayan Night of the Demon, karanlık güçlerin ve iblislerin var olduğunu daha baştan kabul ediyor. Böylece Holden’ın çabaları, Karswell’in bir şarlatan mı yoksa gerçekten doğaüstü güçlere hükmetme yetisi olan bir tarikat lideri mi olduğunu ispatlamaktan, kendi canını kurtarma gayretine doğru evriliyor.

Night of the Demon orta

Evet, karşımızda doğaüstü güçlerin varlığını kabul eden bir film var. Ancak çekimlerde (iblis detayı hariç) ilk yazıldığı gibi kullanılan senaryo bu detay üzerine şekillenmediği için, Holden’ın şüpheci tavrı finale kadar sürüyor. İşin komiği bu kısım o kadar güçlü ki Holden’ın iddialarında galip gelebileceği hissini, malum sahnenin ezici varlığına rağmen, verebilmeyi başarıyor.

Cat People (1942) ve I Walked with a Zombie (1943) gibi filmlerle korku sinemasındaki yetkinliğini ispatlayan Jacques Tourneur, Night of the Demon’da da hünerini konuşturmaktan geri durmuyor. Özellikle fırtına sekansı her anıyla unutulmaz. Holden ve Joanna, Karswell’in malikânesine gittiğinde palyaço makyajı yapmış ev sahibinin civarda yaşayan köylülerin çocuklarını bahçesine topladığını ve onları basit sihirbazlık numaralarıyla eğlendirdiğini görür. İlk bakışta çocukları güldürmekten keyif alan, sevimli bir adammış izlenimi veren Karswell, Holden’ın ağır eleştirileri karşısında dayanamaz ve bütün partiyi mahveden bir fırtına çıkarır. Delice esen rüzgâr masaları dağıtır, çocuklar sağa sola kaçışır, Karswell ve iki konuğu evin içine sığınmak zorunda kalır. Sadece basit bir rüzgâr efektiyle izleyeni tedirgin etmeyi başaran Tourneur, bunun için ne gecenin karanlığından, ne de iblis gibi doğaüstü varlıklardan faydalanmıştır.

Gereksiz bir bilgi olarak Night of the Demon’ın isminin Amerika’da gösterime gireceği zaman Curse of the Demon olarak değiştirildiğini ve 96 dakikalık süresinin kesilerek 81 dakikaya düşürüldüğünü de ekleyelim.

Birçok farklı kaynak tarafından tüm zamanların en iyi korku filmleri arasında gösterilen Night of the Demon, korku sinemasının vazgeçilmez kalıplarından bilim ve doğaüstünün çatışmasını beyazperdeye başarıyla yansıtan korku filmlerinin en önemlilerinden bir tanesidir. Sonrasında çekilen birçok büyücülük ve şeytana tapan tarikat filmini etkilemiştir. Tourneur’ün sihirli dokunuşları, iyi oyunculuklar, harika görüntü yönetimi ve tedirgin edici müzikler gibi övgüler ile süslenebilecek Night of the Demon, her korkuseverin mutlaka görmesi gereken korku filmlerinden.

Öteki Sinema için yazan: Murat Kızılca

blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

The Mist / Öldüren Sis (2007)

Frank Darabont’un uyarlayıp yönettiği The Mist, gelmiş geçmiş en iyi
blank

Resident Evil: Afterlife (2010)

Resident Evil: Afterlife ne istediğinizi bilerek giderseniz beklentilerinizi karşılayacaktır. Bu