Vigilante 1983 yılı mahsulü William Lustig tarafından yönetilmiş olan ABD yapımı bir film. 1955 doğumlu William Lustig daha çok Maniac (1980), Maniac Cop (1988), Maniac Cop 2 (1990) ve Maniac Cop 3: Badge of Silence (1993) gibi uçuk filmleri ile bilinir. Başrollerde Robert Forster ve Fred Williamson gibi çöp filmlerin çok önemli iki aktörü var. Filmde ayrıca kısa rollerde Joe Spinell ve Woody Strode’u da izlemek mümkün.

blank

Öteki Sinema için yazan Murat Kızılca

Eddie (Robert Forster) evli ve bir çocuk babasıdır. Nick (Fred Williamson) ile beraber aynı atölyede usta olarak çalışmaktadır. Bir grup serseri Eddie’nin karısını hastanelik edip çocuğunu acımasızca öldürür. (Tabii buradaki çete üyelerinin özenle azınlıklardan seçilmiş olduğunu belirtmeme gerek yok. Derilerinin renklerinin yanı sıra kıyafetleri ile de belli kesimleri hedef göstermekten sakınmamışlar.) Eddie iş arkadaşı Nick’in bu işi kendimiz halledelim yollu önerilerini reddederek mahkemeye başvurur. Al gülüm ver gülüm şeklinde işleyen mahkeme iki senelik komik bir ceza verir, bununla da kalmayıp cezayı erteler. Olanlara inanamayan Eddie haklı olarak isyan eder ve hakime saldırdığı için hapse gönderilir. Hapiste kıçını zor kurtaran Eddie, hapisten çıktıktan sonra Nick’in teklifini kabul ederek aklının başına geldiğini gösterir. Zaman intikam zamanıdır.

blank

Konusundan görüldüğü üzere Vigilante muhtemelen on dakikada yazılmış gibi duran bir senaryoya sahip. Aslına bakarsanız diyaloglar, mekanlar, karakterler için de aynı özensizlik geçerli. Buna rağmen filmin ilgi çeken bir çiğliği var. Sanırım Lustig’in imzası gibi bir durum bu. Genelde filmlerinde anlatmak istediğini dolambaçlı yollara sapmadan direkt anlatmayı yeğleyen Lustig, zaman zaman birbirinden bağımsız gibi duran, belli bir mantık dizgesi içinde ilerlemeyen sahnelerden oluşmuş, kolaj kelimesinin hakkını sonuna kadar veren işlere imza atan bir yönetmen. Dolayısıyla Vigilante’nin de dahil olduğu Lustig yönetimindeki filmler için ucuz, garip, mantığa aykırı ve ana akım ABD propagandalarını seslendiren işler dememiz yanlış olmaz sanırım. İstismar ve intikam filmlerine olan düşkünlüğümü bir kenara bırakırsak, Lustig filmlerini benim için çekici kılan bir başka nokta ise her filminde mutlaka ucuza kotarılmış harika bir iki sahne barındırması. Örneğin Vigilante’de mantıksız ama eğlenceli araba kovalamaca sahnesi ile Williamson’ın sarışın kadını hakladığı sahne ilk etapta öne çıkanlar. Bir de Williamson’ın sokakta uyuşturucu satan torbacıyı kovaladığı kahkaha garantili sahne var, mutlaka görmeniz lazım. Forster’ın siyahi çete üyesini silonun tepesinden aşağı attığı sahnede arka planda dalgalanan ABD bayrağı manidar. (Şovenizm doruklarda.)

blankVigilante’ye politik açıdan yaklaşacak olursak ilk etapta filmin açılış sahnesine bakmamız gerekir. Bu açılış sahnesi zaten herşeyi olduğu gibi özetler: Film Nick’in bir grup mahalle sakinine yaptığı gaz konuşma ile açılır. Nick, sokaklardaki tehlikeden, artık polisin, yargının, hapishanelerin işlevlerini yerine getiremediğinden ve sokakları tekrar eski huzurlu haline getirmek için savaşmak gerektiğinden bahseder. Aşırı muhafazakar kesimin bayıldığı, bu her eve bir silah, herkes kendini savunsun, dişe diş kana kan mantığındaki propaganda, dönemin ABD başkanı Ronald Reagan’ın da bütün konuşmalarında çığırtkanlığını yaparak liderlik ettiği, seksenlerin en revaçtaki söylemlerinden biriydi. (Sanki bugünlerde farklı bir söylem tutturmuşlar gibi.) Ben de çocukluğumda, özellikle video kaset furyası zamanında bu tarz intikam filmlerinin propagandasına maruz kalmış biri olarak o günlerden bugüne aklen sağ salim çıkabilmiş olduğuma her gün şükrediyorum.

Vigilante, intikam filmlerine düşkün bünyeler için kesinlikle doğru adres. Ayrıca Forster ve Williamson’ı beraber oynarken izleme keyfi Vigilante için bir başka artı nokta.


blank

Murat Kızılca

1971 İstanbul doğumlu. Aylık online sinema dergisi CineDergi ve aylık kültür sanat dergisi kargamecmua için sinema yazıları kaleme alıyor. 2008 yılından beri katkı sağladığı Öteki Sinema’da bir yandan da editörlük görevini sürdürüyor.

4 Comments Bir yanıt yazın

  1. Teşekkürler.

    Bu arada Vigilante banner muhteşem olmuş. Bayıldım.

Bir yanıt yazın

Your email address will not be published.

blank

Öteki'den Haber Al

Buna da Bir Bak!

blank

51 Yıllık Bir Portakal Hikayesi: Aşk ve Kin (1964)

1965 yılında ikincisi düzenlenen Altın Portakal Film Festivalinde en iyi
blank

İki Dehanın Ortak Ürünü: Zavallılar (1974)

Zavallılar; Yılmaz Güney ile Atıf Yılmaz sinemasının inceliklerini barındıran, meselesi