Yine bir festivalin karanlık filmleri seçkisiyle birlikteyiz. Big Bad Wolves, Child of God ve Hard to Be God izlediklerim arasından sıyrılıp öne çıkanlardı.
Türk Fantastik Sineması dediğimiz zaman tüyleri ürperten bir başka nokta vardır ki o da dil sorunudur. Bu günümüz Türk korku filmleri için de en önemli sorundur...
Levent Cantek, bu kez Dumankara’da yer alan iki kısa hikayenin çizeri Berat Pekmezci’yle Emanet Şehir adında bir grafik romana imza attı. Yazarı ve çizeriyle Emanet Şehir’i, grafik romanları ve gelecek projelerini konuştuk.
Çocuk zalimliği dediğimiz şey, çocuğun hayvanlara acımasızca işkence etmesine, bazen başkalarına karşı düşüncesizce ve arsızca davranmasına neden olur.
Marnie her ne kadar erkeklerden nefret etse ve bir erkek tarafından asla yenilgiye uğratılamayacağını düşünse de, kendi doğasından yani feminen tarafından kaçamamaktadır.
Adından da anlaşılacağı üzere Cube Zero bir devam filmi değil, bir prequel. Bu sefer ilk filmden belirsiz bir zaman öncesine, dev küp projesinin muhtemelen ilk zamanlarına gidiyoruz.
Şark garp için bir “öteki”yken, Valentino da bir “öteki”ydi. Valentino’yu bir şeyh rolünde izlerken ise, şarkın tüm egzotizmi tek bir yerde; Valentino’nun ta kendisinde toplanmıştı.
Bugüne kadar yapılmış en iyi casusluk temalı filmlerden biri olan Spy Game (2001) rahmetli Tony Scott’ın geride bıraktığı en güzel seyirliklerden biri.
Örneğini beyazperdede defalarca gördüğümüz sıradan bir aşk hikayesi nasıl oluyor da, her yaştan ve her kültürden insanı böylesine etkileyebiliyor? Cevap basit: “Sahnede harika görünüyorlardı…”