Sinema yolculuğu 80’li yıllar korku filmleriyle başladı. Ucuz filmlerle büyüdü. Sinema, yazından sonraki en büyük tutkusudur. Şuan LeMan, yeniHarman ve Bayan Yanı’nda araştırma dosyaları ve populer kült yazıları yazmakta ve medeniyet üzerine kafa yormaktadır.
Embrace Of The Serpent, başından sonu belli maceralardan değil. Bir bitkinin peşine çıkılan bu yolculuk gerçekten de sonu ve destinasyonu belirsiz, merak uyandırıcı, tekinsiz bir yolculuk.
The Living and The Dead, hızır gibi imdadımıza yetişti. Klasik bir hayalet hikayesi ve modern dokunuşlar… Şu cehennem sıcağı günlerde daha ne isteriz ki…
Uyduların teker teker insanları bile gözetleyebildiği bu çağda, koca bir yolcu uçağının adeta yer yarılıp içine girmesi, mit mekanizmalarını da çalıştırmıştı.
Oyuncuların üstüne düşen görevi layıkıyla yerine getirmesi ve süper inandırıcı karakterler yaratması sonucu, başından sonuna kadar ilgiyle izlenen bir film olmuş The Invitation.
Daniel Clowes, alternatif çizgi roman dünyasının en ünlü isimlerinden. Çizgi roman severler arasında büyük saygı görüyor ve pek çok eseri kült statüsüyle anılıyor.
Sınırlı bütçe ve az sayıda oyuncuyla çekilen The House On Pine Street, türün hastası olanların atlamaması gereken bir film. İnanın pişman olmayacaksınız.
IMDb'de 7,4'lük puana sahip olan ve en iyi belgesel Oscar'ına da aday olan Cartel Land, Tapınak Şövalyelerinden çok, Autodefensa ile ilgili bir belgesel...
Ekranda tam bir “post-modern kadın düşmanlığı” çağı yaşanıyor. Erkek oyuncular için yazılmış olsa kahramana dönüşecek karakterler, sırf kadın olarak yazıldı diye milyonlarca düşman edinebiliyor seyirci arasında...