Lifeforce (1986)
Tobe Hooper'ın yönettiği Lifeforce, hayal gücü olarak bambaşka bir kafada, adeta vites değiştirip uçuyor finale doğru!
alt kültür sinema yayını
Devoured (2012)
Devoured (2012), düşük bütçeli filmlerle sıkıntısı olmayan korkuseverler için on numara bir seçenek olacaktır.
V/H/S: Viral (2014)
V/H/S Serimizin üçüncü filmi Viral de öncekiler gibi birbirinden farklı korku hikayelerine ve birbirine bağlayan bir çatı hikayesine sahip.
Extraterrestrial (2014)
Extraterrestrial, ne tam anlamıyla bir teen slasher, ne bilimkurgu, ne found footage ne de korku sayılabilecek bir film.
The Canal (2014)
The Canal aslında son zamanlarda pek çok filmin sorup durduğu “haunting aslında nedir?” sorusuna cevap arayan filmlerden biri.
Dust Devil (1992)
Dust Devil birkaç kelimeye nasıl sıkıştırılır bilemiyorum. En güzeli The Face’de Steve Beard’ın yaptığı benzetme: “Adeta asit almış bir Tarkovsky işi!”
The Kindred (1987)
The Kindred, hala etkileyiciliğinden bir şey kaybetmeyen yaratık tasarımı ve özel efektleri ile dikkat çeken, eğlenceli bir seyirlik.
Dracula Untold (2014)
Efektleri ve hikaye örgüsü ile sizi içine çeken Dracula Untold, fazla sorgulamadan izlerseniz keyifli bir 92 dakika geçirmenizi sağlayabilir.
Siccin (2014)
Alper Mestçi, Musallat’larda denediği stili Siccin'de iyice ustalaştırmış, sadece çarpılma sekanslarıyla değil, her anıyla ürküten bir film çıkarmış ortaya.
Yine Çarpıl Ama Hobi Olarak Çarpıl: Jinn (2014)
Jinn “o kadar kötü ki” çeşitlemeleri arasında bir yere konumlandırılamayacak kadar sığ bir örnek olmanın yanı sıra kendine has bir çekiciliğe de sahip.
7500 (2014)
7500 imkan bulduğu sahnelere ürkütücülük sokmaya çalışmış ama başaramamış.
Jug Face (2013)
Yüksek beklentiler taşımadığınız takdirde Jug Face kendisine ayırdığınız vakte değecektir.
Kuntilanak Üçlemesi
Endonezya'dan tam bir gişe canavarı korku üçlemesi: Kuntilanak...
Azazil: Düğüm (2014)
Azazil bir korku sineması başyapıtı değil ama hastane sahnesine bayıldım! Klasik cin sahnelerinden artık sıkıldım ama bu sekansın Carpentervari atmosferi beni etkiledi.
Near Dark (1987)
Near Dark, tüm olumsuzluklarına rağmen seksenler filmleri sevenlerin kaçırmaması gereken bir seyirlik. Ancak bir The Lost Boys olmadığı da aşikar.
V/H/S (2012)
V/H/S düşük bütçeyle zor bir işe koyulan ve yaptığı işte asla ucuzluğa kaçmayan bir çalışma. Başından sonuna kadar amatör ve bağımsız bir ruhu bünyesinde barındırıyor.
A Haunted House 2 (2014)
Anormal Aktivite 2, edepsiz bir film, espriyle ya da göstererek, hiçbir aşırılık yapma fırsatını kaçırmıyor. Cinsellik mefhumunu ise kasıtlı olarak sömürüyor.
Halloween (2007)
Türünün en iyisi değil ama geçen her dakika yönetmeninin bir şeyler çabaladığını hissettiğiniz için “seyretmeyin” diyemiyorum.
Mr. Jones (2013)
Mr. Jones, ait olduğu türün genel özelliklerini taşısa da özgün yanlar da barındıran enteresan bir film bana göre. Ancak yakaladığı bu orijinal yan, filmin ortalarından itibaren kaybolmaya başlıyor...
Chernobyl Diaries / Çernobil’in Sırları (2012)
Chernobyl Diaries buluntu film kurallarını da işine geldiği gibi kullanıyor. Ekipten birinin kamerasından izlemiyoruz her zaman filmi...
The Sacrament (2013)
Ayin, yönetmenin sınırlı bütçe olanaklarını iyi değerlendirdiği, “gerçek” hikayesiyle ilgi çeken bir "found footage" (buluntu film) örneği…