Yorumlar bir blogun can damarıdır arkadaşlar! Fakat her ne hikmetse, gayet okunan, hitleri de fena olmayan (biz öyle düşünüyoruz!) bir blog olmamıza rağmen gelen yorumlar pek fazla sayılmaz. Etkileşimli mi yazamıyoruz, başka bir hata mı yapıyoruz bilmiyorum ama ihtiyaçtan icat doğar deyip
Öldüğüne o zaman inanmamıştım ve hâlâ inanmak istemiyorum. Bu kadar neşesi ve projesi olan bir insanın böyle aniden çekip gitmesini kabullenmek zor… Öteki Sinema Blog’a her post attığımda mail kutuma hâlâ ondan gelmiş bir “Olmamış bu yazı, iyi başlamışsın ama sonunu getirememişsin!”
ÖTEKİ SİNEMA iftiharla takdim eder X-YEŞİLÇAM Türk sinemasının tarihi yazılırken 70′li yılların ’seks furyası’ utangaçlık ile küçümseme karışımı bir duyguyla görmezden gelinmiştir bugüne değin. Genel görüş, televizyonun aileyi sinema salonlarından koparıp eve kapattığı ve meydanın lümpen takımına kaldığı yönündedir. X-YEŞİLÇAM, sinema tarihimizin
İnternette hız yok, kalite yok ama kapı gibi sansür var! Blog’da sinema dışı yazılar yazmayı sevmiyorum ama şu anda yaşanan rezaletten tüm internet takipçileri mutlaka haberdar edilmeli… Youtube, wordpress.com vb. bir sürü siteden sonra hatırı sayılır miktarda Türk blogcusu barındıran Popüler blog
Mevsim Sonbahar… Yeşilçam’ın tanıdığımız sevdiğimiz yüzleri birer birer yitip gidiyor. Türk sinemasının yaprak dökümü eskilerin yerini dolduramayacak kadar yeteneksiz ve çapsız yeniler yüzünden iyice hissediliyor. vakt-i zamanının bond’u, daha sonra ideal minibüsçü tiplemesi… Dudaklarıyla dövüşen, yumrularıyla sevişen, Türk sineması’nın bizatihi çok değerli
Animatronicler öksüz kaldı :( Keyifle okuduğumuz müstesna Çizgi roman blogu Grafik Roman‘dan bugün kötü bir haber aldık ve her ne kadar hoşumuza gitmese de paylaşalım istedik. Hollywood’un özel efekt ve makyaj üstadı Stan Winston’ın 15 Haziran 2008 Pazar günü itibariyle hayata veda
Hürriyet pazar’da, Savaş Özbey imzasıyla bugün yayınlanan yazı öyle söylüyor “Dandik Türk filmleri Amerika’da moda olmuş!” hadi yaa! ciddi olamazsın! Ulusal basının bizim “B” filmlerine, Yılmaz Atadeniz, Çetin İnanç gibi ustaların işlerine olan ilgisi, ABD ve Avrupa merkezli olarak artar ve azalır.