Aynı zamanda başarılı bir işadamı olan Chai Yee Wei, Blood Ties ile son yıllarda artan Singapur yapımı korku filmleri arasından rahatça sıyrılan bir ilk filme imza atmış.
Puzzle, hayatta kalma hikâyelerini, bol ‘twist’li senaryoları ve grafik şiddet katsayısı yüksek intikam filmlerini sevenlerin ıskalamaması gereken bir film.
Ruggero Deodato’ya karşı özel bir ilginiz ya da seksenlerin ultra garip filmlerine bağışıklığınız yoksa Dial: Help’ten uzak durmanız, sağlığınız açısından akıllıca bir tercih olacaktır.
Türk Sineması’nın geçmişini bilen, bugününü takip eden hemen herkes bir şeyi çok iyi bilir. Biz nitelikli aksiyon-macera filmi çekemeyiz. Son dönemlerde ucuz komediler ile bayık festival filmleriyle boğulan sinemamızdan çıkan ve film sayılabilecek yapımlar bile çok azken; temposu yüksek, dövüş sekansları sağlam,
The Equalizer, geçmişinde pek de gurur duymadığı işler yapan ve bu sebeple teşkilattan ayrılan Robert McCall’un, bir anti-kahramana dönüşmesini konu alıyor.
Linkin Park'tan tanıdığımız Joseph Hahn mahsulü Mall, sadece görsel anlamda sığ kabul edilebilecek bir örnek olmanın çok daha ötesinde kusurlara sahip.
Günah Şehri: Uğruna Öldürülecek Kadın, “bir çizgi roman uyarlaması nasıl olmalı?” dersi adeta. Kara film (film noir) zamanlarından gelen harika bir dedektiflik öyküsü…
Yunan Sineması, gittikçe daralan bütçeler ile çalışmak zorunda kalmasına rağmen, art arda gelen birbirinden rahatsız edici bağımsız filmler sayesinde kendi ülkesinin sınırlarını aşan, haklı bir ilgiyle takip ediliyor.
90’lı yıllar Avrupa’nın doğusu açısından oldukça sancılı zamanlardı. Sırp-Bosna savaşının acı bilançosu insanlık tarihinin kara lekelerinden birisi olmuştu.
İşinde iyi yürekli bir yönetici, evinde karısına ve çocuklarına karşı sorumluluk sahibi sıcak kanlı bir baba… Bir gece silahlı bir soygunda oğlunu kurban vermesiyle bu tablo ters düz olur…