Lifeforce (1986)
Tobe Hooper'ın yönettiği Lifeforce, hayal gücü olarak bambaşka bir kafada, adeta vites değiştirip uçuyor finale doğru!
alt kültür sinema yayını
Alone (2007)
Öteki Sinema olarak çok önemsediğimiz Alone, Tayland Korku Sineması içinde Shutter ile birlikte parlayan bir mücevherdir.
Dario Argento Sunar: Suspiria (1977)
Dario Argento sunar, Suspiria: “Bu filmin son 12 dakikasından daha korkunç bir şey varsa o da ilk 92 dakikasıdır.”
Hellevator: The Bottled Fools (2004)
Düşük bütçeli bir film olan Hellevator, bu eksikliğini pek belli etmiyor. Tsukamato'nun işlerini anımsatan filmi Tetsuo sevenler kaçırmasın.
Sauna (2008)
Herhalde, afişini görmeden bana Sauna isimli bir Finlandiya korku filminin olduğu söylense, kafamda bir sürü çıplak kızın çığlıklar eşliğinde doğrandığı tipik bir slasher canlanırdı.
Happy Birthday to Me (1981)
Yönetmen J. Lee Thompson'ın 1981 Kanada yapımı filmi Happy Birthday to Me, çevrildiği dönemin ses getiren korku filmlerindendir.
La Coda Dello Scorpione / The Case of the Scorpion’s Tail (1971)
Ertan Tunç, Martino’nun 1971 tarihli başyapıtı La Coda Dello Scorpione / The Case of the Scorpion's Tail'i giallo-seyirci ilişkisi çerçevesinde çözümlüyor.
Der Todesking (1990)
Önemsediğimiz yönetmenlerden Buttgereit’ın ölüm hakkındaki düşüncelerini kısa notlar şeklinde toparladığı Der Todesking, bütün Öteki’lere hararetle tavsiye edilir.
Vikaren / The Substitute (2007)
Ara ara eskilere özlem duyanlardansanız, Vikaren / The Substitute, sızınızı geçici bir süreliğine iyi edecek pansuman etkisinde.
Parents (1989)
“Çocukluğun karanlık tarafı”nı Parents gibi ele alan bir başka film daha bilemiyorum. Tartışmasız bir başyapıt.
The Burning Moon (1992)
Karşımızda hayatınızda görüp görebileceğiniz en adi, en pislik, en ucuz ve en vahşi gore filmlerinden biri var: The Burning Moon (1992)...
Schramm (1993)
Yer yer Cronenberg filmlerinin garipliğine bürünen Schramm, seri katil filmlerine düşkün bünyelere ilaç gibi gelecektir.
Nekromantik (1987)
Sadece euro-trash veya underground gore sineması için değil, bence, bütün korku edebiyatı için bir klasik var karşımızda: Nekromantik (1987).
The Company of Wolves (1984)
The Company of Wolves (1984) çocukluğun bitişi ve ergenliğe geçiş dönemini sorguluyor. Seksüel çağrışımlar, masumiyetin yitirilişi, vs.
The Slumber Party Massacre (1982)
Feminist yapımcısı ve yönetmeni Amy Holden Jones'un başyapıtı Slumber Party Massacre (1982), dönemin en çok seyredilen filmlerindendir.
A Bay of Blood (1971)
Yapımının üzerinden geçen neredeyse 40 yıl bile enerjisi ve zerafetinden pek birşey kaybettirmiyor. A Bay of Blood, korku sineması için bir mihenk taşı...
Splinter / Kıymık (2008)
Splinter o kadar çok filmle etkileşime giriyor ki filmi bu açıdan takip etmek bir sinefil için zevkli olabilir.
Isolation (2005)
Isolation (2005) filminin insanlığa mesajı açık ve net: "Tanrıyı oynamaya kalktığında eline geçecek olan tek şey felakettir."
The Plague of the Zombies (1966)
The Plague of the Zombies aslında Night of The Living Dead'den önce, ilk defa zombileri mezardan çıkan çürümüş cesetler olarak gösteren zombi filmi.
The Brood (1979)
Karşınızda benzersiz bir kült korku klasiği! İddia ediyoruz, The Brood, size kesinlikle hayatınızda izleyebileceğiniz en akıl almaz kabuslardan birini sunacak.
Twilight / Alacakaranlık (2008)
Yılın en çok iş yapan filmlerinden biri olan Twilight, vampir filmi kronolojisinde "arkası yarın" dizileri tadında bir yer alacaktır.