Librianna, Bitch of the Black Sea (1981)

Enfes B film posterleri veren, hem de yüksek çözünürlükte, Wrong Side of the Art sitesini çok seviyorum. Sıklıkla güncellenen bu siteye her gün bir kaç kez göz atmazsam işim rast gitmiyor bile diyebilirim. Aslında hepsi tek tek paylaşılacak olağanüstü afişler sunuyorlar ama bir tanesi geçenlerde özellikle dikkatimi çekti; Librianna, Bitch of the Black Sea… Türkçe meali ile; Librianna, Karadenizin Orospusu!

Sözüm ona, bu film Komünist Rusya’da çekilmiş ilk erotik film! Tabi yerseniz… Afişin altında Yönetmen kısmına baktığınızda ise “Rusya gizli yeraltı teşkilatı üyeleri…” gibi bir ibare var. Anlaşılan o ki bu Erotizm sevdalısı Ruslar Komünizm karşıtı bir örgütlenme yerine vermişler kendilerini sevişmeye! Oynayanların isimleri de epey ilginç. Pezda Vanutcka ve Vladick Gaydoy… Kolpa olur da bu kadar da olmaz diyor insan. Rusça’ya uysun diye uydurulmuş saçmasapan isimler olduğu çok belli! Biraz aradıktan sonra filmi IMDB üzerinde değil ama B filmlerinin hazine sandığı sayılan Cinemageddon’da buldum: http://cinemageddon.org/details.php?id=51858

CG’de filmin yapımcılarının bazı görüşlerine de yer vermişler… İşte politik zorluklar yüzünden filmi Seattle’da kurgulamışlar da, gizlice Rusya’ya gitmişler falan filan… Burada verilen “Trene bindik Seattle’dan Rusya’ya gittik…” beyanatı zaten okkalı bir “yuh!” haketmişken abiler frene basmadan devam ediyorlar… Çok eğitici bir film çektiklerinden, Librianna’yı Rus hapishanelerinde nasıl bulduklarından dem vuruyorlar. Sonunda da her kötü film yapımcısının en saçma beyanatını veriyorlar: Bu belki de yapılmış en iyi filmdir! (Bak sen!)

İndirip biraz izleyince farkettim ki  Deep Throat’la başlayan Porno çılgınlığında çekilmiş sıradan bir yapım. Rusya ile ilgili bazı stok görüntülerin araya serpiştirilmesi ve bir kaç hard sevişmeden ibaret… Finale yakın Teddy Bear kostümlü bir erkekle Librianna’nın sevişme sahnesi ise kesinlikle filmin en eğlenceli kısmı…

Ama afişiyle çok dikkat çekiyor ve bir zamanların sinemasal kandırmacalarına çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Yakın bir zamanda da içinde Bruce Lee olmayan Lee filmlerine afişler bazında değinmek gerek. 70’ler, 80’ler güzel zamanlar…