Korku

Kuyu filminin hikâyesi yamalı bohça gibi. Musallat ve Siccin serisinden oldukça etkilenilmiş ama yapılmışlar arasında en yakın iş hangisi derseniz, Helak: Kayıp Köy derim.

33 yaşındaki Fransız yönetmen Julia Ducournau, ilk filmi Raw ile oldukça kendinden emin bir auteur sinemasının başlangıcını müjdeliyor.

Kiyoshi Kurosawa'nın yeni filmi Creepy, günlük hayatta her birimizin sıkça karşılaştığı sebepsiz kötülüğün kökenine inmeye çalışıyor.

The Autopsy of Jane Doe, insanlık tarihinin yaşanmış ve yaşanmakta olan utanç verici olaylarını akla getiriyor.

Şeytanın Oğlu bu haliyle bir seyret unut filminden ötesi değil ancak bir vakit kaybı olmadığı da ortada. Sırf şeytan çıkarma hadisesine getirdiği bilimsel yaklaşım sebebiyle bile ilgi gösterilebilir.

They Look Like People, Amerikan Bağımsız Sineması’nın haşarı çocuğu ‘mumblecore’a aşina bünyeleri fazlasıyla hoşnut kılacaktır.

Huzurlarınızda Noel korkularının belki de en meşhurlarından Silent Night, Deadly Night ve dört devam filmi!

Ouija: Origin of Evil. Ateş, Su, Toprak, Cadı Tahtası! Asla yalnız oynama, asla mezarlıkta oynama ve her zaman hoşçakal de.

Pek çok ecnebi eleştirmenden geçer not almış The Monster, tam bir gece filmi. İzleyecekseniz, gece izleyin…

Yani ille de tek bir yaşayan ölüler filmini seçmem gerekseydi, Night Of The Living Dead'i, bu şaheseri tek geçerdim.

Worry Dolls, iyi başlayan ama nefesi çabuk tükenen, polisiye ile lanetli bebek filmlerini bir arada harmanlamaya çalışan zayıf bir deneme.

Bir Horla uyarlaması olan Bir Delinin Hatıra Defteri Price’ın oyunculuğu sayesinde bir “Vincent Price Filmi” haline geliyor.

Blair Cadısı izlerken, hayalgücünüz de sağlamsa, şu kötü korku filmleri çağında, eğlenecek bir şeyler bulabiliyorsunuz.

Nefesini Tut, hızlı, heyecanlı ve izlemeye değer bir gerilim filmi, bu su götürmez. Ama bu tür içinde klasik olacak kadar mükemmel ve yenilikçi mi?

“Zombi filmlerinden sıkılmadınız mı” diye soranlara Güney Kore’den soruyu buruşturup çöpe atacak kadar güçlü bir yanıt geldi: Train to Busan.

Wrye Martin ve Barry Poltermann’ın birlikte yönettikleri Aswang, kesinlikle izlenmesi gereken çok ama çok tuhaf bir film.